Beni takip edenler bilirler unutulmaz başkan Hüseyin Kama’nın vefatı’nın ardından duygularımı dile getirdiğim ve üzüntülerimi belirttiğim yazımdan sonra ASKF ile ilgili olarak tek satır bile yazmadım.
Şu anda başkanlık koltuğunda oturan Yaşar Zımba’nın ASKF Genel Kurulunu olağanüstü toplantıya çağırması, yapılan olağanüstü toplantıda seçimi az bir farkla kaybetmesi ve akabinde yapılan olağan genel kurulda iş başında olan rakibine 34 fark atarak seçimi kazanması gibi olayları sadece yakından takip etmekle yetindim.
Olağanüstü ve akabinde gerçekleşen olağan toplantı esnasında birçok meslektaşım seçimle ilgili olarak kendi düşüncelerini köşelerinde yazdı ve her meslektaşım gönlünde yatan başkanın adını açıklamakta bir sakınca görmedi. Zaten görmemesi de lazımdı.
Benim de gönlümde yatan başkan elbette ki Akyazılı olmam hasabiyle Yaşar Zımba olmuştur. İşte seçimi kazanan Yaşar Zımba’nın hafta başında Orman Parkta düzenlediği ilk basın toplantısına katıldım ve Zımba’yı ciddi bir şekilde dinledim.
Öncelikli olarak şunu belirtmeliyim ki, düzenlediği ilk basın toplantısında yaptığı konuşmayı, bazı meslektaşlarımın kendisini köşeye sıkıştırma adına sordukları sorulara verdiği özenle seçilmiş cevapları nedeniyle Yaşar Zımba’yı tebrik etmek isterim.
Yaşar Zımba’nın basın toplantısındaki açıklamalarına baktığımızda birlik ve beraberlik, herkesi kucaklama gibi önemli unsurların olduğunu görürüz. Bunu da çok önemsediğimi ifade etmek isterim. Zira seçim bitmiş, kazanan kaybeden belli olmuş, bundan sonra olması gereken birlik ve beraberliktir. İşte Zımba’da bunu ifade ediyor ve kendilerinin herkesi kucaklamaya hazır olduklarını söylüyor ve yine herkesi birliğe ve beraberliğe davet ediyor. Zımba ve ekibinin bu tavrını iyi okumak ve iyi anlamak lazım.
Bazı meslektaşlarımın ısrarla Ali Aslan’la çalışacakmısınız? Aldığımız duyumlara göre bu göreve Akyazılı birini getirecekmişsiniz gibi sorularda sordular. Zımba bu sorulara gayet düzgün cevaplar verdi. Zımba’nın seçim esnasında ve seçim sonrasında Ali Arslan’ın davranışlarını tasvip etmemiz mümkün değil. Buna rağmen kendisiyle oturup konuşacağız. Kendine çeki düzen verirse birlikte çalışırız. Şunu da belirteyim ki, ben gidersem tufan olur gibi bir durum söz konusu olamaz. Kimse bulunmaz hint kumaşı değildir şeklindeki sözleri dikkat çekiciydi.
Basın toplantısının bir diğer dikkat çeken bölümü ise Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’yla ilgiliydi. Sorulan bir soru üzerine Zımba babanın evlatlarına küstüğü nerede görülmüştür şeklinde verdiği cevapta manidardı. Bu cevaptan kendilerine pay çıkaranlar çıkarabilir.
Zımba’nın” Biz huzurlu olacağız. Huzursuz olanlara da huzur vereceğiz. Bizde olumsuzluk asla olmayacak. Biz kulüplerimizin emrindeyiz. Onlar ne derse onu yaparız. Bütün kurumlarla kardeşçe geçineceğiz. Bize biraz zaman tanıyın. Her şeyin ilacı zamandır” gibi açıklamalarını da desteklediğimi belirtmek isterim.
Zımba’nın en önemli açıklamalarından biri de kendilerinden önce görevde olanların devir teslim yapmadıkları ve önceki yönetim zamanına ait gelir ve giderlerin kurulan bir komisyon marifetiyle rapor altına alındığını, bazı usulsüzlüklere rastlandığı ve usulsüz hususların yargıya taşınacağı hususuydu.
Seçimi kaybeden tarafın kazanan tarafı tebrik etmesi ve devir teslim yapması bu tür kurumlarda olmazsa olmaz şartlardan biridir. Yerine getirmeyenler etik davranmamış olurlar. Zımba’nın açıklamasına bakıldığında bir önceki yönetimin bu görevi yerine getirmediği anlaşılıyor. Böylece etik davranmamış oluyor.
Gelelim şu yargıya taşınacak olan meseleye; Hesaplarda bir usulsüzlük varsa elbette ki o konular yargıya taşınmalıdır. Şimdiki yönetimde bunu yapıyor. 6 ay gibi kısa sürede önemli meblağa ulaştığı söylenen usulsüz harcamalar yargıya taşınacağı için üzerinde fazla durmak istemiyorum ama takıldığım birkaç husus var. Onları sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk husus eski yönetimin Akyazı’da verdiği ve 25-30 kişinin katıldığı delege yemeği için ödediği para miktarı ile ilgilidir. Hesaplara intikal ettirilen para ile adam başı için 30 lira ödense 367 kişinin o yemeğe katılması gerekiyor. Halbuki katılanların sayısı 25-30 kadar.
İkinci husus seçimi kaybeden yönetimin kongre tamamlandıktan ve seçim sonuçları açıklandıktan sonra kurumun banka hesabında bulunan 303 liradan 300 lirasını kongrenin tamamlandığı 07.07.2015 günü saat 22.00 sularında kartla çekmesi,
Üçüncü husus yönetim kurulu kararı olmadan bazı yöneticilerin kendi özel arabalarına aldıkları akaryakıt bedellerini kuruma ödettirmeleridir. Ne kadar doğrudur diye soruyor ve
takdirini sizlere bırakıyorum. Zaten yönetici olmamasına rağmen bir önceki yönetimin seçimi kazanabilmesi için yırtınanların neden yırtındıklarını giderlerin içinde bulunan şahsi araçlarında kullandıkları akaryakıt faturalarını gördüğümde anlamış oldum. Allah ıslah etsin. Başka ne diyebilirim ki.
Ben şahsen Zımba ve ekibinin amatör spora önemli katkılar sağlayacağına inananlardanım. Hesap soran yönetimin hesap verecek işler yapması lazım. O bakımdan Zımba ve ekibini her konuda şeffaf olmaya, yaptıklarını sık sık kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyorum ve kendilerine başarı dileklerimi yolluyorum.