Maça adeta golle başladık. Rakibin hatasını iyi değerlendirdik ve Ümit’le öne geçen golümüzü atıverdik. Attığımız bu gol benimle birlikte yanımda oturan Akyazılıları da sevindirdi ve hatta aramızda bu maç sonunda galip gelen ve mutlu bir şekilde Akyazı’ya dönecek olan taraf biz olacağız demeyi bile ihmal etmedik.
Ne var ki, maçın gol dakikasından sonrası hiç de öyle beklediğimiz gibi olmadı. Durumu bizim gibi olan ve alt sıralarda bulunan rakibimizi yediği gol kendine getirmiş olacak ki, atak üzerine atak geliştirmeye başladı ve nitekim bu atakların birinde de aradığı golü buldu.
İlk yarı karşılıklı atılan gollerle berabere tamamlanırken, ikinci yarıda bizim takımın toparlanacağı ve maça ağırlığını koyacağı yönündeki düşüncelerimiz maalesef ikinci yarı başladıktan sonra tamamen değişti ve bu defa o düşüncemiz aman gol yemeyelim beraberlikte iyidir’e dönüşüverdi.
Çünkü rakibimiz baktı ki Akyazı kendilerinden de kötü futbol oynuyor ve beraberliği kurtarma gibi bir niyeti var bunu iyi değerlendirmek için kalemize atak üzerine atak yaptı ama defansımızı ve kalecimizi geçen iki topun biri yan direğe, ikincisi ise üst direğe takılınca o da beraberliğe razı olmak zorunda kaldı.
As Akyazıspor’un ilk maçı olan Kocaalispor maçı hariç tüm maçlarını izledim. Hiç bikrinde öyle ahım şahım bir futbol ortaya koyamadı. Hatta maçı kazanmak için özel bir gayret bile gösteremedi. Son birkaç haftadan beri de hem kötü futbol oynuyor hem de puan kaybederek bir bir eriyor.
Artık bu duruma dur demenin zamanı gelip geçiyor bile. Burada görev elbette ki, teknik patron Sait Okur’a düşer. Önce neden kötü futbol oynuyoruzun sorusuna cevap bulmalı, sonra da alınması gereken tedbirlerini almalıdır diyorum. Aksi halde düşecek takım biz oluruz.
Geçen yılların kadrosu ile bugünkü kadromuzu karşılaştırdığım zaman şu andaki takımımızı oluşturan oyuncuların diğerlerine oranla iyi durumda olmadıklarını görüyorum. Yani şu andaki kadromuz diğer senelere oranla daha zayıf bir takım.
Tabi bunun kabahatini transferleri yapanlara yüklemek lazım. Ben inanıyorum ki, transfer yapılan oyuncuların hiçbiri denenmedi veya oynadıkları takımda izlenmedi. Sadece onun bunun tavsiyeleri ile transferler yapıldı ve hal böyle olunca da bu kötü durum ortaya çıktı.
Şimdi transferleri yapanlar zamanımız azdı onun için istediğimiz oyuncuları alamadık şeklinde kendini savunabilirler. Benim bu savunmaya katılmam mümkün değil. Madem ki bu ligde oynayacağız öyleyse transferleri de zamanında yapmalıyız. 10 gün kala transfer yapmaya ve kadro kurmaya kalkarsanız sonucuna katlanmak zorunda kalırsınız.
Gerçekten kötü futbol oynuyoruz. Ne defansta, ne ofansta ve ne de orta alanda başarılı olamıyoruz. Hal böyle olunca da kuşkusuz kötü sonuçlarda beraberinde geliyor ve bu nedenle bir türlü alt sıralardan kurtulamıyoruz. Böyle gidersek hiç de kurtulamayacağız.
Can Polat diye bir oyuncu transfer ettik. İzlediğim tüm maçlarda sahada yoktu. Takım adeta 10 kişi oynuyor. Bizim hoca’da bu oyuncumuzu oynatmakta ısrar ediyor. Nedenini anlamakta zorlandığım için hocamıza buradan bu ısrar niye diye sormak istiyorum.
Çok zayıf bir takımla ligde mücadele ediyoruz. Hiç zaman geçirmeden ara transferden yararlanıp almamız ve gönderilmesi gereken oyuncuları şimdiden belirlemek lazım. Aksi takdirde bizim için bu lig son sezonumuz olabilir.
NASIL OYNADILAR
SEMİH : Uzun bir aradan sonra tekrar formasına kavuştu. Ancak henüz kendisinden beklenen formu yakalayamamış olması hem teknik heyeti hem de taraftarı ve kara kara düşündürüyor.
EMİRHAN: Çok koşuyor ve çalışkan bir tavır sergiliyor ama takımına ve arkadaşlarına katkısı istenen düzeyde olmuyor. Kütahya’da kötü oynayan oyuncularımızın başında yer aldı ve özellikle de ileri gittiği zamanlarda boş bıraktığı alandan rakip takımın kalemizde tehlike yaratması dikkat çekti.
EMRE: Bir çalışkan oyuncumuzda Emre’ydi. Ancak onun gayreti takımının galip gelmesine yetmedi.
AHMET: Kırmızı kartla oyun dışında kalıp takımını 10 kişi bırakmasına bir anlam veremedim.
MUHAMMET ÇETİN: Her zaman vasatın üzerinde futbol oynayan hatta zaman zaman da vasatın üzerine çıkan bu oyuncumuz Kütahya’da kötüydü. Arkadaşlarına bağırıp çağırması kendisine yakışmadı.
ÜMİT: Golümüzü atan bu oyuncumuz 35.dakikada sakatlanıp yerini Sercan’ı bırakması talihsizlikti. Sakatlanana kadar iyi bir futbol ortaya koydu ve golü atarak görevini yaptı.
ATAKAN: Kendisine oyna denilen kulvarı istenilen ölçüde kullanamadı. Yaptığı ataklarda etkili olamadı ve takıma fazla yararı olmadı. Nitekim hocası da onu ikinci yarıda değiştirdi.
OĞUZHAN: Bu oyuncumuz henüz hazır değil. Kütahya’daki maçta bunu çok açık gördük. En kısa zamanda kendini hazır hale getirmeli ve giydiği formanın hakkını vermeli.
CAN POLAT: Takımın en kötü futbol oynayan oyuncusuydu. Görevini yapamadı ve giydiği formanın hakkını maalesef veremedi. Sait hocanın ona 90 dakika nasıl dayandı hala merakımdır.
EYÜP: Kaptanlık pazubandını kalecisine devreden Eyüp ilk maçlara oranla önemli ölçüde bir form düşüklüğü yaşıyor. Onun form düşüklüğü yaşaması takıma ve arkadaşlarına olumsuz yansıyor. Bu oyuncumuzda hiç z aman geçirmeden formunu bulmalı ve takıma yararlı olmak için gayret göstermelidir.
TAMER: Kötü oynayan takımda sırıtmadan futbol oynayan birkaç oyuncumuzdan biriydi Tamer. Çalışkandı ve her iki kulvarı iyi kullandı ama hocasının onu neden değiştirdiğini anlayamadım.
SERCAN: Ümit’in sakatlanması ile forma şansı buldu. Oyunda kaldığı süre içinde takımına yararlı olmak için gayret gösterdi. Daha iyi olması için biraz daha gayretli olması lazım.
ZAFER: İkinci yarının hemen başında oyuna dahil olan Zaferde vasatı aşamayan oyuncularımızdan biriydi. Daha iyi olması gerektiğini herhalde kendisinde biliyordur.
OKAN : Bu genç oyuncumuz oynadığı süre içinde çok çalıştı, rakibine pres yaptı ve rakibin kendi alanından rahat çıkmasını önlemek için elinden geleni yaptı. Daha fazla takımda yer bulması halinde bu oyuncumuz yarının iyi oyuncularından biri olabilir.