Bu yıl 54. Gerçekleşen tarihi Akyazı Akbalık Ayşecik yağlı pehlivan güreşleri Pazar günü yapıldı. Tarihi güreş alanına girdiğimde tamamen dolu tribünler ve güreşmek için hazırlanmakta olan güreşçilerin beklediğimden de kalabalık olduklarını görünce içimden Akbalık eski günlerine döndü dedim. Tribünlerde 20 bin civarında güreş sever, çayırda da güreş atmak için sıralarını bekleyen 778 güreşçinin olduğu açıklanınca düşündüğümün gerçekleştiğini anlamış oldum.
Yazıma güreş ağası İdris Caymazla başlamak istiyorum. İdris Caymaz bu yıl Akbalık'ta üçüncü kez ağalık yaptı. Akbalık güreşlerinin eski seviyesine çıkması, eski yıllarda olduğu gibi seyirci potansiyeli ile güreşçi sayısının arttırılması ve özellikle de Kırkpınar da ve Akbalık da başpehlivan olmuş ve ülke genelinde isim yapmış başpehlivanları Akbalık’a getirmek için verdiği uğraşın Pazar günü semeresini verdiğini görmenin de ayrıca mutluluğunu yaşadım.
Bunu neden söylüyorum hemen izah edeyim. Pazar günü tribünlerde 20 bin civarında güreş sever, çayırda 34’ü başpehlivan olmak üzere 778 güreşçi. Bunların aynı gün bir araya toplanması ve Akbalık’a getirilmesi tam bir ifade ile beceri işidir. Verilen paralarında mutlaka payı var ama ben kesinlikle bu durumu ağa İdris Caymazın ikili ilişkilerinin sağlamlığına ve sempatik oluşuna bağlıyorum.
Bu güreşlerde Ağa İdris Caymazın vefalı olduğunu da gördüm. Güreşlerin kurucusu ve yıllarca da güreşlerin hamiliği yapmış olan merhum Zülküf Karabulut ile aynı güreşlerin bugünkü seviyeye gelmesi için Karabulut’la kader birliği yapan ve yıllarca Akbalık’ta Başpehlivan olmuş Tarihi Kırkpınar'ın altın kemerli Başpehlivanı merhum Ordulu Mustafa’nın büstlerini yaptırarak onları ölümsüzleştirmesi bu düşüncemi doğrulamıştır.
Güreşlerin ağası bu yıl kesenin ağzını sonuna kadar açtığını gördüm. Başpehlivana altın kemer, dereceye giren güreşçilere madalya, kupa ve konulan paraların yanı sıra altın vermesi, güreşleri izlemeye gelen tüm güreş severlere yemek ikramında bulunması bu düşüncemin en açık delilidir.
Ekonomik bakımdan İdris Caymazın kat kat üzerinde olan birçok iş adamının ata sporumuz güreşe bırakın parasal katkı vermeyi, izlemeye bile gelmediği bir dönemde İdris Caymazın üç yıldan beri ağalık görevini layıkıyla yapıyor olmasının altında yatan gerçek, Caymaz kardeşimin ata sporumuza olan düşkünlüğünün yanı sıra kazandığını hemşehrileri ile paylaşmanın güzelliğinin de yatmasıdır.
Tabi burada Akyazı Belediyesini de unutmamak lazımdır. Güreşlerin sağlıklı bir şekilde eski günlerine dönebilmesi için Belediyemizin de verdiği katkı üst seviyedeydi. Ağayla uyum içinde yapılan çalışmalar Pazar günü bizlerin mükemmel görüntüler izlememize vesile olmuştur.
Güreş ağası İdris Caymaza güreş günü sevdiğim bir değerin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayı uygun bulmadığımı belirtmek istiyorum. O meselenin sosyal medya üzerinden değil, konuşarak halledilmesi gerekirdi diye düşünenlerdenim.
Ben İdris Caymaz kardeşimi tebrik ediyorum. Spora ve sporcuya olan katkıları artsın diye yüce mevlamdan gelirlerini arttırması için dua ediyorum. Tarihi Akbalık Ayşecik güreşlerinin bir kez daha ağalığını üstlenen güzel kardeşimin 2017 yılındaki güreşlere daha iyi hazırlanacağını ve bir çok yeniliklerle karşımıza çıkacağını biliyorum ve kendisine şimdiden başarı diliyorum.
Yazıma böyle bir giriş yaptıktan sonra biraz da güreşlerden bahsedeyim. Pazar günü Akbalık’ta tarih bir kez daha yazıldı. Kurucuların büyük uğraş vererek adını bırakın ülke genelini, tüm dünyaya duyurmuş olan bu güzel etkinliğin tekrar eski günlerine döndüğünü görmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmeyi görev sayarım. Pazar günkü güreşler tam bir ifadeyle kıran kırana geçti. Gerek pehlivan sayısındaki büyük artış, gerek atılan güreşlerin kalitesi ve gerekse seyirci patlaması gerçekleştirilen organizasyonun başarılı olduğunu gösteriyor.
Yıllar önce yapılan başpehlivan final güreşleri ya geç biter ya da ertesi günlere sarkardı. Pazar günkü başpehlivan güreşi de geç saatlere sarktı. Sabah 09.00 da başlayan güreşler 21.30 da sona erdi. Bu da güreşlerin gerçek manada kıran kırana geçmiş olduğunu gösteriyor.
Görebildiğim kadarı ile Sakaryalı olarak Süleyman Aykırı, Ümit Balta, Ahmet ve Mahmut Kavakçı, Murat Hikmet, Hamit Altun, Alpaslan Tekmen, Semih Yazıcı, Armağan Furuncu, Yusuf Erdoğan, Serdar Yıldırım gibi değerlerimizi bu güreşlerde bir kez daha izleme şansımız oldu. ( Göremediklerim ve isimlerini yazamadıklarım içinde özür dilerim) Bu isimler gelecek yıllarda daha da artar ve alacakları derecelerle bizleri sevindirmeye devam ederler diyerek yazımı noktalamak istiyorum.