Günümüz dünyasında toplu taşımacılık büyük önem taşıyor. Özellikle büyük şehirlerde her geçen gün artan araç sayısını kaldırmayan yollar ve o nedenle sıkışan trafik insanların ruh sağlığının bozulmasına neden oluyor.
Aynı durum Akyazı’mız içinde geçerlidir. Akyazı’da ki araç sayısı da büyük şehirlerimizde olduğu gibi gün be gün artmakta, artan araç sayısına uygun yollarımız olmadığı için trafikte sıkıntılar yaşanmakta ve araç sahipleri araçlarını park edecek yer bulamadıkları için yollara park yapmakta ve bu durum da kuşkusuz trafiği olumsuz yönde etkilemektedir.
Böyle durumlarda yapılabilecek en güzel davranış eğer işin çok acele değil ve de gideceğin yer yakınsa özel araç yerine toplu taşıma araçlarından yararlanmak olmalıdır. O nedenle toplu taşımacılık günümüz dünyasında önemli bir yere sahiptir.
İlçemizde toplu taşımacılık yapan midibüs ve minibüslerin birçoğunun bağlı olduğu Kooperatifler vardır. Kooperatif başkan ve yöneticileri onlara yön verirler ve taşımacılık sırasında bir aksaklığın yaşanmaması özellikle de araç sahipleri arasında bir haksızlık oluşmaması için azami gayret gösterirler.
Öğrencilik ve gençlik yıllarımda Kuzuluktan Akyazı’ya gelmek büyük bir dertti. Öğrencilik yıllarımda Kuzuluktan Akyazı’ya gidip gelen tek bir otobüs vardı. Rahmetli Niyazi Yıldır büyüğümüzün sahip olduğu bu otobüs her gün Kuzuluktan kalkar Adapazarı’na gider gelirdi. Daha sonra Cevdet İltaş büyüğümüz bir otobüs aldı ve yolcu taşımacılığı yapmaya başladı. Onu da benim Amcaoğulları ve Altıntaş’lar takip etti. Otobüsler daha sonra minibüse ve midibüslere dönüştü ve bugünlere gelindi. Hazır yeri gelmişken geçmişten bugüne kadar toplu taşıma araçları ile bizleri taşıyan herkese, bir yolcu olarak teşekkür ediyorum. Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlıklı ömürler temenni ediyorum.
Bugün Kuzulukta oturanların seyahatleri sırasında şanslı olduklarını söyleyebilirim. İstanbul’a mı gidecekler otobüs evlerinin önünden geçer. Adapazarı’na ya da Akyazı’ya mı gidecekler minibüs ya da midibüsler keza yine evlerinin önünden geçer. Bu durum birçok yerleşim alınları için geçerlidir. O bakımdan bugünün çocukları ve gençlerinin bize göre daha şanslı olduklarını kabul edenlerdenim.
Böyle bir giriş yaptığım bu yazıyı yazmamın nedeni ise çıkarılan 65 ve üstü yaşlara gelmiş olanların Büyükşehir Belediyesinden aldıkları serbest kartlarla ücretsiz olarak seyahat etmelerine imkan sağlayan yasanın uygulanırken karşılaştıkları güçlüklerle ilgilidir. Ücretsiz taşınan yaşlıların taşınma ücretleri ise Ankara’dan Büyükşehre gönderiliyor ve Büyükşehir Belediyemizde gönderilen bu paraları yasanın belirlediği miktarlara göre dağıtımını yapıyor. Yanlış bir bilgiye sahip değilsem taşımacılara ödenen para ise araç başı aylık 750 liradır.
Ellerinde ücretsiz seyahat etmelerine imkan sağlayan kartları ile toplu taşıma araçlarına binenlerle onları taşımakta olan araç sürücüler arasında olumsuzluklar yaşandığı konusunda çok sayıda şikayetler aldım. Almaya da devam ediyorum. Yaşlıların bana intikal ettirdikleri şikayetleri şu; Bizler toplu taşıma araçlarına binerken kartlarımızı gösterdiğimizde bazı sürücülerin bizimle ilgili olarak takındığı tavırdır. Akyazı-Adapazarı arasında yolcu taşımacılığı yapan bazı sürücülerin bizlere hitabı, bize karşı takındıkları tavır biz yaşlıları deriden üzüyor. Bu durumun önlenmesi gerekiyor. Aksi halde başımız belaya bile girebilir diyorlar.
Bir müddetten beri bu şikayetlerle ilgili takibimi sürdürüyorum. Bende yaşanan bazı olumsuzlukları belirledim. Sürücülerin isimleri çalıştıkları otobüslerin plakaları bende mevcut. Daha önemlisi geçtiğimiz günlerde Akyazı’dan Adapazarı’na giderken birlikte seyahat ettiğim emekli bir kamu görevlisinin bana anlattıkları canımı sıktı diyebilirim. Sözüne güvendiğim o emekli dostum bana gözleriyle şahit olduğu bir olayı şöyle nakletti; “ Yaşlı bir amca elinde kartıyla birlikte midibüse bindi. Kartını önce şoföre gösterdi sonra da makineye basmak için hareketlenince şoförün nasıl olsa bedava gidip geliyorsunuz ya, arabalarımızdan inmez hale geldiniz. Sizden bıktık sözleri ile adeta yerinde çakılı kaldı. Adamcağız otobüsten inmek istedi ama olaya ben müdahale ettim ve yaşlı amcayı ikna ederek yanıma oturttum. Yol boyu o yaşlı amca benimle bile hiç konuşmadı ama son derece üzgün olduğu neredeyse ağlayacak hale geldiğini gözlerimle gördüm. Bir şoförün bir yaşlı adama böylesine hakaret vari bir davranış içinde olmasını çok yadırgadım. Bende en az o yaşlı amca kadar kızdım.”
Evet, bende o emekli dostumun bana anlattıklarına çok kızdım. O şoförü şiddetli kınıyorum. Bana göre o şoför ve onun gibi düşünen diğer sürücülerin isteği şu; Yaşlılar bizim arabalara binmesin ama biz her ay verilmekte olan 750 lirayı alıp cebimize koyalım. Öyle yağma yok beyler. Yasalara uymak zorundasınız. Uymak istemiyorsanız o zaman mesleği bırakır başka işlerle uğraşırsınız. Yok, ilada biz toplu taşımacılık yapacağız diyorsanız Bakanlığın ve Büyükşehrin aldığı kararlara uyacaksınız. Ya da derdinizi bağlı olduğunuz Kooperatif başkan ve yönetimine anlatacak onlarda Büyükşehre gidip UKAME’ye sizin şikayetinizi aktaracaklar. Tabi dinlerlerse.
Yeri gelmişken yazayım istiyorum. Kuzuluk- Akyazı ve Kuzuluk- Adapazarı arasında yolcu taşımacılığı yapan midibüs şoförlerinin yolculara ve özellikle de ellerinde kart bulunan yaşlılara karşı gösterdikleri hoş görü ve güzel yaklaşımları nedeniyle tebrik etmek istiyorum. Tabi aynı tebrikim o sürücülere yön veren Kooperatif başkanı ve yönetim kurulu üyeleri içinde geçerlidir.
Tebrik ettiğim Kooperatif başkan ve yönetiminden tek bir ricam olacak. Ricam şu; Çarşamba günleri Kuzuluktan Akyazı’ya geliş ve gidişlerde yolcular sıkıntı yaşıyor. Özellikle Akyazı’ya gelişlerde bazı yolcular midibüslere binmekte zorlanıyorlar. Bu sıkıntıyı gidermenizi sizlerden bekliyorum.