AKP’nin kongresi bugün yapıldı. Bugün belediye konferans salonuna gelen 365 AKP delegesi iki listeli seçimde oy kullanacaklardı. Ne var ki 2012 yılında seyrettiğimiz film bir kez daha sahnelendi ve Genel Merkez adayı olan Fevzi Bora’nın karşısına çıkan Osman Karaoğlan’ın sunduğu liste divan tarafından kabul edilmeyince Karaoğlan ve ekibi de seçime girememiş oldu.
Biz hazırlanan senaryonun gereği olan filmin bu sahnesini 2012 yılında izlemiştik. O tarihte yapılan 4.Olağan kongrede Genel Merkeze rağmen aday olan Mustafa Yıldırım’ın listesi de divan tarafından kabul edilmemiş ve Yıldırım ile ekibi seçime sokulmamıştı. Aynı senaryo bir kez daha uygulandı ve filmin aynı sahnesi bir kez daha oy kullanmak üzere gelen delegelere izlettirildi.
Filmin ilk kahramanı olan Mustafa Yıldırım pes etmemiş ve konuyu yargıya taşımıştı. Yargıda uzun bir aradan sonra kongrenin iptaline karar vermiş ve yeni kongrenin tarihini de 16 Kasım olarak belirlemişti. Bugün yapılan mahkeme kararına istinaden yenilenmesi istenen kongreydi.
Mustafa Yıldırım’ın düşürüldüğü tuzağa bu defa Genel Merkez adayına karşı liste çıkaran Osman Karaoğlan düştü. Önünde böylesine önemli bir örnek olmasına rağmen Osman Karaoğlan’ın aynı tuzağa nasıl düştüğünü inanın ben anlamadım. Çünkü Osman Karaoğlan bu konuda tecrübeli bir isimdi.
Demek oluyor ki, AKP’de ister acemi ol, ister tecrübeli ol, eğer seni Genel Merkez aday göstermemişse seçime girme şansın yok. Bir şekilde önün kapatılıyor. Mustafa Yıldırım ve Osman Karaoğlan’da olduğu gibi.
İsminde Adalet olan bir partinin böylesine ucuz işlere girişmesini ben şahsen yadırgıyorum. Madem demokrasi var, o zaman bırakın kim isterse aday olsun. Delege kimi seçerse o da başkan ve yönetici olsun. Maalesef diğer partilerde de olduğu gibi AKP’de de aynı uygulama devam ediyor ve Genel Merkez biz kimi istersek o başkan ve yönetici olur diyor.
Benim bunu kabullenmem mümkün değil ama her şey meydanda. İster kabullenilsin ister kabullenilmesin diğer partilerde olduğu gibi AKP’de de Genel Merkez ne derse o oluyor ve maalesef demokrasi işletilmiyor.
Kongre esnasında kürsüye gelen hatipler birlikten beraberlikten bahsetti ama yapılan uygulama onların isteğine uygun olmadı ve seçime sokulmayan onlarca partili salonu terk etti ve belki de partisine küstü. Bu uygulamadan kimin zararlı çıkacağını ise 2015 yılında yapılacak olan genel seçimlerde görme şansımız olacak.
Dışarıda meydana gelen olay bana göre kongrenin de önüne geçti. Seçime sokulmayan Osman Karaoğlan ekibinde yer alan bazı partililer Sakarya’ya geri dönmek için salonda dışarı çıkan İl Başkanı Recep Uncuoğlu ile Milletvekili Hasan Ali Çelik’e tepkilerini gösterdi. Milletvekili Çelik partililerden gelen tepkileri gayet soğukkanlı karşılarken ve yatıştırıcı sözler sarf ederken, İl Başkanın sinirli hareketleri ve sarf ettiği sözler büyük tepki topladı.
İl Başkanı Uncuoğlu’nun sinirli hareketleri ile yaptığı beklenmeyen ve de istenmeyen o sözleri dinleyen partililerin sokak kabadayısı gibi ne bağırıyorsun şeklindeki tepkileri dikkat çekiciydi. Gerçekten bende İl Başkanı Uncuoğlu’na o sinilirli davranışını ve yaptığı konuşmayı yakıştıramadım. Kendisinden hemen yanı başındaki Milletvekili Hasan Ali Çelik gibi gelen tepkileri sakin ve de soğukkanlı karşılamasını ve daha yatıştırıcı ve gönül alıcı bir karşılık vermesini beklerdim.
2012 yılında olduğu gibi 2014 yılındaki kongrede mahkemeye taşınacağa benziyor. Nitekim seçime sokulmayan Osman Karaoğlan yarın (pazartesi günü) mahkemeye başvuracak. Karaoğlan bu arada seçime sokulmaması için divana verilen önergede isimleri yazılı ve imzaları olanlar ile divan için de suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Sonuç ne olur bilemem ama bildiğim tek şey AKP’nin bugünkü kongreden yara alarak çıktığıdır.
Tabi tek listeyle de olsa seçimi kazanan Fevzi Bora ile ekibini tebrik etmem gerekiyor. Hem Bora’yı hem de ekibini tebrik ediyorum ve kendilerinden önemli hizmetlere imza atmalarını bekliyorum.