Yazımın başlığı hem yönetim için hem de teknik heyet ve futbolcular içindir. Yazıma önce yönetimle başlayayım. Sıfatı ne olursa olsun hiç ama hiç kimse SAKARYASPOR gibi anlı şanlı bir takımın formasına KİRALIK diye abuk sabuk bir yazı yazdıramaz. Böyle bir yazı yazdırmaya ne hakkı ne de salahiyeti vardır. O nedenle, bunu yazdıran, yazılmasına izin verenleri şiddetle kınıyorum. Onların yaptığı ÖZÜR açıklamasını yeterli bulmadığımı ifade ediyorum. Çünkü Sakaryasporumuzaöyle bir kara leke sürdüler ki, o leke özürle silinmez. Daha fazlası gerek diyorum. Zira maç TRT Sporda yayınlandı. Bu maçı bırakın Türkiye’yi Yurt dışından da milyonlarca sporsever izledi ve rezaleti gördü. Onun için sadece küçük bir özürle bu rezalet geçiştirilemez. O bakımdan özürden daha fazlası diyorum. O kara leke başka türlü silinemez.
Gelelim teknik heyete; Tıkır tıkır işleyen bir takım arada bakın ne hale gelmiş. İlk yarının son 9 maçında yenilmeyen bir takım onca hazırlıklardan sonra ikinci yarının ilk maçında bir mahalle takımından beş yiyor. Şaban hocaya nasıl becerdiniz diye sormak istiyorum. Önünde sadece dolaşan oyuncularınızı uyarma, ikaz etme gereği duymadın mı? Sonra hazır olmayan ve takımla doğru dürüst idman bile yapmayan yeni oyuncularla sahaya neden çıktın. Şaban hoca, öyle hatalar yapıyorsun ki, yaptığın o hatalar bize çok pahalıya mal oluyor. Bilmeni isterim.
Mahalle takımı diye tanımladığımız Ergene Velimeşe bize her konuda ders verdi. Futbol böyle oynanır dedi. Gol yolları böyle bulunur ve goller bu şekilde atılır dedi. Peki biz ne yaptık. Söyleyeyim. Sahada futbol adına tek bir olumlu hareket yapamadık. Kazanma hırsımız yoktu. Pas yoktu. Atak yoktu. Kalemizde kalecimiz yoktu. Geri dörtlümüz yoktu. Orta sahamız yoktu ve Forvetimiz yoktu. En önemlisi de saha kenarında teknik heyet yoktu. Kısaca koskoca Sakaryasporbu maçta yokları oynadı ve böyle olunca da rakip takım arkamızı beşliyi verdi.
Geleyim futbolculara; Çok kötü bir futbol oynadınız. Bizi bugünlere sağlam bir şekilde getiren kaptan ve kalecimiz bile size ayak uydurdu ve kaleyi bulan topları içeri aldı. Bir geri dörtlümüz vardı ki, ben onlar için sefilleri oynadı diyorum. Gerçekten sefilleri oynadı. Yediğimiz gollerin tamamında onların büyük hataları vardı. Maçı izlerlerse onlarda hatalarını görecekler.
Yediğimiz ilk ve üçüncü golde Cihat, ikinci golde sağ kanadımızda oynayan tüm oyuncular, penaltıda Ümit Yasin, tüm yediğimiz gollerde kalecimiz kaptan Oğuz, toplarsak alınan bu hezimette ve sürülen kara lekede teknik heyetten sahada gezinen tüm oyuncular suçluydu. Oyuncuların sürdüğü o kara leke ancak bu takımı bir üst lige çıkarırsanız sildirebilirsiniz. Başka türlüsü olmaz. Tabi becerebilirseniz.
Bizi beşleyen Ergene Velimeşespora gelince; Onlar ilk maçta olduğu gibi bu maçta da hadlerini bilerek oynadılar. Bunu yaparlarken de bize hem oynadıkları futbol, hem de attıkları gollerle bize ders verdiler. Bizim takım rakip takımın kalecisini yaptırdığı kurtarışları ile adeta Milli Takıma aday bir kaleci konumuna getirdi. Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş bu maçı izlediyse kaleci Gökhan’ı mutlaka günün birinde Milli takıma davet eder diye düşünüyorum.
Goller ardı ardına gelince inanın tansiyonum çıktı ve yazıyı yazdığım şu ana kadar da baş ağrım hiç mi hiç geçmedi. Peki maçı izlemek için onca çileyi çeken o muhteşemler ne yapsın. Onlar maça gitmek için hem eziyet çektiler hem de farklı yenilgiden sonra acı içinde ve ağrılardan kıvranarak Sakarya’ya geri dönmek zorunda kaldılar. Maçtan sonra teknik heyet ve oyuncular ne yaptı bilmiyorum ama onların acı çektiklerine pek inanamıyorum.
Sonuçta ligin ikinci yarısına iyi başlayamadık. Ev sahibi takım adından da ilham alarak bizi gerçekten meşe sopaları ile güzel bir dövdü. Bakılım yediğimiz bu sopa bizi adam edecek mi? yoksa biz yine sopa yemeğe devam edeceğiz. Bunu zaman gösterecek. İki türlü yaşadığımız rezilliği bir daha yaşamamak için bu maç bize ders olmalı.