Bireysel silahlanma ürkütücü boyutlara ulaştı--SALİM ÖZYILMAZ

Ülkemiz genelinde olduğu gibi Akyazı İlçemizde de bireysel silahlanma ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda. Bazıları ruhsat alarak silahlanırken, birçoğu da ruhsatsız olarak silahlanıyor. Tehlike ruhsatsız silahlanmada. Çünkü resmi bir evrak söz konusu olmadığı için kimde silah var kimde yok bilinmiyor. Bunu anlamak için düğünlerde, gelin konvoylarında, asker uğurlamasında, dini bayramlarda ve de tuttukları takımın galip gelmesi gerekiyor. Böyle günlerde silahını ateşleyen o ruhsatsız silah taşıyanları görme şansınız olur.

Bireysel silahlanma gerçekten ürkütücü boyutlara ulaştı. Genci yaşlısı hatta kadını kızı ruhsatlı ya da ruhsatsız silah taşıyor. Bu durum kuşku yok ki, sade vatandaşı olumsuz olarak etkiliyor. Bir kaza kurşununa kurban gitmeyelim diye düşünen sade vatandaş evinin balkonunda oturmaktan ve yolda yürümekten korkar hale geliyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının talimatı ile tüm camilerimizde din görevlilerimiz hem bayram namazında hem de hemen akabinde kılınan Cuma namazı vaazında “silahla sevinç olmaz, silah atıp insanları korkutmayalım ve onlara korku dolu anlar yaşatmayalım” şeklinde konuşmalar yaptılar.

Gelin görün ki, yapılan bu vaaz ve konuşmalar magandaları hiç etkilememiş. Çünkü oturmak olduğum Kuzuluk Mahallesinde inanın geçmiş bayramlarda duymakta olduğumuz silah sesleri bu bayramda en az üç katına çıktı ve durumu bilmeyenler yakınlarda bir savaş oluyor zannına kapıldı.

Magandalar, bulunduğumuz bölge içinde bulunan evlerde yaşlısı, genci, çoluk çocuğu hatta silah sesinden korkmakta olan hayvanlar yaşıyor. Onları rahatsız ve tedirgin etmeye hakkımız yok deseler sorun kalmayacak. Maalesef o magandalar böyle düşünmedikleri gibi silah atmaya da devam ediyorlar. Ateşledikleri silahlarından çıkan bir merminin bir masum insana isabet etmesi sonucu o insanın hayatını kaybetmesi ya da yaralanması halinde de kazayla oldu diyebilecek kadar da pişkinlik gösteriyorlar.

Artık bu olumsuzluktan ve acaba bir maganda kurşunu bana isabet eder mi korkusundan sade vatandaşın kurtulması lazım. Vaaz ve nasihatlarla bu sağlanamıyorsa o zaman devreye kanunlar ve kanun uygulayıcıları girmeli ve gereği yapılmalıdır.

Kuşkusuz burada görev güvenlik güçlerimize düşmektedir. Sadece güvenlik güçlerimize değil iktidar partisinin Akyazı teşkilat başkanı ve diğer yöneticilerine düşmektedir. Bu konuda görevli olan güvenlik güçlerimize o siyasiler destek vermeli ve yapacakları uygulamalarda onları savunmalıdırlar. Bunu yapamadığımız takdirde ne Kuzuluk Mahallemizde, ne İlçemiz genelinde ve ne de Ülkemiz genelinde ruhsatsız bireysel silahlanmayı ve de silah atılmasını önleyebiliriz.

Akyazı’da sade vatandaş evinde, işyerinde, yolda yürümede rahatlık ve huzur istiyor. Bu da o sade vatandaşın en temel haklarından sadece biridir. Bunu sağlamakta Devletimize düşmektedir.

Bu konuyu sık sık gündeme getirdiğim için belki bana kızmakta olanlar vardır. Umurumda bile değil. Çünkü ben evimde, evimin balkonunda, yolda, gittiğim cemiyetlerde huzur ve güven içinde olmak istiyorum. Bu sağlanana kadar da yazmaya ve haber yapmaya devam edeceğim.

Dip not: 30 Ağustos Zafer ve Kurban bayramı nedeniyle bana ileti gönderip her iki bayramımı da kutlayan ancak benim dönemediğim yurt içinde ve yurt dışındaki tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Bende bu dostlarımın her iki bayramını kutluyorum, nice bayramlara mutluluk, sağlık ve huzur içinde ulaşmalarını yüce mevlamdan niyaz ediyorum.

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?