Final maçını izlemek ve kazanacağımızdan emin olarak büyük umutlarla Mersin’e doğru yola çıkan binlerce muhteşem maalesef umduklarını bulamadı ve bütün umutlarını Mersin’de bırakarak büyük üzüntü içinde geri dönmek zorunda kaldı.
Bulunduğumuz grupta puan fark atarak direkt bir üst lige çıkması gereken takımımız hatalar zinciri sonrasında Play/Off oynamak zorunda kaldı ve bu tür finallerin takımı olarak da bilinen takımımız dün akşam oynadığı kötü futbol sonrasında rakibi Afyon’a yenilerek bir yılın emeklerini de Mersin stadının çimlerine gömerek geri döndü.
Dün akşam oynanan final maçında bir takımın oyuncuları şartlar ne olursa olsun, nasıl bir olumsuzluk yaşarsa yaşasın ve hatta parasını alamamış da olsa sahaya çıktığında tüm yaşadıklarını bir kenara bırakıp giydiği o şanlı formanın hakkını verebilmek, yaz-kış, yağmur-çamur demeden kendilerini takip eden ve nefesleri kesilene kadar yaptığı tezahüratlarıyla onları destekleyen o muhteşemlere mahcup olmamak için terlerinin son damlasına kadar giydikleri formalarını ıslatmalı ve sahada savaşmalıydılar.
Üzülerek ifade etmek isterim ki, bizim takımın oyuncuları hepimiz için çok önemli olan böylesine kritik bir maçta yukarıda belirtmeye çalıştığım hususları yerle bir eden bir tutum içerisinde sahada mücadele edince olanlar oldu ve Afyon’a yenilerek hepimizin umutlarını yıktılar.
Alınan bu yenilgi ve kaybedilen koskoca bir yılın hesabını kimse veremez ve o muhteşemlerin hakkını kimse ödeyemez. Hele hele bu takımın başkanı ve Yönetimi hiç mi hiç ödeyemez. SAKARYASPORUMUZ kuruldu kurulalı bu kadar kötü bir baş ve bu kadar kötü bir Yönetim görmemiştir diyebilirim.Tabi kötü yönetim sadece Başkan ve Yönetimle de kaim olmamıştır. Onlara teknik heyeti de dahil etmem gerekiyor. Onlarda alınan yenilgilerden sorumludurlar. Onlarda takım içinde birliği ve beraberliği sağlayamadılar ve takım içinde yer alan oyuncuları gerek sahaya çıkmadan motive edemediler ve saha içinde iyi yönetemediler.
Kötülerin bu kadar fazla olduğu bir takımdan şampiyonluk beklemek hayaldi. O hayali kurarak Mersin’e akın akın giden muhteşemler alınan yenilgi sonrası geriye hayalleri yıkılarak geri dönmek zorunda kaldılar.
Dün akşamki maça baktığımızda dışarıdan her şey güzel görünüyordu. Muhteşemler kendilerine ayrılan yerlerden taşmış takımlarını destekliyordu. Sayısal bakımından rakiplerinden hayli üstündüler. Maç başladığında da tribünlerdeki taraftarlarımızın, saha içinde de oyuncularımızın üstünlükleri açık bir şekilde görülüyordu. Nitekim o üstünlük bize maçın henüz 14.dakikasında golü de getirdi. Mahir’in ceza alanı dışından vurduğu şutun gol olması ile skor bakımından da rakibimize üstünlük sağlamıştık. İşte ne olduysa golü attıktan sonra oldu ve rakibimiz üzerimize gelmeye başladı ve onların geliştirdiği atakları durduramaz hale geldik. Maçın 31.dakikasında Türker gol olacak olan o kafayı vururken yanında bir tek Sakaryasporlu oyuncunun olmaması ve bomboş bir durumda kafayı vurması zafiyetimizi görmek açısından önemliydi. Kalecimiz ve kaptanımızda o pozisyonda o golü yememeliydi.
İkinci yarıda rakibimiz hayli üstündü ve oyun üstünlüğünü Timuçin’in golüyle de skora yansıyınca bizim de gardımız düştü ve bir yıllık tüm emeklerimiz ve yaptığımız tüm hayallerimiz o golle Mersin stadının çimlerine gömüldü kaldı.
Geçmişte olduğu gibi bu sezon içerisinde de şampiyon MUHTEŞEM TARAFTARIMIZDIR. Onlar dün akşamda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı. Yaptıkları tezahürat ve oyunculara verdikleri desteklerle dosta düşmana kendilerini bir kez daha kabul ettirdiler. Onlara helal olsun diyorum. Yönetimin, teknik heyetin ve futbolcuların onlardan helallık almaları gerektiğini savunuyorum. Eğer onlar haklarını helal etmezlerse saydıklarımın ne bu dünyada ne de ahirette iki yakaları bir arkaya gelmez diye de o savunmamı perçinliyorum.
Yazımın başlığını her şey para değildir diye attım. Sebebi şuydu; Bir müddettir futbolcular paramızı alamıyoruz diye kazan kaldırıyorlardı. Oynadığımız yarı finalin ikinci maçına giderken futbolcuların yönetimi otobüse almamaları ile o kazan kaldırma fiiliyata dökülmüştü. Son alarak da yine bazı futbolcular final maçına gitmek üzere tesislerden kalkan otobüse binmemiş ve kendi araçları ile hava limanına gitmişlerdi. Bütün bu olumsuzları yapma nedenleri ise alamadıkları paralarıydı. Futbolcular elbette ki hak ettikleri paralarını zamanında almalıydılar. Bunun sorumlusu başkan ve yönetimdir. Bunda hem fikiriz. Ancak futbolcularımıza her şeyin para olmadığını hatırlatmak için o başlığı attım. Bilinmesini istiyorum.