Seçimin normalde Haziran 2023’de olması gerekiyor. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli seçim zamanında yapılacak diye açıklamalar yapıyorlar ama sahaya baktığımızda durum hiç de öyle görünmüyor. AK Parti ve MHP’de başta olmak üzere hemen hemen tüm partiler seçim sanki bu yılın sonlarına doğru ya da 2022 yılının başlarında olacakmış gibi sahada çalışıyorlar.
Ekonominin bozulması, Merkez Bankası tarafından faizin 2 puan indirilmesinin ardından Dolar ve Avronun rekor üzerine rekor kırıyor olması, rekor kıran dövizler nedeniyle paramızın değer kaybetmesi, Sayın Cumhurbaşkanının muhalefeti kastederek “kur aşağı kur yukarı, yahu geçin bunları” diyor olması, geçinmenin her geçen gün zorlaşması, AK Parti kurmaylarının her şey kontrolümüz altında diyerek vatandaşa sabır tavsiyesinde bulunması, verilen sözlerin tutulmaması gibi daha çok sayılabilecek nedenlerden dolayı vatandaşın yaşamakta olduğu sıkıntı iktidarı erken seçim yapmaya zorlayan sebepler olarak değerlendirebiliriz.
İster iktidar partisini tutuyor, ister muhalefet yanlısı olsun genel itibarıyla tüm vatandaşlar bu gidişattan memnun ve mutlu değiller. Çünkü hepsi geçim sıkıntısı çekiyor ve bu durumdan şikayetçiler.
Belirttiğim gibi sesleri fazla çıkmıyor da olsa bu durumdan AK Partililerde muzdarip. Bunun en güzel örneğini Akyazı’da Ak Partili kadınlar denildiğinde ilk akla gelen isim olan Serpil Başer hanımefendi verdi.
Serpil Başer 16 Ekim 2021 günü “ Aç susuz kapı kapı gezdik. Peki ne için” başlığını taşıyan bir yazı yazdı ve bu yazıyı sosyal medya hesabından yayımladı.
Fazla söze hacet bırakmayan ve Ak Partinin bugün içinde bulunduğu durumu en iyi özetleyen bir yazı olması nedeniyle yorumu da size bırakarak sizinle paylaşıyorum.
“Dert çok muhatap yok. (Serpil BAŞER)
Son günler de her yerde herkes siyaset konuşuyor.
Teşkilatlarda çalışan bir kaç arkadaşımla konuşuyoruz,
"Seçim zamanı geldi mi, belediye başkanları, milletvekilleri hepsi sırayla ararlardı bizleri, neredesiniz sizi bekliyoruz, sissiz olmaz siz bu partinin emektarısınız Reis için sahaya çıkıyoruz, Davamız var koşun gelin diye"
Bizde harbi saf saf Reis aşkı gözümüzü bürümüş,
ilk günkü aşkla koşup geliyorduk.
Sabahın körün de evi çocukları bırakıp.
Teşkilatta biraz daha gaz veriyorlar aman ha her eve uğrayın dokunmadık omuz tutmadık el kalmasın,
'Reis öyle diyor,selamını iletin' diyorlardı.
(Sonraları düşündükçe yıllarca koşturmuşuz . Emek vermişiz. Ama ne beni arayan olmuş ne omzuma dokunan, nede elimi tutan meğerse biz bir hiçmişiz.)
Dolduruyorlardı bir minibüse hepimizi, mahalle mahalle köy köy dolaşmaya.
Yağmur çamurda mı ıslanmadık mı ,
Güneşte mi yanmadık mı?
Önceleri hepten bomboş
Yani yiyecek içecek yok ,
Yollarda biri denk ikramda bulunur diyerek içimizden geçiriyorduk.
Çalışmaları yaptıktan birkaç gün sonra
Kim veya kimler ne dediyse acıdılar mı halimize bilinmez,
Bir koli su
Meyve suyu
Bayat simitlerle,
Haydi doğru sahaya.
Akşama kadar hiç bir kapıyı kaçırmadan dolaşacaksın,
Gittiğin yerlerde vatandaşın kızgınlığını
Sitemini sen yiyeceksin,
Sonra per perişan akşam eve gel 'aman kocan kızmasın, çocuklar bir şey demesin' koştur, Yemeğini işini hallet
Çünkü görev kutsal, sabah yine broşür dağıtımına, ev ziyaretlerine gideceksin!
'Yoksa Reis üzülür seçimi kazanamayız'
Yıllarca bu gazla çalıştık.
Reisin sırtından geçinmek bu olsa gerek.
Biz de çalıştık durduk işte Reis yalnız kalmasın, güçlü dursun diye.
Ama nerede yemek var, güzel özel bir program var, oralarda biz yokuz davetli değiliz.
Çünkü biz
Marabayız
Broşürcüyüz,
Şakşakçıyız ,
Hanımlar beyler öyle dolaşamaz olur mu onlar büyük insanlar markalı giyerler özel arabalarıyla programlara gelir burunlar havada önde oturur fotoğraf çekilir sizleri seviyor gibi sarılır çeker giderler.
Bizlerde mitinglerde, danışmalarda salonu doldurmaya ,ne işimiz olur
Başkanlarla Vekillerle bir arada olmak mı!!!
Yok daha neler.
Biz haddimizi de yerimizi de bilmeliyiz.
Öyle değil mi?
Yoksa istenmeyen kişi oluyorsunuz.
Ses seda çıkarmayacaksın, bir şey istemeyeceksin, önde gözükmeyeceksin.
O zaman tam da onların aradığı gibi olursun.
Oysa Reis ne diyordu;
‘’Kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz’’, her seferinde söylüyor da kimseler duymuyor, duymamazlıktan geliyorlar.
Davası olanlar dışarıda içeridekilerin derdi konumlarını korumak.
Aslında herkes her şeyin farkında da kime ne anlatacaksın sesini yukarıya duyuramadıktan sonra,
Kimi kime şikayet edeceksin ki?
arkan sağlamsa,
Paran da varsa.
O zaman liyakatin ne önemi var.
Sana görev de var.
Müdürlükte!
Oysa o ötelediğimiz, önemsemediğiniz bu kişiler belki cebindeki
Üç kuruşuyla dava peşine,
Dolmuşlarla otobüslerle her yere gitmeye yetişmeye çalışıyorlardı .
Onların sayesinde geldiniz oturduğunuz o koltuklara,
O makamlara,
Hiç düşündünüz mü?
O haklar ne olacak?
Nasıl ödenecek?
İki broşüre çıkanı, ev ziyaretlerine gideni koyduğunuz yerler, işler ya da hiç teşkilatın binasının yerini bilmeyen kişilere yapılan iyilikler !!!
O kadar rehavete kapılmışlar ki,
Ne görüyorlar,.
Ne duyuyorlar,
Ne de umursuyorlar.
Cumhurbaskanı nasılsa bu seçimi de alır değil mi yan gelip yatmaya devam.
Vatandaşlar,
Ulaşamadıkları partililerden,
Vekillerden,
Belediye başkanlarından bıktı ve usandı.
Muhalefete gerek bile yok kendi kendini bitirmeye yeminli gibiler.
Hani neye benziyor biliyor musunuz?
Her evin içinde kavga gürültü olur, aile büyükleri girer toparlar ama bir gün bir duyarsınız ki;
"Falanca boşanmış" diye
"Aaa hiç duymadık neden nasıl oldu dersiniz?"
Ha işte tam böyle bir gün o seçimden galip çıkamazsak nasıl oldu niye oldu demeyin.
Oy vermedi diye kimseyi suçlamayın,
'Neden vermediler?' diye düşünün, herkes haykırıyor duyun. Geç olmadan güç olmadan ipin ucu kaçmadan
Reis değişim yapacak mevcut Vekillerin çoğu gidecekmiş öyle olacak böyle olacak diyorlar. Genel Başkanımız’dan artık masaya yumruğunu vurmasını,
Yeni yüzler.
Yeni işler yeni heveslerle devam etmesini istiyoruz..
20 yıldır değişmeyen yüzlerden aynı kişilerden arındırılsın.
Görevi ,menfaati biten gemiyi nasıl terk etti ederler, halkın sesine kulak verilsin onlar varsa siz varsınız.
İlçesine
iline faydası olmayanlar koordinatör oluyor?
Bir yerlere bir şey oluyor,orada ne yapacaklar?
Kendi hemşehrisini, üyesini takip etmeyen,
DM’sini kapalı tutan,
Paylaşımlarını yoruma kapayanlar,
Bu günler de elbet bitecek.
Sizde bizler gibi sıradan olacaksınız unutmayın,
Şiddete karşıyız ama insanlarla görüşmemekte, randevu vermemekte telefonuna bakmamakta bence şiddet .
Çünkü onları kırıyorsunuz, incitiyorsunuz, canını yakıyorsunuz sıradan görüp aşağılıyorsunuz. Dönüp bakın sizden öncekiler nerede şimdi ne yapıyorlar ?
Onları dinlemez iseniz onlarda sandıkta konuşur.
Herkes makam sahibi olamaya bilir ama,
Hikayenin sonunda
Herkes toprak sahibi olacak.
Toprak altında düz yatmak için üstünde dik duracaksın.