Çocuklar kendi aralarında oyun oynarken zaman zaman araları açılır kavga ederler ve bu kavga esnasında bazı çocuklar “benim babam senin babanı döver” derlerdi.
Bu tekerlemeye benzer bir söz dizisi de seçime katılacak olan partiler meclis üyesi olmasını istedikleri isimleri İlçe Seçim Kuruluna vermeleri ile bu söylem “kimin meclisi daha güçlü” ye dönüştü ,
Tabi bu söyleme bir karşılık verebilmek için o kişinin olaya nasıl ve nereden baktığına bakmak lazım.
Bazıları açıklanan listeye girenlerin tahsiline, bazıları dürüst ve doğruluğuna, bazıları becerisine ve iş bitiriciliğine, bazıları insanlar arasında sevilip sevilmediğine, bazıları oturup kalkması ve konuşma biçimine, bazıları saygılı olup olmadığına bakar. O bakımdan bu tür söylemde bulunanların bakış açısını bilmek ve değerlendirmeyi de o açıdan yapmak yazım.
Ben ise yukarıda sıraladıklarımın hemen hemen tamamının meclis üyesi adaylarında olması gerekir diye düşünenlerdenim.
Ayrıca yine ben sıraladığım o kriterlerin açıklanan isimlerde olup olmadığına bakarım. Bugün için başkan adayları ile mensubu oldukları parti yöneticilerinin o kriterlere harfiyen uymadıklarını görüyorum. Onlara Akyazı adına üzülüyorum.
O nedenle listelerde yer alan isimlerin bir kısmı o kriterlere uymuyor da olsa oy potansiyellerinin yüksek olması, ahbap çavuş ilişkisi onları listelere dahil olması için yeterli bir sebeptir demeyi de ihmal etmiyorum.
Partiler ve adayları artık sahadalar. Harıl harıl çalışanda var, daha sahaya inmeyenlerde var. Erken kalkan çok yol alır, geç kalkanlar ise yollarda kalır derler büyüklerimiz. Çok ta doğru söylemişler.
Şimdilik bu kadarla yetineyim ve bütün partilere ve adaylarına başarı dileklerimi göndereyim.