Vakaların artması üzerine bir kez daha evlere kapandık. 17 gün süren bu kapanmaya yetkililer tam kapanma adını verdiler ama bana sorarsanız bunun adı Zira bu kapanmada ülke nüfusunun yarısından fazlası bu süreyi işlerine giderek dışarıda geçirdi. Olan küçük esnafa, oldu. küçük esnafın çalıştırdığı insanlara ve rızkını günlük çalışarak geçirenlere oldu. Onlar bu kapanmada yeterli desteği de alamayınca tamamen dibe vurdular.
İşin daha da vahim olan tarafı kapanma olacağı erken açıklanınca zenginler arabalarına atlayıp yazlıklarına ve sayfiye şehirlerine adeta akın ettiler. Çileyi çekmek yine evine kapanmak zorunda kalan garibana kaldı. Bir anda akın akın insanların gelmesiyle birlikte nüfusları en az 50-100 katına çıkan sayfiye yerlerinin belediye başkanları diyerek isyan bayrağını çektiler ama dinleyen olmadı.
Onların ifadesiyle ,tam kapanma benim görüşüme göre kısmi kapanma sona erdi ve İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerden kaçanların dönüşleri başladı. Evlerinden kaçıp sayfiye yerlerine sığınanlar inşallah hem gittikleri yerde hem de geri dönüş yaptıkları sürekli yaşam yerlerinde bu illet hastalığa yaymamış olsunlar. Bu da benim en büyük temennimdir.
ÇİFTE STANDART MI UYGULANDI
Hem Yeniden Refah Partisi hem de Cumhuriyet Halk Partisi Kaymakamlığın çifte standart uyguladığı iddiasındalar. Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Resul Kuşdil Ramazan ayı başlarında parti olarak hazırladıkları yardım kolilerini dağıtmak istediklerini, ancak Kaymakamlığın bu isteklerini geri çevirdiği iddiasında.
Keza Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Mustafa İyiyazıcı da yine ramazan ayının sonlarına doğru parti olarak hazırladıkları yardım paketlerini dağıtmak için yazılı izin istediklerini, bu isteklerine önce olumlu yanıt aldıklarını, ancak olumlu yanıt aldıkları günün gecesinde ise bir telefonla iznin iptal edildiğinin kendilerine bildirildiği iddiasında. Her iki parti yöneticisi de istedikleri izni alamamalarına neden olarak da Pandeminin gösterildiği ifade ediyorlar.
İktidar partisinin tüm yetkilileri ile birlikte sahada olduklarını, ev ev, mahalle mahalle gezerek parti çalışması yaptıklarını, nedeniyle kendilerine verilmeyen iznin nasıl oluyor da iktidar partisine verildiğini merak ettiklerini, Kaymakamlığın bu konuda çifte standart uyguladığı iddialarını tekrarladılar. Pandemi Parti başkanlarının açıklamalarına bakıldığında ortada hoş olmayan bir durum söz konusu. Çünkü gerçekten iktidar partisi yetkilileri ramazan ayı boyunca ve kapanma süreci içinde dışarıda olduklarını gören ve bilenlerden biriyim. Bu duruma bir isim konulacaksa bende İlçe başkanları gibi düşünüyor ve yapılan uygulamayı çifte standart olarak değerlendiriyorum.
SİLAH SESLERİ DİNMİYOR
Bazı insanlar var ki hem sevindiklerinde hem de üzüldüklerinde silahlarına sarılırlar.Ateş etmeye başlarlar. Onlar bunu yaparken rahatsız olan var mı diye düşünmezler. Bu olumsuz durum sürekli yaşanıyor ve bir türlü önlenemiyor. Gerçekten silah sesinden tiksinen ve bıkanlardan biriyim. Ben de diyorum artık yeter Silah sıkmaya meraklı olanlara bir önerim var. Kendini eğlendirmek için attıkları mermilerin parasını yakınlarında olan geçinme zorluğu çeken fakir komşularına vermiş olsalar hem sevap kazanırlar, hem güvenlik güçlerimizi zorda bırakmamış, hem de etraflarında olanları rahatsız etmemiş olurlar. Silah sıkmaya meraklı olanların bu önerimi düşünmelerini ve hayata geçirmeleri isterim. Böylece paralarını boşa değil, bir amaç uğruna harcamış olurlar. Ne dersiniz.