alan takımımızın bu haftaki konuğu gerçekten grubun güçlü takımlarından biriydi. Ama çocuklarımız fırtına gibi başladıkları maçta bir müddet zorlandılar ama yine de maçı kazanmayı bildiler ve hayati önem arz eden üç puanın sahibi olmayı başardılar.
Pazar günkü maçı izledikten sonra takımımızı yavaş yavaş kıvamına gelmeye başladı. Tabi daha eksiklerimiz var ama diğer takımlarda aynı bizim gibi onların da eksikleri var ve onlarda aynen bizim gibi o eksikleri gidermenin yollarını arıyorlar.
Pazar günkü maçta görev alan oyuncularımızın tümü giydikleri formanın hakkını verebilmek için gayret gösterdiler. Yalnız içlerinde biri vardı ki o sahada oynayan oyuncuların tamamından iyi futbol oynadı ve tabiri caizce bir futbol resitali sundu. Tabi kimden bahsettiğimi maçı izleyenler hemen anlayacaklar ama izlemeyenler için yazayım. Onun adı Tamer’di.
Tamer’i oynadığı tüm maçlarda beğenerek izledim. Tabi forma bulduğu maçlar için geçerli bu söylediğim. Sait hoca bundan önceki maçlarda kendisinden gereği gibi yararlanamadı diye düşünenlerdenim. O her sahaya çıktığı maçta iyi oynamaya özen gösterdi. Pazar günü ise yukarıda da ifade ettiğim gibi tam bir futbol resitali sundu.
Tabi sadece Tamer’in iyi ve başarılı oyunu ile iş bitmiyor. Takımda yer alan 11 oyuncunun da iyi futbol oynaması ve giydiği formanın hakkını vermesi lazım. Nitekim Pazar günkü maçta iyi oynayan ve başarılıların s ayısı diğer maçlara göre oran bakımından hayli fazlaydı. Bunun altını çizmeliyim.
Takım yavaş yavaş kıvamına giriyor dedim ama bazı korkularım da yok değil. Korkularımın başında takım içindeki gruplaşma geliyor. İşin tam içinde değilim ama Akyazısporu takip eden bir gazeteci olarak bu gruplaşmayı görüyorum ve üzüntü ile de izliyorum.
Takım iyi yola girmişken bu tür olumsuzlukların yaşanması takımı içten yıkar ve bir daha da takımın toparlanmak güçleşir. O nedenle özellikle de belediye ve kulüp başkanımıza bu konuyu araştırmasını ve hiç zaman geçirmeden de gerekli önlemini almasını istiyor ve de bekliyorum.
Benim aradığım özellikleri taşıyan bir santrafor değil ama Can Polat iki haftadır gollerimizi atıyor. Kendini tebrik ediyorum ama yine kendisine bazı önerilerim olacak. İlk öneri hakkımı fazla kilolarını atması yönünde kullanmak istiyorum. Can Polat kardeşimiz bir an önce o fazla kilolarından kurtulmalı.
İkinci önerim ise yakaladığın fırsatları o kadar cömertçe harcama. Biraz daha dikkatli olmalısın. Çünkü attığın goldekinden daha rahat pozisyonlarda golleri yazamadın. Hele hele 52.dakikada öyle bir gol kaçırdın ki sorma gitsin. Kaçan o pozisyon için bu da kaçar mı Can Polat diye sormak istiyorum.
Maç esnasında Vedat ile Muhammet Çetin arasında bir olumsuzluk yaşandı. Karşılıklı gelişen olumsuzlukta hem arkalarındaki kaptan Semih’in araya girmesi ve her iki arkadaşını ser bir şekilde uyarması lazımdı. Ne var ki, kaptan Semih bunu yapmadı ve kaptan görevini yapmayınca iş hakeme düştü ve hakem araya girerek iki oyuncumuzu sakinleştirdi.
Vedat ile Muhammet arasında cereyan eden o olumsuzluk saha dışına çok çirkin yansıdı. Özellikle bunun altını çizmeliyim. Hele hele galip durumda olan bir takımın iki oyuncusu böyle atışırsa o atışmadan ve olumsuzluktan herkes zarar görür. Eğer o iki oyuncu hem de hayati önem arz eden bir yerde oynuyorlarsa işte o zaman keten helvanın yandığı bir durum ortaya çıkar.
Ben her iki oyuncumuza maçları daha sakin oynamaları ve birbirlerine düşmemeleri konusunda uyarmakta yarar görüyorum.
Rakip takım için iyi bir takım dedim. Puan cetveline baktığımızda rakibimizi üst sıralarda olduğunu görüyoruz. İyi bir takım olmasa herhalde şu anda bulunduğu yerde bulunamazdı.
İşte böyle bir takımı yenen takımımız bunu oynadığı başarılı futboluna borçlu. Her maçta böyle oynarlarsa inanın her takımı dize getirebilirler. Tabi söylediğim gibi Pazar günkü gibi oynarlarsa. Zira bu grupta her takım rakiplerini yenebilir.
Maçın İzmir bölgesi hakemi bana göre başarılı bir yönetim gösterdi. Maçı izleyen bazı taraftarlarımız geçen çalan düdük ve geç kalkan bayraklar için biraz hayıflandılar ama onlar kuralları layıkıyla uyguladılar.
Galibiyet her z aman güzeldir. Galibiyet bütün çirkinlikleri bir anda örter. O nedenle bende içerideki ilk galibiyetlerinden ötürü tüm futbolcularımızı kutluyor ve gözlerinden öpüyorum.