Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur diye bizde sıkça kullanılan bir söz vardır. Bunu ben şöyle değiştireyim. Pazarın gelişi çarşambadan belli olmuştu. Zira Çarşamba günü oynadığımız Yeniköy maçında bizim takım sahada yoktu. Ne futbol adına bir şey yapabildi, ne de rakip kale önünde tehlikeli olabildi. O maçı izledikten sonra dün oynadığımız maç için daha o günden eyvah bizim takım kötüye gidiyor. Gurubumuzun en güzel futbol oynayan takımına sahamızda yenilebiliriz demiştim.
Dediğim çıktı. Zaten bu maçın böyle biteceğini bilmek için kahin olmakta gerekmiyordu. Zira ikinci yarının daha ilk maçında Taçspor karşısında ortaya koyduğumuz futbol bu sonuçların geleceğini göstermişti.
Bugünkü maçta takım olarak gerçek manada sahada yoktuk ve sefilleri oynadık. Tabi biz sahada olmayınca sefilleri oynayınca rakibimiz sahada var olan taraf oldu ve işte o rakibimiz de bizi evire çevire yendi.
Silivrisporlular isteselerdi ve hele hele maçın yıldızlarından biri olan işte santrafor böyle olur dedirten Ali Yavuz önce isteseydi, sonra da biraz olsun bencil davranmamış olsaydı bu maçın sonucu bizim için hezimet olurdu.
Dün sahada futbol adına tek bir hareket yapamadık. Rakibimiz oynadı bizimkilerde onları seyretti. Hal böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oldu ve çarşambadan geliyorum diyen tehlike geldi ve rakibimize farklı bir skorla yenilen taraf olduk.
Maç daha ilk yarıda kopabilirdi. Nitekim ilk yarıda rakibimiz sayabildiğim kadarı ile üç kez ikiye bir yaptı ve üç seferinde de bir oyuncu kalecimizle karşı karşıya kaldı. Kalecimizle karşı karşıya kalan rakip oyuncular biraz becerikli olabilselerdi ya da kalecimiz birini bilerek, ikisini de şansa topu tutmamış olsaydı maç daha ilk yarıda kopacaktı.
Gerek Çarşamba günkü maçta gerekse dünkü maçta bizim takımın ne oynadığını anlayan varsa lütfen bana da anlatsın öğrenmiş olayım. Zira bizim takım ne adam markajı yapabildi ne de saha markajı. İkiye birlerde bile kimin kimi tutması gerektiğini anlayamadık. Bizimkiler sadece futbol adına yapılması gerekenleri yapan rakiplerini seyretti.
Maçı sadece oyuncularımız mı seyretti. Elbetti değil. Kenardaki teknik heyette seyretti. Kalemizde oluşan tehlikeleri görüp alınması gereken tedbirleri maalesef alamadı. Kenardan oyunu okuyamazsan, Silivrispor gibi bir takım çıkar insana ister istemez okumayı da yazmayı da öğretir.
Bizim takımda sadece ve sadece Bahtiyar, Erdi ve Zekeriya azda olsa futbol oynamak ve takımlarını oynatmak istediler. Diğerleri ise adeta idiş keyfi yaptı. Başta kaptanımız olmak üzere 5 numaralı formayı giyen İlker ve 6 numaralı formayı giyen Zafer topu 5 M2lik alan içinde birbirlerine atarak vakit geçirmek istediler. Tabi rakip yerse. Nitekim rakip yemedi ve ardı ardına bulduğu gollerle bizi evimizde devirip Silivriye gitmeyi başardı.
Ligin ikinci yarısında oynadığımız ve benim seyrettiğim üç maçta sahada hiç olmayan ve futbol adına hiçbir şey veremeyen takımımız böyle oynamaya ve de böylesine kötü sonuçlar almaya devam ederse inanın bu ligde tutunamaz.
Oynanan futbolu ve aldığımız sonuçları görünce ligin ilk yarısındaki teknik heyeti ve takımı özler hale geldiğimi söyleyebilirim. Bu kötü gidişata mutlaka birilerinin çıkıp dur demesi lazım. Aksi takdirde dediğim gibi bizim takım seneye süper ligde oynar. Benden söylemesi.