İki can arkadaşım Kenan Certel ve Ergün Öztürk’le birlikte 24 Haziran Cumartesi günü İstanbul’a gittik. Seyahat amacımız can kardeşlerimiz emekli öğretmenler merhum Dinçer Üzbe ile Aslı Üzbe’nin Koç Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan, bu yıl mezun olan ve doktor unvanı alan ikizleri Selin ve Pelin kardeşlerin mezuniyet törenlerine katılmaktı.
İlkokula başladıkları günden itibaren bütün eğitim hayatları başarılarla dolu olan ve sınıflarında sadece birbirleri ile yarışan ve bu başarılarını okudukları Tıp Fakültesinde de devam ettiren ikizlerden Selin okulunu birinci, Pelin de üçüncü olarak bitirdi. Aralarına Emine Aslı Eti isimli arkadaşları girmiş ve o da okulunu ikinci bitirmeyi başarmıştı.
Dikkat ederseniz ilk üç kızlarındı. Bu sonucu baktığımda kızların erkeklere göre derslerine daha çok çalıştıklarını daha başarılı olduklarını anladım ve önce içimden sonra da yüksek sesle “helal olsun kızlarımıza” dedim.
Bu başarı gerçekten ayakta alkışlanacak bir başarıydı. İkizlerimizin elde ettikleri bu büyük başarı ailesi kadar, bizi ve Akyazılıları da sevindirdi, onurlandırdı, gururlandırdı ve mutlu etti.
Üniversitede iki tören düzenlenmişti. İlkinde Üniversitenin mezun olan tüm bölüm öğrencileri açık havada ve geniş bir alanda yerlerini aldılar ve öğrenciler Fakülte Dekanları tarafından sırasıyla töreni izlemeye gelenleri tanıtıldılar.
Sıra bizimkilere geldiğinde ve isimleri anons edilmeye başlandığında inanın en az anneleri Aslı, Abileri Serdar ve Dayıları Toygun kadar bizde heyecanlandık ve duygulandık. İlk tören bütün mezun olan öğrencilerin toplu olarak keplerini havaya atmaları ile son buldu.
İkinci tören Fakültenin salonunda gerçekleşti. Dekanları Şükrü Dilege’nin yaptığı konuşma sonrasında öğrenciler sırayla salona alındılar ve baktım ki, ilk sırada bizim kızımız Selin, arkasında Emine Aslı ve hemen onun arkasında da yine bizim kızımız Pelin salona giriş yaptı.
Selin kızımız plaket, hediye ve diplomasını aldıktan sonra kürsüye geldi ve bölüm birincisi olarak mükemmel bir konuşma yaptı. Selin kızımız derslerinde olduğu gibi konuşma metnini hazırlarken de dersine iyi çalışmıştı.
Selin ve Pelin kızlarımızın Üniversitede gerek öğretim üyeleri, gerekse arkadaşları tarafından fazlasıyla sevildiklerini tören esnasında müşahede ettim. Bu durum beni fazlasıyla mutlu etti. Çünkü kızlarımızda bu kadar büyük başarıya rağmen en küçük bir kibir yoktu. Cana yakındılar. Bu durum kuşkusuz sadece eğitimle olacak bir şey değildi. O nedenle ben özellikle çocuklarını mükemmel yetiştiren anneleri Aslı kardeşimi tebrik ediyorum.
Mezuniyet törenine katılım bir hayli yüksekti. Üniversite yönetimi Veli ve öğrenci yakınlarının tören alanına rahat bir şekilde ulaşmaları için bütün imkanlarını edata seferber etti. Ayrıca yine törene katılanların tamamı ile öğrencilerine kumanya dağıtması da el açıklığı ve incelik olarak değerlendirildi. Törene katılan biri olarak kendilerine teşekkür etmeyi görev bilirim.
Bu güzellikleri Selin ve Pelin kızlarımızın merhum babaları Dinçer kardeşimizin de görmesini çok isterdim. Çünkü ikizler denildiğinde onun için akan sular dururdu. Bu düşüncesini en iyi bilenlerden biriydim.
Yeri gelmişken Dinçer hocama Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun diye de dualarımı gönderiyorum ve Dinçer kardeşime “Gözün arkada kalmasın. İkizlerin çok iyi yetiştiler ve başarılarını senden sonra da arttırarak devam ettirdiler. Bu yıl doktor oldular ve Fakültelerini biri birinci diğeri de üçüncü bitirdiler” demeyi ihmal etmiyorum.
Son söz olarak da; İkiz kızlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Mesleklerinde üstün başarı, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar diliyorum. Benimle birlikte İstanbul’a gelen değerli canlarım Kenan ve Ergün hocalarıma da sonsuz teşekkür ediyorum. 27 Haziran 2023