Kısa bir süre önce Belediye başkan adayları kimler olacak diye o isimleri öğrenme gayreti içinde iken, adaylar açıklanınca hem aday adayları hem de biz gazeteciler rahatladık ama şimdi de belediye meclis üyesi kimler olacak, nasıl sıralanacaklar diye merak etmeye başladık.
Adaylar arasındaki yarış kuşkusuz sıralamayla ilgili olacak. Seçime katılan bütün başkan adayları bir taraftan seçim çalışması için sahada basmadık yer, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmazken, bir diğer taraftan da oluşturacakları meclis için adaylık müracaatı yapmış olsun ya da olmasın partilileri arasından kendilerine yakın olanları bulup onları seçilebilecekleri yerlere yerleştirme çabası içindeler.
Görebildiğim kadarı ile bu seçimde mecliste sayısal bakımdan dengeler değişebilir diye düşünüyorum. Bu kanıya varmamda ki ana unsur seçimde yarışacak olan adayların güçlü olmalarından kaynaklanıyor. Zaten seçimin sonucu da bir önceki dönem gibi açık ara farkla olmayacak. Bunun altını çizmeliyim.
Bu yarışta bir belediye başkanı seçilecek. Ancak seçilemeyen adayların listesinden de meclise girecek isimler olabilir. O nedenle ben şahsen iktidar partisinin geride bıraktığımız çalışma dönemi içindeki 21+4 gibi tam bir üstünlüğü yakalayabileceklerini sanmıyorum. Zaten bu seçimde Cumhur ittifakı içinde yer alan ve koşulsuz AK Partiyi destekleyen MHP’nin kendilerine verileceği tahmin edilen hatta söylenen 4 meclis üyeliğine EVET diyeceğini kesinlikle düşünmüyorum.
Yine bu seçimde MHP’nin hem meclis üye sayılarının yükseltilmesini, hem de en azından bir başkan yardımcılığı verilmesini istemeye hazırlandıklarını düşünüyorum.
Bu seçimde hem başkanlık yarışında hem de meclis üyeliği yarışında iddialı olan isimler var. İddialı olan o adaylardan sadece birisi başkanlık koltuğuna oturacak. Kaybedenlerin listelerinde yer alan birkaç ismi meclise taşıyabilirler.
İşte o zaman Akyazı belediye meclisi renklenir, hareketlenir, toplantılar izlenebilir noktaya gelir.
Ben şahsen başkan tarafından hazırlanan gündem maddelerinin oylanmasında geldiği şekli ile kabul edilmesi değil, herkesin gözü önünde tartışıldıktan sonra evet ya da hayır şeklinde görüşlerin oylamada vücut bulmasını, meclis üyelerinin gruplarda alınan bağlayıcı kararlardan bağımsız kendi hür iradeleri ile oylarını kullanmalarını bekliyor ve istiyorum. Gerçek demokrasinin de böyle olduğuna inanıyorum.
İşte o zaman yukarıda da ifade ettiğim gibi meclis güzelleşir, o toplantılar belki de izlenme ve takip edilme rekoru bile kırabilir.
Monotonluktan kurtulma adına çok da güzel olur diyorum.
Acaba siz ne dersiniz diye de düşünmeden kendimi alamıyorum.