Gönül vermiş herkesin ortak bir düşüncesi vardı. O da, lige güzel bir başlangıç yapan Sakaryaspor’un bu yıl rakiplerine fark atarak şampiyon olacağı şeklindeydi. Bu güzide takımımız üç hafta içerisinde oynadığı üç maçtan sadece bir puan alabildi. Böylece şampiyonluk konusunda umutlananların sevinçlerini kursaklarında bıraktı.
Elaziz Belediiyespor maçı sonrası yazdığım yazımın başlığı bu futbolla aslaydı. Çünkü hem Payas maçında hem de Elaziz Belediyespor maçında oynadığımız kötü futbol bana bu başlığı attırmıştı. Cumartesi günkü maçı izlediğimde değişen bir durumun olmadığını görmenin üzüntüsünü yaşadım. Değişen sadece Canberk’in yerine Ahmet’in, Aytaç’ın yerine de Burak’ın kadroda yer almasıydı. Maçı kazanma adına oyun sisteminde bir değişiklik yapmadığınız takdirde olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olur. Nitekim Darıca maçında da teknik heyetimiz kötü gidişi durduracak bir hamle yapamadı ve bağıra bağıra iki puanımız daha gitti. Böylece şampiyonluk yolunda önemli bir yara daha almış olduk.
Maç sırasında aldığım notlarıma baktığımda sadece ilk saniyeler içinde yakaladığımız pozisyonda Hakan’ın yerden ortasından gelen topa kaptan Murat’ın iyi vuramaması ve kaleciye teslim etmesi, bir de uzatma dakikaları içinde karışan ceza alanı içinde o topu ağlara gönderemeyişimizi gördüm. Koskaca 90 dakika içinde sadece önemli iki pozisyon bulur ve onları da atamazsan elbette ki sonuç bu maçın sonucu gibi olur.
Bu gidişe dur demek artık farz hale gelmiştir. Aksi halde koskoca bir sezonu daha boş geçirmiş olur ve hedefimize ulaşmak için bir sezon daha beklemek zorunda kalırız. O nedenle kimin üzerine ne görev düşüyorsa o kişi o görevi mutlak surette yapmalıdır. Yoksa sonradan üzülmek, ağlamak ve sızlamak kimseye bir yarar sağlamaz.
Bizim takımın en iyisi 99 numaralı formasıyla Erçağ’dı. Takımına katkı vermek ve giydiği formanın hakkını verebilmek için çok koştu çok çalıştı. Rakip takımdan da 7 numaralı forması ile Uğur’u beğendim. Oynadığı süre içinde tutmakta zorlandık diyebilirim. Teknik patronu onu ikinci yarı neden oynatmadı anlayamadım.
Maçın hakemi berbat bir yönetim gösterdi. Tek doğru kararı rakip takımın attığı golü iptal etmesiydi. Böyle hakemlerle bu ligin yürüyemeyeceğini herkes biliyor ama ortaya çıkıp bu lig bu hakemlerle yürümez, onlara bir çeki düzen vermek gerekir diyemiyor. Allah beterinden saklasın diyorum.
Cumartesi günü oynadığımız maçın yıldızları o muhteşem taraftarımızdı. 90 dakika durmadan takımımızı destekledi. Maçı izlemeye gelen Kocaelili gazetecilerin Maraton tribünündeki o koromuzu nasıl can kulağı ile dinlediklerini görmenizi isterdim. Böyle bir koro ve böyle muhteşem taraftara sahip olduğumuz için kendimi şanslı sayıyorum. Hepsinin gözlerinden öpüyorum.