Sakaryaspor Cumartesi günü Gebze’de yeni sezona oynadığı futbol ve aldığı sonuç itibarıyla kötü bir başlangıç yaptı. Kısaca hazırlık maçlarında fırtına gibi estiği söylenen takımımız ligin ilk resmi maçında beklenenden uzak bir futbol sergiledi ve iki de önemli puan kaybetti.
Futbol vasattı
Takımımız Cumartesi günkü maçta vasat bir oyun ortaya koydu. Sürekli atak halinde görünüyor olsak da rakip kalede etkili olamadık ve 90 dakika içinde rakip kale önünde hepimizin beklediği golü bulamayınca da iki puanımız bağıra bağıra gitmiş oldu.
Oynadığımız vasat futbol nedeniyle rakip kale önünde fırtına gibi esemedik. Bırakın esmeyi yaprak kıpırdatacak kadar bile etkili olamadık. Bunda futbolcuların ilk kez bir resmi karşılaşmada yan yana oynuyor olmalarının yanı sıra kendilerinden üstün başarı beklediğimiz oyuncularımızın beklenen performanslarını sergileyememiş olmalarının da etkisi olduğunu düşünüyorum.
Sahaya çıkan 11’imize baktığımızda geçen yıldan takımımızda oynayan Serdar, Erçağ, Ferhat, Coşkun ve Burak’ın olduğunu görüyoruz. Geri kalan 6 futbolcumuz yeniydi. Böylesine önemli değişikliğe uğrayan bir takımdan hemen başarı beklemek elbette ki yanlış olur.
Oyuncularımız vasat oynayınca kuşkusuz takımda vasat bir futbol ortaya koymuş oluyor. Kağıt üzerinde iyi kumaş olarak görünseler de Cumartesi günkü maçtı izleyenler bu oyuncularımızın iyi olan taraflarını pek göremediler diyebilirim.
İlk maçın sonunda oyuncularımızı daha fazla eleştirmek istemiyorum ama dünkü dizilişte sağ kanat ve sol kanat savunucusu oyuncularımızın performanslarını diğerlerine göre daha düşük gördüm. Güçlü olmamalarına rağmen kendilerine göre sağ kanattan yaptıkları akınlarda bizim sol kanat savunucumuzun rakibini tutmakta zorlandığını ve de sıkça kaçırdığını gördük. Bu olumsuzluğu görenler geçen yılın başarılı oyuncuları arasında yerini almış olan Fikret ile Canberk’in neden kulübede tutulduğunu benim gibi anlamakta zorlandılar. Tabi oturtulan bir başka başarıl oyuncumuz altın kafa Zafer’i de benim gibi maçı izleyenler mutlak surette aramışlardır. Oynatılmamasına da bir anlam verememişlerdir.
Bu maçta ki bir başka gözlemim şu oldu. Kalecimiz dahil geride oynayan tüm oyuncularımız müsait olsun olmasın topu sürekli olarak sahaya kaptan olarak çıkan Ramazan’a atıyorlar. Ondan daha müsait durumda olan oyuncularımız dururken topun sürekli Ramazan’a atılıyor olmasının esprisini de anlamış değilim.
Oyuncularla ilgili son sözüm geçen yılın parlayan yıldızlarından biri olan Erçağ içindir. Tatil ona yaramamış ve kilo almış. İşte aldığı o kilolar zekasının yapmak istediklerini ayakları yapamadı. O nedenle kendisinden dana büyük başarılar beklediğim Erçağ’ın kısa sürede aldığı kiloları atmasını ve başarılı futbolu ile alkışlarımızı almasını bekliyorum.
Penaltımız güme gitti
Maçın henüz başında Coşkun’un ceza alanı içinde rakip oyuncu tarafından itilerek düşürülmesinin futbolda ki karşılığı penaltıdır. Zaten berbat yönetimi ile saç baş yolduran İstanbul Bölgesi hakeminin gözü önünde olan bu kusurlu harekete es geçmesi af edilmemesi gereken önemli bir hataydı.
Maçın İstanbul bölgesi hakemi çok kötü bir yönetim gösterdi. Sert oynayan rakibe ilk sarı kartı 62. Dakikada göstermesi rakip oyuncuları daha da sert oynamaya teşvik etti. Avantaj kurallarını hiç uygulamadı. Sık sık düdük çalarak oyunu durdurması maçın seyir zevkini en düşük seviyeye indirdi. Birde vermediği penaltı ile de iki puanımızın uçup gitmesine neden oldu.
Hakemin en büyük eksiklerinden biri de sürekli olarak kendilerini yere atan ve sakatlık numarası yapan, taç ve köşe atışlarını en hızlı süreyle iki dakikada yapan, atışlarda sürekli olarak topu birbirlerine bırakan ve adeta dakikaları çalan Karşıyakalı oyunculara müsamahakar davranmasıydı. Oldum olası şu hakemlerden hep çekmişizdir. Bu sezonda çekeceğiz gibime geliyor.
Tam kadro maçı izledi
Cumartesi günkü maçı Büyükşehir belediye ve kulüp başkanımız başta olmak Yönetim Kurulu üyeleri, Bize büyük destek verdiklerini bildiğim İstanbul grubu, Belediye başkanlarımız, ASKF Başkanı ile birlikte büyük bir kalabalık şeref tribününden izledi. Takımımıza maddi ve manevi büyük katkı veren İlimizin bu değerleri de benim gibi oynanan oyundan memnun olmadılar.
Son sözüm taraftarımıza
Muhteşem taraftarımız Gebze de üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Sakarya’dan Gebze’ye ismini aldığımız nehrimiz gibi aktı ve takımımızı yürekten destekledi. Onların verdiği o muhteşem destek oyuncularımızı daha iyi futbol oynamaya ve karşılığı olan galibiyeti almaya yetmedi. Taraftarımızın verdiği desteği gören rakip Karşıyaka taraftarının da ağzı bir karış açıkta kaldı. Rakip takımın kaf kaf Karşıyaka şeklindeki tezahüratına bizim muhteşemlerin göz göz Göztepe şeklinde karşılık vermesi ortaya güzel bir görüntü çıkmasına neden oldu.