Cumartesi Günü oynan maçlarla birlikte 2018-2019 Amatör futbol sezonu da açılmış oldu. Akyazı takımlarımız başta olmak üz ere bütün takımlara başarı dileklerimi yolluyorum. Yeni sezon inşallah bütün takımlar için hayırlı ve uğurlu olur. Ben kavgasız gürültüsüz, sakatlıkların yaşanmadığı, bütün maçların centilmence geçtiği bir sezon diliyorum.
Cumartesi günü As Akyazı’nın ilk lig maçını izlemek için stada gittim ve tribündeki yerimi aldım. As Akyazı maça golle başladı. Daha birinci dakika 37. saniyede Bünyamin attığı o golle belki de sezonun en erken ve de ilk golünü atan oyuncu unvanına sahip olmuştur.
Bünyamin’in maçın ilk dakikası içinde attığı golden sonra maçın gollü geçeceğini ve bizim takımın maçı farklı kazanacağını düşünmeye başladım. Dakikalar ilerlemeye başlayınca yanıldığımı anladım. Bizim oyuncular golü atınca maç bitti zannetmiş olacaklar ki, bir anda sahada kaybolup gittiler. Attığımız bu golde ayağındaki topu bizim oyunculara kaptıran rakip takımın 23 numaralı oyuncusu Gökhan’ın büyük hatasının olduğunu söylemeliyim.
Rakip oyuncu Gökhan hata yapar da bizim Tolunay boş durur mu? Tabi ki durmadı kendisini geçen rakibini ceza alanı çizgisi üzerinde tutarak indirdi. Hakemde faulünü verdi ve ardından da kırmızı kartını çıkarıp Tolunay’ı oyundan attı. Tolunay atıldığında saatime baktım dakikalar henüz 31’i gösteriyordu.
Tolunay’ın kırmızı kart gördüğü o pozisyonda kazanılan faul atışını yapmak için topun başına geçen Enes mükemmel bir vuruş yaptı ve top önce üst direğin altına vurdu sonra da ağlarla kucaklaştı. Kalecimiz yanından geçen o topu göremedi bile.
Bizim takım 10 kişi kaldıktan ve golü de yedikten sonra inisiyatif tamamen rakip takımın eline geçti ama rakip takım bu durumdan yararlanamadı. Yine de kale önünde tehlike yaratan bizdik. Nitekim 47.dakikada ki Oğuzhan’ın direkten dönen kafası ve yine Oğuzhan’ın 62.dakikada yakaladığı çok net pozisyondan yararlanamamış olmasını söylediğimin kanıtı olarak sizlere sunabilirim.
Maç berabere tamamlanacak diye beklerken o ana kadar sahada fazla bir varlık gösteremeyen 10 numaramız Emre, rakip takımın golünü atan 10 numaraya nazire yaparcasına kendisine gelen topu önce düzeltti sonra da müthiş vurdu ve gol oldu. O topu kalecinin kurtarması asla mümkün değildi. Attığımız galibiyet golünde oyuna sonradan giren ve maça hareket kazandıran Efendi’nin rolü büyüktü.
Takımımız maçı kazanmasına rağmen eksikler hayli fazlaydı. Maçı kazandık diyerek kimse havaya girmemeli diyorum. Eksiklerimizin başında defansımızdaki uyumsuzluk, orta alanda oynayan oyuncularımızın kendilerinden beklenen performansı gösterememesi, takımın en iyisi olan Oğuzhan’ın orta alandan desteklenmemesi ve yalnız kalması, kafayla aşırdığı toplara bizim oyuncuların sahip olamaması, iyi bir hazırlık dönemi geçirmesine ve bolca hazırlık maçı yapmasına karşın oyuncularımızın fizik gücü bakımından yetersiz kalmaları, çabuk yorulmaları ve son olarak da futbol adına ortaya bir şey koyamamış olmamızı sayabilirim.
Teknik patron Murat Özkan iyi bir çalıştırıcı. Özellikle de kondisyon yükleme bakımından tecrübeli bir isim. Bu konuda kendini kanıtlamış olan hocamızın talebeleri sahaya çıktıklarında 90 dakika çatır çatır futbol oynamalı diyorum ama futbolcuların 90 dakikayı çıkaramıyor olmalarını anlamış değilim. Tecrübeli hocamızın bu eksikliği giderici tedbirlerini almada geç kalmamasını öneririm.
Kulüp başkanı Ahmet Durmuş ve Yönetimi transfer sezonunda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı diyebilirim. Sadece kadroya dahil edilen yeni futbolcuların takımımıza sağlayacakları katkı ne olur. İşte bunu henüz kestiremiyorum. İlk maçı izledikten sonra böyle bir kanıya vardım. Sebebi ise takımımızı ilk maçında beğenmemiş olmamdır.
Bu maçta beğenmediğim bir başka husus Tolunay’ın gördüğü kırmızı karttır. Bizim takım daha ligin ilk maçında oyuncumuzun gördüğü bu kırmızı kart nedeniyle belirlenen centilmenlik hedefinden bir adım uzaklaşmış olmasıdır. Sarı kartların da fazlalığı dikkat çekicidir.
Yine bu maçta beğendiğim tek husus maç esnasında faullerin kasıtsız yapılmış olması ve faul yapan oyuncunun diğer oyuncunun elini tutarak ayağa kaldırması ve elini sıkarak oyuncudan özür dilemesiydi. Bu davranışları çok beğendim. Özellikle belirtmek istedim.
Birde anlayamadığım bir olay vardı tribünde. Maç başladıktan sonra stada gelen Belediye Başkanı Hasan Akcan neden tribündeki yerine oturmayıp girişte hem de güneşin altında getirttiği koltuklarda oturmasına bir anlam veremedim. Sizlerle paylaşmak istedim.