As Akyazıspor da forma giyen çok sayıda futbolcunun,Alacaklarımızı
alamıyoruz ve;Sosyal tesislerde iyi yemek çıkmıyor gerekçelerini
ileri sürerek kazan kaldırıp, Karagümrük maçı gibi çok önemli bir
maça çıkmadıklarını biliyoruz.
Bu maça genç takımla çıkmak zorunda bırakılan Akyazı, özellikle
ilk yarıda rakibine adeta kök söktürmüş ama ikinci yarıda direnci
bitince 3-0 yenilmekten kurtulamamıştı.
Bu durum şunu gösterdi ki, her takımın iyi bir alt yapısı olmalı ve böyle günlerde de çıkıp adam gibi oynamalı.
Aynı bizim çocukların Karagümrük maçında oynadıkları gibi.Futbolculardan bir kaçının dışında kalanların topluca başlattığı bu kazan kaldırma olayı, öyle basite alınacak bir olay değildir.
Bu olaydan özellikle yöneticilerin ders alması gerekir. Ders alınmaz ve
bilip bilmeden transferler yapılır, oluk gibi paralar akıtılırsa,
dün başımıza gelen bu istenmeyen kazan kaldırma olayı yarında
başımıza tekrar gelebilir. Onun için yöneticilerin bu durumdan
kendilerine ders çıkarmaları lazım.
Kazan kaldıran oyuncularımızın yerlerini gençlerle takviye edip,
sahaya çıktık ve maçı adam gibi oynayıp kaybettik, ama inanın o
gençlerimizi kazanmış olduk.
O gençler ki, maçın ilk yarısında rakibiyle başa baş oynadı, maçtan sonra da rakip takımın taraftarı o gencecik çocuklarımızı önlerine kadar çağırıp alkışladı.
Alkışları önemsiyorum. Çünkü o alkışlar çocuklarımız için moral olmuştur.
Genççocuklarımızı ben de alkışlıyorum ve hepsinin de gözlerinden
öpüyorum.
Genç takımla birlikte maça giden A Takım dan kalan oyuncularımızı
bir önceki yazımda kutlamış ve kendilerine bir Akyazılı olarak
teşekkür etmiştim.
Hazır yeri gelmişken bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Maçtan bir gün sonra Kulüp Başkanı Yaşar Yazıcı, Genel Kaptan
Birol Atasoy ve Genel Kaptan Yardımcısı Mustafa Demiralayla tüm
olayları enine-boyuna ve hayli uzun bir şekilde konuştuk.
Varılan ortak nokta transfer yapılırken, oyuncuların karakteri ve ahlakı
araştırılmalı, uygun bulunursa transfer yapılması, kalitesi sonraya
bırakılmalı oldu.
Aynen katılıyorum. Kazan kaldıran futbolcuların isteklerini
öğrenmek ve onları saptıkları yanlış yoldan çevirmek için yanlarına
giden Genel Kaptan Birol Atasoyun söyledikleri dinlenmiyor, ilada
para para para deniliyorsa orada durmak ve gereğinin yapılması adeta
farz olmuştu.
Genel Kaptan da gereğini yapmış ve kazan kaldıranların tümünü sosyal tesislerden kovmuştu.
Başkan ve yöneticilerin bir ortak görüşleri daha vardı ki, o
görüşe de aynen katılıyorum. Ortak görüşleri şu idi;
Bizi Akyazılı oyuncular arkamızdan vurdu. Yönetimi kim arkadan vuruyor?
Futbolcular. Başını kim çekiyor? Akyazılı oyuncular. Yazıklar olsun
demekten başka ne söyleyebilirim ki?
Son günlerdekulağıma gelen haberlere baktığımda futbolcular
yaptıklarından çok pişmanmışlar. Özür dileyip kulübe gelmek ve kalan
tek maç ile şayet Playofa kalınırsa o maçı da oynamak
istiyorlarmış.
Yönetime sesleniyorum. Sakın ha geri adım atmayın ve onlara güvenip yola çıkmayın.
Sizi yarı yolda bırakan ve bizim için önem arz eden bir deplasman maçına gitmeyen onlar değil miydi?
Sizi bir kez daha yarı yolda bırakmayacaklarına kim garanti verebilir?
Şimdi ne oldu da geri vitese takıp dönmek istiyorlar. Anladılar
ki, takındıkları bu tavır ve kaldırdıkları kazan nedeniyle şayet
varsa kalan alacaklarını da alamayacaklar.
Öyleyse aklımızı başımıza
alalım geri dönelim. Böylece hem alacaklarımızı da almış oluruz
diyorlar.
Öyle yağma yok beyler. Yönetim de bu oyuna kesinlikle
gelmemeli ve kesinlikle geri adım atmamalıdır. İp kopacaksa böyle
kopsun.
Süper Lige düşeceksek onurumuzla ve gururumuzla geri adım
atmayarak düşelim.
Ben kendi görüşlerimi yazıyorum ama inanın hem başkanın, hem de
genel kaptan ve yardımcısının da görüşleri aynı istikamette.
Bunu dabelirtmiş olayım. Ama yine de bir oyuna gelmeyin diye uyarmak
istiyorum.