Bugün 24 Kasım. 1981 yılından bu yana 24 Kasım “öğretmenler” günü olarak kutlanıyor. 24 Kasım ayrıca Cumhuriyetimizi kuran ve bizlere emanet eden ulu önderimiz Atatürk’ümüzün “Başöğretmen” olduğu gündür. Dolasıyla bugünün bizim için değeri büyüktür. Ömrünün önemli bir kısmını öğrencilik yaparak geçiren her birimizin gönlünde öğretmenlerimizin ve onlara ait bugünün ayrı bir yeri vardır.
Rahmetli annem benim ilk öğretmenimdir. Kayıtsız gittiğim ilk yılım dahil olmak üzere okula, o tarihte (1953) okumayı yazmayı bilerek giden şanslı öğrencilerden biriyimdir.
Gerek yetişmemde, gerek örf ve adetleri öğrenmemde ve gerekse eğitimimde bana verdiklerini ve bugün bulunduğum yere gelmemi ona borçlu olduğumu asla unutmam. O nedenle merhume anneme çok şey borçluyum. 2009 yılının “anneler günü” nde kaybettiğim değerli annemi (her gün mezarına gidip dua yapıyor olmama rağmen) hazır yeri gelmişken bir kez daha minnet, şükran ve özlemle yad ediyorum. Mekanı cennet olsun diye de dualarımı göndermeyi asla ihmal etmiyorum.
Hüsniye Tosun benim ilk resmi öğretmenimdir. Hem sıra arkadaşım Tuncer Cengiz’le birlikte yaramazlığımızdan kaynaklı yediğim dayaklardan, hem ilk öğretmenim olmasından, hem ilk yılın sonunda verdiği karnemi baştan aşağı pekiyi ile doldurup yaşımın küçük olması ve okula da kayıtsız gidiyor olmam nedeniyle karnemin altına “sınıfta kaldı” notunu düşmesinden, hem de iyi öğreten bir öğretmenim olmasından dolayı kendisini unutamadığımı ifade etmek isterim. Değerli öğretmenimin yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Yaşıyorsa sağlık mutluluk, vefat etmişse rahmet diliyorum.
Öğretmenlik, sağlık çalışanlarımızla birlikte en kutsal mesleklerden biridir. Dejenere edilmeye çalışılıyor olsa da sayıları az da olsa dejenere olmayanların gayretleri ile kutsallığını muhafaza ettiğini görüyorum. Bundan da mutluluk duyuyorum.
Giyimi kuşamı, konuşması, oturup kalkması, küçüklerini sevmesi ve büyüklerine gösterdiği saygı ile herkesin gönüllerine yerleşen değerli komşum Seyfettin Bağlan benim idolümdü. Zira o ÖĞRETMENDİ.
Bugün de Mesut Papatya, Kenan Certel, Ergün Öztürk gibi isimlerini bu köşeye sığdıramayacağım kadar kalabalık yaşayan veya rahmetli olmuş bir hayli değerli öğretmen arkadaşım var. Mesleklerine saygı gösterdikleri ve işlerini de ADAM gibi yaptıkları için hepsini seviyorum. Yeni öğretmenlerimizi de onları örnek almaya davet ediyorum.
24 Kasım günü Öğretmenler günü kutlandı. Ne yazık ki, gün nedeniyle yapılan etkinliklerle ilgili basını haberdar etmesi gereken merci konuyla ilgili bilgi alışverişi yapmadığı için ben şahsen 24 Kasım’dan haberli, ancak yapılacak etkinliklerden bihaber oldum.
O merci belki beni es geçmiştir diye düşünüp ilçemizde yayın yapan haber sitelerde de bir dolanım yaptım. Değerli dostum Kenan Certel’den başka konuyu işleyen olmamış. Kenan hocam da yapılacak olan etkinliklerle ilgili olarak kendi bilgilerini yaptığı habere aktarmış, o da hangi etkinliğin hangi saatte ve nerede yapılacağına dair bilgi verememiş.
Buradan çıkan sonuç şudur “ İlgili merci basını es geçmiş” Zira 24 Kasım’da yapılan etkinliği sadece emekli öğretmen ve Gazeteci Kenan Certel’in izlemiş olması bunun bir kanıtıdır.
Zaten o merci bugüne kadar hiçbir görevini ADAM gibi yapmamıştır. Koltukta oturarak Milli Eğitim idare edilmez gerçeğini o Müdüre birilerinin anlatması lazım. Tabi anlayana diyor yazımı şöyle bağlamak istiyorum.
24 Kasım öğretmenler günü olarak kutlandı. Geçte olsa değerli öğretmenlerimizin bu anlamlı günlerini yürekten kutluyorum. Halen görev yapan, emekli olup hayatta olan öğretmenlerimize sağlık, mutluluk ve huzur, ilk ve son Başöğretmenimiz, önderimiz Atatürk’ümüz başta olmak üzere vefat etmiş bütün öğretmenlerimize yüce mevlamdan rahmet diliyorum.
GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİM.