Karagümrük maçından çıkan olaylar nedeniyle verilen bir maçlık seyircisiz oynama cezası nedeniyle Akyazı’nın yanında dün her zaman yanında olan seyircisi yoktu. Ama onların yerini ise ilki Fenerbahçe maçında uygulanan bayan seyirciler almıştı. Tamamı çocuk ve kız öğrencilerden oluşan koro maç boyu takımlarını destekledi ama verdikleri o destek takımlarının maçı kazanmasına yetmedi.
Yetmedi çünkü Akyazı dünkü maçta kıvamında değildi. Sahanın da ağır olması nedeniyle bir türlü kendisinden beklenen futbolunu ortaya koyamayan Akyazı, buna rağmen özellikle de ilk yarıda Gökhan ve Hakan’la yüzde yüz tabir edilen iki önemli pozisyonu heba ettik. Her iki oyuncumuzda kaleci ile karşı karşıya kalmalarına rağmen ayaklarındaki o topu bir türlü rakip ağlara gönderemediler ve takımlarının üç puan almasına engel oldular.
Her iki yarıda da atak ve rakip kale önünde görünen taraf Akyazı olmasına rağmen, atak ve görünme üstünlüğünü bir türlü avantaja çeviremedi. Eline geçirdiği fırsatları da cömertçe harcayarak rahat yenmesini beklediğim Yeniköy’e iki puan kaybetmiş oldular.
Dünkü maça damgasını vuran oyuncu Hakan’dı. Hakan öyle pir pozisyon yakaladı ki, Hakan gibi bir oyuncunun o topu rakip kalecinin kucağı yerine ağlara göndermesi lazımdı. Aynı Hakan rakip kaleye atamadığı golü kendi kalesine atarak maça damga vuran oyuncu oluverdi.
Maç berabere gidiyor. Top sürekli bizde. Ne var ki hızla gelişen ataklarımızı orta alanda top dolaştırarak, ya da fazla miktarda geri pası yaparak kendi kendimize ağırlaştırıyor ve rakibimizin iyice yerleşmelerine neden oluyoruz ve bu davranışlar nedeniyle de bir çok atağımız tehlike olmadan ya da tehlike büyümeden yok oluyor.Hocamızın buna mutlak surette bir çare bulması lazım.
Bizimkilerin maç dünkü maç içinde yaptıkları yapılır mı? Elbette ki yapılır. Ama onun zamanın bilmek lazım. Onun zamanı takım bir kaç gol atmış öndedir, zaman kazanmak amacıyla topu dolaştırırsın. Halbuki maç berabere ve bize gol lazım. O zaman yapılacak iş en kısa yoldan rakip kaleye gitmek ve tehlike yaratmaktır. Biz böyle yapacağımıza illa da yan pas ya da geri pası yapıp rakibimizin iyice yerleşmesine ve savunma güvenliğini almalarına imkan veriyoruz. Hal böyle olunca da gol atmakta ya da pozisyon bulmakta zorlanıyoruz.
Dünkü maçta her zaman iyi olduğunu gördüğümüz ve alıştığımız Bahtiyar kötü futbol oynadı. Bahtiyar’a Hakan’ı da ekleyebiliriz. Bahtiyar ile Hakan kjötü oynadılar zda diğerleri ne yaptı dersiniz. Zekeriya’nın dışında kalan diğerleri ise bal yapmayan arı gibiydiler. Seslerini duyduk ama ısırdıklarını göremedik.
Zekeriya dünkü maçta en çok koşan v e yorulan oyuncu oldu. Attığımız goldeki ara pası mükemmeldi. Osman’da o pozisyonu iyi değerlendirdi ve golümüzü attı. Yorulunca hocası da onu kenara almak zorunda kaldı.
Sonuç olarak rahat kazanmamız gereken bir maçı çeşitli sebeplerden ötürü kazanamadık ve iki puan kaybeden taraf olduk. Hele hele maç ın bitimine dakikalar kala golü yememiz büyük bir şanssızlıktı. Onun için 1-0 lar her zaman tehlikelidir. Bunu dünkü maçta gördük. O bakımdan skoru ne yapıp yapıp iki farka çıkarmak lazım ki maçı rahat kazanasın. Aksi halde yine dünkü maçta olduğu gibi son dakika golü ile yıkılıp gideriz. Bilmem anlatabildim mi?