Hak hukuk meselesi çok önemlidir. Buna hepimizin çok dikkat etmesi gerekiyor. Dikkat etmeyenler mutlak surette yaptıklarının hesabını yüce mevlamıza vereceklerdir. Buna hepimiz inanıyoruz. Böyle bir giriş yaptıktan sonra konuya döneyim.
Geçtiğimiz günlerde yazılı basında “Mesaide gazete okudu, tazminatsız kovuldu” başlıklı bir haber okudum. Çok üzüldüm ve Yargıtay’ın böyle bir kararı nasıl verdiğini bir türlü anlayamadım ve verdiği bu anlamsız karara da inanamadım. Haber doğru ama verilen karar bana göre yanlış.
Çünkü kıdem tazminatı çalışanlar için olmazsa olmazdır. Kıdem tazminatı çalışanların işten ayrıldıktan sonra ki yaşamlarını sürdürmelerinin sigortası ve temel harcıdır. Çalıştıkları işyerlerinden gerek emekliye ayrılarak gerekse herhangi bir sebeple işten ayrıldıklarında alacakları kıdem tazminatı onların hayatla mücadelelerinde çok önemli bir rol oynar.
Çalışanlar ister kamu hizmeti yapsınlar, ister özel ve tüzel yerlerde çalışıyor olsunlar işten ayrıldıklarında almaları gereken kıdem tazminatı onların temel haklarıdır ve de analarının ak sütü kadar helaldir.
Kamu kurumlarından ayrılanlar için kıdem tazminatı sorun değildir. Çünkü çalıştıkları kamu kurumu işten ayrılan çalışanına kıdem tazminatını kısa süre içinde öder. Ancak özel işyerleri ve kamu niteliğinde olmasına rağmen yönetenlerin seçimle iş başına geldikleri kurumların başında bulunanlar kıdem tazminatını ödememek için adeta bin takla atarlar ve yine ödeme yapmamak için ne gerekiyorsa yaparlar. Böyle davranan kurum ve özel işyeri temsilcilerinin yaptığı bu anlamsız davranış bana göre tam bir akıl tutulmasıdır.
Etrafımızda böyle düşünenleri ve bu düşüncelerini uygulayanları gördüğüm için bu konuyu gündeme getirdim. Onlara tavsiyem şudur “ aman ha siz siz olun yol yakınken ve bu tür yükler çoğalmadan ve de helalleşmeden yüce mevlamızın karşısına çıkmayın. Çıkarsanız sizi kimse kurtaramaz. Haberiniz olsun. “