Maçı KON TV. den izledim. Yazıma maçla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmadan önce maçı naklen yayınlayan KON TV den ve maçı anlatan spiker kardeşimden başlamak istiyorum. Bu güzel kardeşim maç aralıklarında Sakarya’mızdan, Sakaryalı insanlardan yani bizlerden ve SAKARYASPOR’UMUZDAN öyle stayişle bahsetti ki, inanın onu dinlerken gözlerimden sevinç ve mutluluk gözyaşları döküldü.
İsmini öğrenemedim ama sana 50 yılını bu mesleğe vermiş bir gazeteci olarak SAKARYADAN, SAKARYALILARDAN VE SAKARYASPOR SEVDALILARINDAN sonsuz sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Aynı sevgi ve saygıyı çalıştığın televizyon kanalının sahiplerinden tüm çalışanlarına ve özellikle de spor müdürünüzdün ve o serviste çalışan herkese ama herkese de aynı sevgiyi ve saygıyı gönderiyorum ve sizleri kilometrelerce uzakta da olsam yine de alkışlıyorum. Teşekkürler KON TV teşekkürler maçı anlatan spiker kardeşim. Hem de binlerce teşekkürler.
Maçı anlatan spiker kardeşim ve görev yaptığı TV ile ilgili görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaştıktan sonra şimdi maça geleyim; Spor Müdürümüz sevgili kardeşim Ali Fikri Aşık köşesine şöyle bir başlık atmış “İsteyen kazandı” DİYE. Aynen katılıyorum. Pazar günkü maçı isteyen taraf olan Konya Anadolu Selçukspor kazandı.
Biz ne yaptık. Biz maçı kazanmak istemedik. Kazanmamak içinde elimizden geleni yaptık ve 9 haftadır maç kazanamayan rakibimizin maç kazanmasını sağladık. Sahaya çıktığında hedefinde maçı kazanmak varsa oynaman ve eline geçirdiğin fırsatları değerlendirmen golle ya da gollerle sonuçlandırman lazım. Pazar günü biz tarihi Konya Atatürk stadında ne yaptık. Futbol adına, kazanma adına hiçbir şey yapamadık.
Yediğimiz golde defansımız tabiri caizse şapır şapır döküldü. Ayakta duracak takatları bile olmayan defans oyuncularımız birbirlerine nazire yaparcasına ve her ne hikmetse yere düşmede kendi kendilerine yarıştılar. Düşen de kalkamadı ve o pozisyon golle sonuçlandı.
Bu kadar kötü oynamamıza rağmen rakibin zayıf oluşundan ötürü net sayabileceğimiz 4-5 pozisyonda bile yakaladık. Ama değerlendiremedik. Kimlerle mi? 39 da Burak’ın kafası auta gitti. 48 ve 59 da yine net iki pozisyonu değerlendiremedik. 64 de Mahir, 68 de Coşkun’la bulduğumuz pozisyonları da değerlendiremedik ve maçı kaybettik. Bu arada 88 de Mücahit’in kaleciyi geçen şutunun da direkten geri geldiğini hemen söyleyeyim.
Görüldüğü gibi haftalardan beri süre gelen kötü futbolumuzu Konya’da da sürdürdük. Bu sefer şans yanımızda olmadı ve maçı kaybettik. Maçı kaybedince üzerimizde yer alan takımlarla da puan farkımız açılmış oldu.
Diriliş yılında şampiyonluk ipini göğüsleyen takımımız yükseliş yılında da şampiyon olup ipi göğüslemek istiyorsa bu kötü gidişi durdurmamız gerektiğini hatırlatmama bile gerek duymuyorum. Gerçekten kötü futbol oynuyoruz ve yakaladığımız pozisyonları da cömertçe harcıyoruz. Hal böyle olunca da puan kayıpları da kaçınılmaz oluyor.
Artık neşteri vurmak lazım. Oyuncularımız sahaya çıktıklarında neden kapasitelerinin altında oynadıklarını belirlemek ve o nedenleri ortadan kaldırmak lazım. Bunu yapmazsak sonumuzun iyi olmadığını belirtmeliyim.
Bu kadar transfer yapacaksın ve şampiyon olmuş bir takımı yaptığın yeni yeni transferlerle güçlendireceksin ama sonuç alamayacaksın. İşte burada oturup başımızdaki şapkayı çıkarıp önümüze koymamız ve iyice düşünmemiz lazım derim ben. Neşteri vurmakta geç kalmamalıyız. Şayet geç kalırsak puan farkı sürekli açılır ve bir daha o farkı kapatıp istediğimiz hedefe ulaşamayız.
Yazımı kaybettiğimiz bir meslektaşımızla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşarak noktalamak istiyorum. Bildiğiniz gibi geçen hafta içinde Sırrı Şanlıyı kaybettim. Çok üzüldüğümü ifade etmeliyim. Sırrı Şanlıyla tanışıklığım uzun yıllara dayanır. Spor camiası içinde olup da bu kadar efendi olan insana az rastlanır. İşte Sırrı onlardan biriydi.
Sırrı her zaman saygılıydı. İnsanlarla iyi diyalogları vardı. Herkesi severdi ve herkes tarafından da sevilirdi. Ben daha Sırrı’nın yüksek sesle konuştuğunu inanın hiç duymadım. İnsanları kırmamak için özel gayret gösterirdi.
İşte bizim meslekte örnek gösterilebilecek bir kardeşimizi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Kendisine yüce mevlamdan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Sırrı kardeşimin mekanı cennet olsun.