Haziran ayında yapılacak olan Milletvekilliği seçimi hepimiz için büyük önem taşıyor. Yapılacak olan bu seçim Milletvekilliği seçiminden de öte anlam taşıyor. O nedenle oy kullanma ehliyetine haiz olanların mutlak surette sandığa gidip oylarını kullanmaları hem vatandaşlık görevi hem de yarın ağlamamak için önemli bir fırsattır.
Yapılacak olan seçimde iktidar partisinden 6, iki muhalefet partisinden de birer Akyazılı hemşehrimiz Milletvekili aday adayı olmuştur. 60 bine yakın oy kullanma hakkına sahip olan Akyazılıların burada yapmaları gereken öncelikli olarak seçilebilecek sırada olan bir hemşehrisine oy vermek olmalıdır. Burada kesinlikle parti gözetilmemeli, verilecek olan oy seçilebilecek sırada olana verilmelidir.
İktidar partisinden aday adaylığı için müracaat eden 6 hemşehrimiz henüz kendi aralarında bir ortak isim üzerinde buluşamamışlardır. Her biri kendi imkanları ile seçilebilecek bir sıraya girmenin yarışı içindedir. Halbuki geçen yazdığım yazımda da ifade ettiğim gibi bu 6 hemşehrimiz bir isim üzerinde mutabakat sağlamış olsalar ve o ismi empoze edebilseydiler ben inanıyorum ki, bugün o ismin sıralamada ki yerini alacak ve ilçemiz bir milletvekiline sahip olabilecekti.
Böyle b ir durum söz konusu olmadığı ve her aday kendisini ön plana çıkarmak için bir gayretin içinde olduğu için, onlardan hiçbirinin seçilebilecek bir sırada yer alacağını ben şahsen düşünmüyorum. Onun için çok önemsediğim bu seçimden de Akyazı olarak elimiz boş döneriz diye endişe duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Tabi bu söylediklerim iktidar partisiyle ilgiliydi. Şimdi gelelim muhalefet partilerine; Ana muhalefet partisinden hanım bir kızımız aday adayı oldu. Aday adayı olan Elif Başer’i yakından tanıyan biriyim. Çok hanımefendi ve aynı zamanda da iki Üniversite bitirmiş bir kızımız. Bitirdiği Üniversitelerden biri de siyaset bilimi. Dikkat ederseniz siyasetçi olan babasından hiç bahsetmiyorum. Çünkü o kendi başına ayakta durabilecek kadar kendinden emin.
Böylesine donanımlı bir kızımızın CHP’den Milletvekili olması en büyük arzularımdan biridir. Bu hanım kızımız bu gün neyse, milletvekili seçilmesi halinde de aynı Elif Başer olarak kalacak. Bundan adım kadar eminim. Hayırlısı diyelim ve bekleyelim.
Bir diğer muhalefet partisi olan MHP’den de herkesin yakından tanıdığı, dava uğruna büyük eziyetler çekmiş, bilgisi ve becerisi ile temayüz etmiş güzel bir kardeşimiz olan Zihni Açba milletvekilliği için aday adayı olmuş.
MHP’de yıllardan beri birinci sıradan milletvekili seçilen değerli bir insan olan Münir Kutluata’nın bu dönem Sakarya’dan aday olmamasını beklerdim. Ama olmadı değerli siyasetçi bir kez daha Sakarya’dan aday adayı olduğunu açıkladı ve müracaatını da yaptı.
CHP’de olduğu gibi MHP’de de sıralama çok önemli. Şayet Genel Merkez duyarlı davranır ve tabandan gelen sese kulak verirse sıralama beklendiği gibi olmayabilir diye düşünenlerdenim.
Hem iktidar partisinden aday adayı olan 7 kardeşime, hem de CHP ve MHP’den aday adayı olan kardeşlerime başarı diliyorum. İnşallah seçilebilecek bir sırada yer alırlar da biz Akyazılılarda kendimizden biri diye ona oy verir ve milletvekili seçilmesine katkı sağlarız.
Yazımı Osman Karaoğlan’la ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşarak noktalamak istiyorum. Bilindiği gibi geçtiğimiz aylar içerisinde yapılan kongrede İlçe başkanlığına aday olan Osman Karaoğlan ve ekibi minik minik ve suni olarak yaratılmış bahanelerle seçime sokulmamıştı. Bunun üzerine Karaoğlan ve ekibi bu durumu geçmişte Mustafa Yıldırım’ın yaptığı gibi yargıya taşımıştı. Hem de yapılan tüm girişimlere rağmen taviz vermeden ve geri adım atmadan yoluna devam etmiş ve geçte olsa davayı kazanmış ve Akyazı siyasetine de davayı kazanan olarak geçmişti.
Önceki gün basına yansıyan haberde Osman Karaoğlan’ın davadan vazgeçtiği belirtiliyordu. Ben şahsen bu vazgeçişi yadırgadım. Yadırgama sebebim şu; Osman Karaoğlan siyaseti bilir ve özellikle de partisindeki siyasetin işleyişini de bilir. Yargı yoluna çıkarken mutlaka bunları hesaba katması araya kim girerse davasından vazgeçmemesi gerekirdi. Ben Karaoğlan’ı böyle tanıdım ve tanıdığım gibi görmekte isterdim.
Ama ne olduysa oldu ve bizim Karaoğlan davasından geri adım atarak vazgeçti ve böylece hem İl yönetimini hem de ilçe yönetimini rahatlattı. Barışın sağlanması için adım atan İl başkanı mutlak surette önümüzdeki genel seçimleri dikkate alarak o adımı attığını düşünüyorum. Sadece bu konuda merak ettiğim tek husus var o da şu; Partimin bir neferiyim diye açıklama yapan Osman Karaoğlan neye karşılık geri adım attı. Karaoğlan’dan merakımı gidermesini bekliyorum.