Hayat pahalılığı ve alım gücünün eksilere düşmesi artık çekilemeyecek boyutlarda. İnsanların şu an itibarıyla tek derdi geçinebilmek. Gerisi onları bugün itibarıyla pek ilgilendirmiyor.
Ardı ardına yapılmakta olan zamlarla adeta 10 şiddetinde bir depremle sarsıldığını hisseden vatandaş artık bu gidişata dur deme zamanının gelip geçtiğini yüksek sesle söylüyor ve yetkililere “nereye gidiyoruz” diye de soruyor.
İktidar kanadı her ne kadar enflasyon yüksek, fiyatlarda bir yükselme var bunu biz de görüyoruz ve tedbirlerimizi alıyoruz diyorsalar da, söylemleri ile eylemleri tutmayınca olan yine vatandaşa oluyor.
Yine iktidar kanadı fakir fukara yok denecek kadar az. Görmüyor musunuz herkesin elinde son model akıllı telefon, herkesin altında araba, lokantalar ağzına kadar dolu, kim diyor fakirlik fukaralık aldı başını gidiyor diye. Hepsi yalan uydurma. Enflasyonu arttıran, zamları yapan da dış güçler. İktidarın bunda hiç suçu yok diyorsa da durum hiç de onların söylediği gibi değil. Ülkemiz 86 milyonluk dev bir ülke. Onların söylediği gibi yaşayanların sayısı ise devede kulak. Diğerleri akşama giderken evine ekmek alıp götüremiyor, ucuz ekmek almak için uzun kuyruklar oluşturuyor, kirasını ödeyemiyor, doğalgaz, elektrik ve su giderlerini karşılayamıyor.Çocuklarını okula gönderirken harçlık bile veremiyor. Birçok aile reisi “istediklerini alamadan ve ellerim boş olarak eve gittiğimde çocuklarımın ve ailemin yüzüne bakmaya utanıyorum” diyor.
Birbirimizi kandırmayalım. Durum gerçekten vahim ve insanlar gerçekten geçinemiyor. Bu ülkenin balını da kaymağını da bir avuç insan yiyor bizlerde onlara imrenerek bakıyoruz. Durum aslında budur.
Bugün itibarıyla dolar 15.13 oldu. Euro ile at başı gidiyor. Dolar yükselişe geçince akaryakıta zamlarda ardı ardına geliyor. Akaryakıt zamlanınca iğneden ipliğe her şey zamlanıyor. Sade vatandaşın cebindeki Türk Lirası ise her geçen gün eriyor ve alım gücü erime karşısında düştükçe düşüyor. Pazara çıkan vatandaş cebindeki para yeterli olmadığı için evine hiçbir şey alamadan ya da tane ile alıp geri dönüyor.
Bu gidişat gerçekten hiç de iç açıcı değil. İktidarın hiç zaman geçirmeden vatandaşı rahatlatacak radikal kararlar alıp hayata geçirmek zorundadır. Aksi halde bu gidişat kendilerini çok zora sokacaktır.