ALİ EFENDİYE YANITIMDIR
yazıda öyle şeylerden bahsediyor ve öyle yalanlar uyduruyor ki okuyanlar gerçek zannedip bu nasıl iş diyecekler diye cevap vermek zorunda kalıyorum.
Sıkıldığınızı bildiğimden dolayı olacak Ali Efendinin son yazısına uzun zaman cevap vermedim. Bu beklemem belki gerçekleri kavrar ve yaptığı yanlıştan döner diyeydi. Ama beklediğim olmayınca geçte olsa cevap vermek zorunda kaldım.
Şimdi gelelim bizim Ali efendinin son yazısına; Bizim Ali efendi bir önceki yazıma uzun bir cevap vermiş. Yalnız bu yazısında görüyorum ki, artık yalanlara başvurmaya ve yalanlardan medet ummaya başlamış. Yalanlarını sıralarken belden aşağı vurma gibi bir niyetin içine de girmiş. Bunu tehlikeli buluyorum ve belden aşağı öyle vurulmaz böyle vurulur diyerek yaşadığı olumsuzlukları bu satırlara dökersem bana yakışır mı? Yakışmadığı içindir ki bende böyle bir girişimde bulunmak istemiyorum ama sabrında bir sınırı var. Öyle değil mi?
Son yazdığı yazısında öyle bir yalan ortaya attı ki o yalan iki kardeşi bile birbirine düşürür. Neymiş efendim Alaattin Onur 2006 yılının ilk aylarında şimdiki belediyenin zabıta odasında boğazıma sarılmış ve beni dövmeye kalkmış.
Tüm okurlarım şunu iyi bilmelidir. Bugüne kadar benim boğazıma kimse sarılmamış, bundan sonra da sarılamaz. Boğaza sarılmak ya da dövmek o kadar kolay bir iş değildir. Benim kitabımda kavganın yeri yoktur. İki medeni insan gibi bir olayı tartışır, hatta münakaşa bile yapabilirim. Ama kesinlikle o olayı kavga boyutuna getirmem. Hele hele değil Alaattin Onur’a bir Allah kulunun boğazıma sarılmasına izin vermem. Bu böyle biline.
Ali efendinin bu yalanı uydurma sebebi açıktır. Bunu ara açma niyeti ile yapılmış bir girişim olarak değerlendiriyorum. Benim Akyazılı vekille de aramın açılmasına Alaattin Onur neden olmuş diyor bizim Ali efendi. Alakası yoktur. Akyazılı vekille arama mesafe koymamın tek nedeni sarf ettiği o çirkin söze Akyazı’da görev yapan tüm basın mensuplarını dahil etmesidir. Akyazı’da görev yapan tüm basın mensuplarından özür dilemediği müddetçe de Akyazılı Vekille olan mesafem aynı ayarda kalacaktır. Ayrıca Veli efendi öyle söyledi, Ali efendi böyle yazdı diye kimseyle aramı açmam. Ama kimseye de yalan söylemesi için izin vermem.
Ali efendi diyor ki, o desteklediğin Alaattin Onur ATSO ve BORSA’nın yaptığı yardımlar için yardım rezaleti başlığını kullanmıştı. Doğrudur. O rezaleti yardımı yapan değil yapılan öğrencilerin okuduğu okulların müdür ya da öğretmenleri yapmıştır. ATSO ve BORSA sadece kıyafetlerin alınacağı yeri belirlemiş ve okul yönetimlerine gidin alın ve çocukları giydirin demiştir. Ortada bir eksiklik ya da rezalet varsa müsebbibi ATSO ya da BORSA yöneticileri değil söylediğim gibi okul yöneticileridir. Alaattin Onur da sonunda gerçeği anlamıştır.
Ali efendi son yazısında bir şeyler geveleyip duruyor. Muhataplarına sordum. Hiçbiri o gevelenmek istenenin doğru olmadığını yalan olduğunu söylüyor. O muhataplar biraz daha ileri giderek yalan söyleyen için başka sözlerde sarf ettiler ama ben yazmıyorum. Ancak aynen katıldığımı belirtmekte de bir sakınca görmüyorum.
Hak Hukuk meselesi;
Ali efendi sıkıştıkça hak hukuktan bahsediyor. Zannediyor ki sadece onun hakkı var. Karşısındakilerin haklarının olup olmadığını düşünmüyor ve dikkat bile almıyor. Hal böyle olunca sadece kendi hakkı aklına geliyor ve dolayısıyla da sürekli olarak hakkımı helal etmem diyor. Ama ben öyle demiyorum. Onun hakkını helal edip etmemesi hiç mi hiç önemli değil. Çünkü üzerimde hiçbir hakkı yok. Ama benim var. Ben ise hakkımı sonuna kadar helal ediyorum.
Gazete çıkarma meselesi
Ali efendi diyor ki, sen gazete çıkar ben bırakacağım. O günler geride kaldı. Biraz daha kazık ye ki aklın başına gelsin. Aklın başına gelinceye kadar da gazete çıkarmaya devam et. Sonunda anlayacaksın ki, Akyazı’da ne yaparsan yap yaranamazsın.
Şimdi gelelim diğer hususlara;
Şunun bilinmesini istiyorum. Salim Özyılmaz birileri yaz dedi diye yazı yazmaz. Salim Özyılmaz kendi neyi yazmak isterse onu yazar. Bir de şuna hatırlatayım Bayraktar’ların tamamı kendilerini savunacak güçtedir. O bakımdan onların benim savunmama ihtiyaçları yoktur. Savunuyor gibi görünmemin ana sebebi Ali efendinin adımı sürekli olarak Bayraktar ailesi ile özdeşleştiriyor olmasındandır. (Bundan da rahatsızlık duymuyorum)
Bizim Ali efendi son cevabi yazısında bir çok konuyu es geçmiş ve bir çok konuyu da yüce rabbimize havale etmiş. Es geçmek demek topu sürekli taca atmak demektir. Böyle olunca da verdiği cevaplar inandırıcı olmuyor Çamuru at izi kalsın şeklindeki davranışlarını hoşgörü ile karşılamamı benden kimse beklememelidir.
Ali efendi cesaretimin olup olmadığını soruyor. Bende ki cesareti Ali Efendi hesap bile edemez. Edep dışı yorumlarla ilgili o benim düşüncem değil diyerek topu yine tacı atmış. Öyle yağma yok. Her yapılan yorum açılacak diye bir kaide mi var ki, Ali efendi o yorumu açmak zorunda hissetmiş kendini.
Mobese için söz vermesine rağmen ATSO bu parayı neden toplayıp vermedi diye Ali efendi soruyor. Ben de diyorum ki git o soruyu İlçemiz Kaymakamına sor. Bir de diline doladığı bir OSB konusu var. Akyazı’ya neden OSB kurulamadığını da git Küçücek belediyesi eski başkanı Yaşar Akgün ile Akyazılı eski Vekile sor.
Ali efendi Ziraat Odası ile Şener Bayraktar’ı eleştiren yazılarından sonra aramız açıldı diyor. Doğrudur. Çünkü ben Ziraat Odasının yönetim kurulu üyesiyim. Hak etmediğim halde eleştirilmeyi asla kabul etmem. O konuda bir eleştiri yapılacaksa Belediye ve onun başkanı Yaşar Yazıcı eleştirilmelidir. Çünkü ziraat ve tarım belediyenin işi değildir. Belediye kendi işini Ziraat Odası da kendi işini yapacaktır. Hazır yeri geldiği için soruyorum. Belediyenin başlattığı TAGEP PROJESİ şimdi hangi durumdadır. Ali efendi önce bunu araştırsın ve sonuçlarını yazsın bakalım.
Bizim Ali efendi Salim Özyılmaz gündemde kalmak için beni hedef seçti demiş. Buna kargalar bile güler. Çünkü Salim Özyılmaz zaten her gün gündemdedir. Bunu bilmeyen mi var.
SONUÇ
Aslında Ali efendiye cevap veriyor olmam bana zarar veriyor. Bunu da biliyorum ama görüyorsunuz ve mutlaka takdir de ediyorsunuz cevap vermeden de olmuyor. Tahammül gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum.