Kuzuluk’ta meydana gelen havuz faciasının üzerinden tam bir yıl geçti. Geçen yıl 23 Haziran günü meydana gelen faciada daha bıyıkları bile terlememiş üç pırıl pırıl çocuğumuz yüzmek için gittikleri agua parkta (yüzme havuzu) elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetmişlerdi.
Bugün 23 Haziran 2018. Facianın üzerinden bir yıl geçmiş. Aradan geçen bu bir yıllık süre içinde çocuklarını kaybeden ailelerin acılarında en küçük bir azalma olmadığı gibi acıları her geçen gün katlanarak daha da büyümüş.
O faciada hayatını kaybedenlerin en küçük yaştaki olanı Gökay Yıldırımgeç benim Mahallelim. Gerek babası ve gerekse annesi benim çok sevdiğim iki ailenin fertleri. Gökay’ın yattığı mezarlık benim çok yakınımda. O ailenin yağmur, kar, fırtına, güneş demeden her gün o mezarlığa gelip çocuklarının kabri başında gözyaşları arasında dualar yaptıklarını yakinen bilen ve gören biriyim. Çocuklarını kaybeden diğer iki ailenin de durumları Yıldırımgeç ailesinden farklı değil. Onlarda hayatlarının baharında kaybettikleri çocuklarının mezarını her gün giderek ziyaret ediyor ve gözlerinden akan yaşlarla birlikte dualarını yapıyorlar.
Onların yaşadığı o acıya gerçekten yürekler dayanmaz.Bu tür acıları ancak yaşayanlar bilir. Bende tek olan erkek kardeşimi 14 yaşında geçirdiği bir ameliyat sonrası kaybettim. Kardeşimin ölümünün üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen yüreğimdeki acı hala taptaze. Bende aksatmadan her gün mezarına gidiyor, gözüm yaşlı duamı yapıyor ve zaman zaman da onunla konuşup dertleşiyorum.
Gökay’la kardeşimin mezarları birbirlerine hayli yakın. Her mezarlığa gittiğimde mutlak surette Gökay’ı da mezarı başında ziyaret ediyorum duamı yapıyorum. Gökay’la da konuşuyorum. Onu teselli ediyorum. Annesinin Babasının, halalarınınher gün, okul arkadaşları ve diğer yakınlarının da fırsat buldukça kendisini ziyaret ettiklerini dua yaptıklarını söylüyorum. O da bana ”görüyorum Salim amca” diyor. Mezarlığa gittiğimde vaktimi böyle geçiriyorum. Gökay’ın ailesi de benim gibi yapıyor. Çünkü görüyorum.
Facianın davası şu an itibarıyla Ağır Cezada görülüyor. İki mahkeme geride kaldı. Üçüncü mahkeme 2 Ekim günü görülecek. Aileler gibi bende adil bir karar verilmesini istiyor ve de bekliyorum. Suçlu ya da suçlular her kimse cezalandırılsın istiyorum. Adil bir karar verileceğinden de eminim. Verilecek olan adil karar hayatlarını kaybeden çocukları geri getirmeyecek ama ailelerinin acılarını az da olsa hafifletir diye düşünüyorum.
Ben böyle düşünüyorum ve düşüncelerimi de sizlerle paylaşma gereği hissetim. Ölümlerinin birinci yılında o vahim olayda hayatlarını kaybedenlere bir kez daha rahmet diliyorum ve yakınlarına da sabır tavsiyesinde bulunuyorum. Elimden ancak bu geliyor.