Çıkarılan yasa ile 65 yaş ve üstü vatandaşların belediye araçları ile J plakalı özel araçlar tarafından ücretsiz olarak taşınması ön görülüyor. Zira onlar için ilgili kurum her araç için her ay bin 500 lirayı o araçların sahiplerinin hesabına yatırıyor.
O yaş grubunda olanların bu haktan yararlanabilmeleri için Sakarya’da UKOME’nin bürolarına gidip kimlikleri ve bir adet resimle müracaat etmeleri ve kartlarını almaları için yeterli oluyor.
O karta sahip olanlar bindikleri J plakalı otobüs, midibüs ya da minibüslerde araçlarda bulunan makinelere kartlarını okutmaları gerekiyor.
Gelin görün ki, bir çok araç makineyi açmıyor. Makinenin de açık olmadığını gören vatandaş “herhalde bu kartlarımız geçerli değil” diyerek ya ücret ödemesi yapıyor, ya sürücüye kartını gösterip yerine oturuyor, ya da kartını gösterirken kendilerine kem küm eden sürücülerle tartışıyor.
Bu konu kökünden halledilmelidir. Aksi takdirde bugün sadece küçük atışmalara sahne olan olumsuzluklar, yarın daha büyük olayların çıkmasına sebep olabilir. Zira gidişat bunu gösteriyor.
Üzülerek belirtmek istiyorum ki, bazı şoförler kraldan daha fazla kralcı oluyor ve kart sahibi olan 65 yaş ve üstü vatandaşa sudan bahaneler uydurarak hakarete varan söylemlerde bulunuyor ve aşağılayıcı ifadeler kullanabiliyorlar.
Evet, söylediğim gibi bu sorunun kökünden halledilmesi beş vakit namaz gibi farz hale gelmiştir.
Öncelikli olarak Kooperatif başkanları şoförlerini bu konuda eğitmelidir. Kart okuma makinelerinin mutlak surette açık tutmaları, vatandaşa kırıcı konuşmaması, yaşlılara saygıda kusur yapmaması hususlarını sıklıkla anlatmalı, sürücülerle ilgili bir şikayet gelmesi ve o şikayetin doğruluğunun ispatlanması halinde de o sürücüye caydırıcı ceza verilmesi yoluna gitmelidir.
Şoför ya da araç sahiplerinin muhatabı kesinlikle 65 yaş ve üstü vatandaş değildir. Onlar bu şartlarda o yolcuları taşımak istemiyor ve sıkıntıları varsa, bunu doğrudan UKOME ile birebir görüşüp sonuca bağlaması şarttır.
Bu konuda UKOME yetkililerinin de duyarlı olması, kart sahibi vatandaşın şoförlere ezdirilmemesi için denetimlerini daha da sıklaştırması, denetim mekanizmasını sürekli işler halde tutması ve en önemlisi de şikayeti yapan vatandaşın söylediklerinin doğruluğu karşısında hesabı kesmesi gerekiyor.
Ben bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem Yüce’yi ve UKOME yetkililerini duyarlı olmaya ve kart verdikleri vatandaşlarını koruma ve kollamaya davet ediyorum.
Vatandaş sizi evinde beklemek zorunda değildir
Başlığı okuyunca “buda nedir” demeyin. Hemen anlatayım. Vatandaşın her ay muhatap olduğu üç kurum var. SEDAŞ, SASKİ ve AĞDAŞ.
Bu kurumların görevlendirdiği kişiler evlere giderler ve harcamaları yazıp tahakkuklarını yaparlar. Buraya kadar her şey normal. Anormal olan ise eve ne zaman geleceklerinin belli olmaması.
Gelişleri belli olmadığı içinde zaman zaman bazı evlerde ya ev sahiplerini bulamaz, ya da “Dış kapı kilitliydi. Kapıda dikkat köpek var” yazan tabela olduğu için içeri girip sayacı okuyamadık ve tahakkuk yapamadık diye abone sahiplerine mesaj gönderirler.
Telaşa kapılan vatandaşta SEDAŞ hariç diğer kurumların gönderdiği mesajda yazan numaraya telefon ederek endekslerini okuyup tahakkuk yaptırmak için çırpınıp durur.
Bu uygulama SEDAŞ için geçerli değildir. Çünkü SEDAŞ sayaçları değiştirdikten sonra vatandaş o ay içinde ne kadar elektrik harcaması yaptığını sayacından okuyamaz ve dolayısıyla o ayla ilgili tahakkuk yaptıramaz ve günü geldiğinde de ödemesini yapamaz.
Öncelikli olarak konuyla ilgili olarak altını çizmem gereken husus şudur. Her üç kurumda vatandaşa “ Biz ne zaman istersek geliriz. Sen bizi evde bekleyeceksin” demek istiyor. Yok yahu! Kendinize gelin beyler! Vatandaş sizi evde beklemek zorunda mı?
Her üç kuruma da buradan sesleniyorum. Sizler hiçbir vatandaşa (abone sahipleri) böyle bir görev yükleyemezsiniz. Siz hangi mahalleye hangi gün hatta hangi saatte gideceğinizi, ödeme miktarı ve ödeme tarihini bildirdiğiniz gibi mesaj yoluyla bilgilendirmek zorundasınız. Çünkü vatandaş sizin tahakkuklarınızı ödeyebilmek için ne çileler, ne zorluklar çekiyor. Siz farkında bile değilsiniz.
Yarın bayram
Mutluluk içinde gelen ramazan-ı şerifi bu akşam orucumuzu açtıktan sonra üzüntü içinde gönderiyoruz.
Yarın bayram. Sabahleyin ramazan bayram namazını kılıp, mezarlarımızı ziyaret edip evlerimize döndüğümüzde büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin de gözlerinden öperek ilk bayramlaşmayı yapacağız.
Kutlamaya hazırlandığımız bayramın insanlığa, ülkemize ve tüm islam alemine sağlık, mutluluk, bereket ve hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Hem yarın kutlayacağımız ramazan bayramımız, hem de Pazar günü kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımız kutlu olsun.