Biz Akyazılılar bir hayli hareketli bir haftayı geride bırakmak üzereyiz.
Haftaya Topağaç Mahallesinde asılan pankart ve o pankartın ardından gelen destek ve tepkilerle başladık, Belediye meclisindeki gerginlikle devam ettik.
Yazmaya önce pankartla başlayayım.
Asılan o pankartta Hurdacı ile başlayan ve HDP-CHP- İYİ - SAADET- DEVA- GELECEK VE DEMOKRAT Partiyle devam eden “Bunlar Mahallemize giremez” diye yazılmıştı.
İşte o pankarta Ak Parti ve MHP’den destek gelirken, Millet ittifakını oluşturan partilerden ise tepkiler yükseliverdi.
Ak Parti İl başkanı Sayın Yunus Tever attığı twitinde Akyazı’mızın suyu sert, insanı merttir! diye başlayan “büyük bir cesaret ile köyün girişine astıkları pankartta o kadar anlamlı. Topağaç Köyümüz kale gibi dimdik arkamızda elhamdülillah.. “ diye sonlanan paylaşımı ne kadar manidarsa, o twiti silerken yazdıkları da bana o kadar manidar geldi.
Millet ittifakını oluşturan ve asılan pankartta isimleri yazılı Muhalefet partileri il ve ilçe başkanlarından hem o pankarta hem de destek verenlere tepkiler gecikmedi.
Eğer o afişte köye sokulmayacaklar millet ittifakını oluşturan partiler olmayıp cumhur ittifakını oluşturan partiler olsaydı kopacak olan fırtınayı ve o fırtınanın şiddetini ben dahil kimse hesap bile edemezdi.
Bu tür eylemlere hiç gerek yok derim ben. Zira 14 Mayıs seçimi 80 Anayasası oylaması ile bir tutulamaz. Kaldı ki, hiç kimse benim köyüme sen giremezsin diyemez. Köye gelenler eğer konuşmak isterlerse dinlemezsin. Gösterilecek tepki sadece bununla sınırlıdır.
Onun için ben diyorum ki, bu tür afişlerin asılması, afişleri asanlara destek verilmesi kimseyi hedefine ulaştırmaz. Eğer tepki gösterilecekse o tepki afiş asmakla değil daha önce yapıldığı gibi sandıkta oy vermemekle olur. Bilmem anlatabildim mi!!!
Gelelim gergin geçen belediye meclis toplantısına;
Belediye meclisi Nisan ayına ait olağan toplantısını yapmak üzere kendi salonunda toplandı.
13 maddeden oluşan gündemi değerlendirip oy kullanacaklardı.
Toplantının henüz başında gündemin 4.maddesine gelindiğinde denetim komisyonunu okumak üzere komisyon başkanı Ak Partili Naci Çavdar kürsüye geldi.
Çavdar raporunu okuduktan sonra MHP’li meclis ve aynı zamanda denetim komisyonu üyesi olan Av. Furkan Çakıroğlu raporla ilgili konuşmak için başkan Soykan’dan izin istedi.
Başkan Soykan “ Böyle bir uygulama yok ama buyurun konuşun” diyerek Çakıroğlu’na söz verdi. Kürsüye gelen Çakıroğlu “Denetim raporunun bazı maddelerine muhalefet şerhini neden koydum anlatayım” dediğinde oturumu yöneten başkan Soykan önce biraz sinirlendi sonra sinir katsayısı artınca sesi de yükseldi.
Başkanın bu çıkışına bazı Ak Partili meclis üyelerin yaptığı destek verir konuşmaları ortamı bir hayli gerdi. Özellikle ikinci kez kürsüye gelen denetim komisyonu başkanı Naci Çavdar’ın Çakıroğlu’nun komisyonu sunduğu rapora UCUBE demesi yakışmadı.
Çakıroğlu’nun sakinliğini koruması ve araya girenlerin de tansiyon düşürücü konuşmaları ile ortam daha da gerilmeden yerini sakinliğe bıraktı.
Benim demem o ki; Şayet böyle bir uygulama yoksa Belediye başkanı Soykan Çakıroğlu’na izin vermemeliydi. İzin verdikten sonra konuşmayı müdahale etmeden dinlemeli cevabını da konuşma tamamlandıktan sonra vermeliydi. Bu kadar sinirlenmesine de hiç gerek yoktu.
Zira belediye başkanları takdir edildikleri gibi zaman zaman da eleştirilebilirler. Gülü seviyorsan dikenine, siyaset yapıyorsan eleştirilere katlanmak zorundasın.