Akyazı Belediyesine bağlı Ak Belde A.Ş. nin başı borçlarından ötürü hayli belada. Bir önceki dönemde Belediyede ve Şirkette yetkili olanlar kendilerinden önceki yönetimden sıfır borçla aldıkları Ak Belde A.Ş. yi 5 yıl sonra biriken ve ödenmeyen 20 milyon lira borçla Bilal Soykan ve ekibine teslim etmiş olmaları dikkat çekicidir.
Devir teslim işlemi seçimin üzerinden 142 gün geçtikten sonra yapılabildi. Devrin bu kadar uzamasının nedeni ise hesap kitap işlemlerindeki eksiklikler ve çıkarılan bilançoda kasada gösterilen 4 milyon liraya yakın bir paranın kasada olmaması ve buharlaşıp uçup gitmesi gösteriliyor. (İddia bu yönde) Gerçekten bu söylentiler gerçekse ortada vahim bir durum var demektir. Bu durumu ancak ilgili Bakanlıktan istenen ve gelmesi beklenen müfettiş çözebilir. Bundan sonra neler olacak bekleyip görürüz diye düşünüyorum.
Bir önceki yönetim, şirketi yeni atanan Müdür Fevzi Bora’ya nasıl ve hangi şartlarda teslim etti, devir işlemini geciktiren sebepler nasıl bir kılıfa sokuldu bilemiyorum ama bildiğim bir başka husus daha var ki, işte o husus insanların kafalarının karışmasına yetiyor da artıyor bile.
İnsanların kafasını karıştıran olay yaptırdığı haciz işlemleri ile Şirketi zora sıkan Firmanın alacağını hak edip etmediği hususu.860 bin lira alacağım var diyerek Şirkette haciz işlemi başlatan ilgili Firmanın asansör işleri yaptığı biliniyor ve ilgili Firmanın Ak Belde Şirketine ait olan Yıldız Konutlarına asansör yaptığı için alacaklı olduğu söyleniyor. İddia böyle.
Ancak burada bakılması gereken asıl önemli husus bahse konu olan alacağı ilgili firmanın hak edip etmediğidir. Eğer ilgili firma asansör yapımını gerçekleştirdiği için alacaklıysa parası ödenmelidir. Ama ortada yapılmış olan asansör falan yoksa(iddia bu yönde) Şayet iddia doğruysa Belediyenin Şirketi ilgili Firmaya iş tamamlanmadan alacağının tamamı için nasıl çek keser ya da senet hazırlayıp ve imzalayıp veriri anlamak gerçekten güç.
Şirket yetkililerinin bu konularda kamuoyunu aydınlatıcı bilgileri vermesi artık farz hale gelmiştir. Aksi takdirde ortada var olan bilgi kirliliği daha da artacak ki, bundan Şirketle birlikte Belediyede zarar görür. Hatırlatayım istedim.
ÖMER SOYKAN’I DESTEKLİYORUM
Ömer Soykan benim hemşehrimdir ve sevdiğim bir kardeşimdir. Emekli Astsubay olan ve kısa adı TEMAD olan Türkiye Emekli As subaylar Derneği Sakarya İl Başkanı olan bu güzel kardeşim önceki gün akşam saatlerinde müthiş diye isimlendirdiğim zehir zemberek bir paylaşım yaptı. Paylaşımın konusu silah sıkmakla ilgiliydi. Edep yahu edep ama edepsize edep ne gerek başlığını kullanarak yaptığı paylaşımı sonuna kadar destekliyorum ve o paylaşımının altına bende gözümü kırpmadan imzamı atıyorum.
Ömer Soykan yerli yersiz, vakitli vakitsiz sıkılan mermilerin çıkardığı seslerden o da benim gibi artık gına getirmiş ve çok yakınını maganda kurşunuyla kaybettiği içinde son derece üzgün. Ömer Soykan onun için isyan ediyor. Ömer Soykan Allah rızası için artık yeter diyorum diyor ve ekliyor ” Yakın bir zamanda silah sıkmayı marifet zanneden bir densizin silahından çıkan bir mermiyle bir canımızı kaybettik. Henüz acımız taze ve içimiz yanıyorken kanun ve vicdan kurallarına uymayan bazı kişilerin evlerimizin önünden konvoy halinde geçerken silah sıkmalarını şiddet ve nefretle kınıyorum ve o konumda olanları da insanlara saygıya davet ediyorum.” Ömer Soykan paylaşımının bir bölümünde şöyle bir ifade de kullanmış “ Eğer acıyı hissediyorsan canlısın. Başkasının acısını hissediyorsan insansın” Ne kadar güzel bir ifade.
Bu konuyu uzun zamandan beri yazıyorum. Zaman zaman yapılan denetimlerle bu konu asgariye iniyor gibi görünse de çoğu zaman seviyesini bozmadan devam ediyor. Bu duruma dur demenin zamanı gelip geçiyor. İnsanlar artık patlama noktasındadır. Öyleyse yapılacak olan tek şey var o da yasaların uygulanması ve insanların daha rahat ve huzurlu bir ortamda yaşamlarını sürdürmelerine imkan sağlanmasıdır.
Eline, koluna ve yüreğine sağlık Ömer kardeşim diyerek de yazımı noktalıyorum.