Necdet Güngörsün Sakarya basınının en ağır toplarından biridir. Yaşamı boyunca basının bir noktaya gelmesi için uğraş vermiş ve bugün basın kolunda çalışıp ekmek yiyenlerin büyük bir bölümü onun bilgisinden ve verdiği işten yararlanmıştır. Kısaca Necdet Güngörsün Sakarya basının duayenidir ve yeri de kolay kolay doldurulamaz. Necdet Güngörsün bir taraftan gazete patronluğu yaparken, bir diğer taraftan da Sakarya Gazeteciler Cemiyetinin başkanlığını yapmıştır. O unutulmaz bir patron ve unutulmaz ve Cemiyet başkanıdır.
İşte bu güzel özellikle sahip olan değerli dostum Necdet Güngörsün bundan 12 yıl önce bir basın bayramı akşamı hayatını kaybetti ve sevdiklerinden ayrılıp yüce mevlasına gitti. Güngörsün’ün vefat ettiği saatlerde zamanın Belediye Başkanı sevgili kardeşim Yaşar Yazıcı biz basın mensuplarına 24 Temmuz basın bayramı nedeniyle Sakarya’da görev yapan tüm basın mensuplarına bir akşam yemeği veriyordu.
O nedenle 24 Temmuz'u ben şahsen iki türlü değerlendiriyorum. İlki basın bayramı olması, diğeri ise sevgili ve kadim dostum Necdet Güngörsün’ün ölüm günü olmasıdır. Merhum dostum ölümünün 12. yılında ailesi, dostları ve arkadaşları tarafından mezarı başında bir kez daha özlemle anıldı. Daha önce yapılan tüm anma programlarına katılan ben ve Akyazı’da görev yapan basın mensubu dostlar, bu yıl ki anma programına maalesef katılamadık. Son derece üzgün olduğumu ifade edeyim ama katılamadık diye kendisine Akyazı’da dualarımızı göndermeyi ihmal de etmedik. Merhum dostuma bir kez daha rahmet diliyorum. Sevgili eşi ve çocuğuna, akrabalarına, dost ve arkadaşları ile kurucusu olduğu Yenigün Gazetesi ailesine de sabır diliyorum.
Konumuzun ilk bölümüyle ilgili olarak düşüncelerimi sizlerle paylaştıktan sonra şimdi ikinci hususa geleyim istiyorum. 24 Temmuz basın bayramı olarak kutlanır. Basın bayramı nedeniyle bazı dostlar bu özel günümüzü çeşitli şekilde kutlar. Bazıları ise görmezden gelir. Benim için önemli değildir. Kutlayanlara teşekkür etmeyi ihmal etmem. Kutlamayanları ya da bir başka söyleyişle günümüzü dikkate almayanları ben de dikkate almam. Geçmişte de bu böyleydi, bugün de böyle ve yarın da bu durum böyle devam edecek.
Geçen yıl kutladığımız 24 Temmuz basın bayramı ile ilgili 8 Ağustos günü bir köşe yazısı yazmıştım. Başlığı “24 Temmuz basın bayramı ve Yaşar Yazıcı” idi. O yazımda ne yazdıysam bugünde arkasındayım. Sadece ilave etmek istediklerim var. İlavelerim şunlar; Akyazı’da 12-13 STK var. Bunların kimisi büyük kimisi küçük STK.lar. (Büyüklükleri veya küçüklüklerini bütçelerini ve kayıtlı üye sayısını dikkate alarak ifade ediyorum)
Her STK’nın bir başkanı, bir yönetimi var. Özellikle başkanlar kendileri ile ilgili haberlerin çabucak ve yayınlanacak yer yazılı basınsa birinci sahifeden, internet sitesi ise haberin dikkat çekici olmasına özen gösterilmesini ve de haberi gönderir göndermez yayınlanmasını isterler.
O STK Başkanları kendilerine lazım olduklarında aranan o basın mensuplarının yılda var olan bir veya iki gününü kutlamaya tenezzül etmezler. Çünkü onlar STK’ların başında olan insanlardır. Basın mensupları onların yanlarında ne ki. Onların akıllarına gelmeyen bir konu var. Konu şu; Onlar gelip geçicidirler. Seçilemedikleri gün sade birer vatandaş olarak dolaşmaya başlarlar. Basın mensupları için bu geçerli değildir. Dürüst olanlar, doğru iş yapanlar, adaletli davrananlar hep yerlerinde kalmışlardır.
STK’lara Kaymakamları, Belediye Başkanlarını, Belediye Meclis Üyelerini, Siyasi Partilerin Başkan ve yöneticilerini, zamanı geldiğinde Başkanlığa ya da Milletvekilliğine soyunup bizden destek isteyenleri veya Kamuda önemli görevlerde olanları da ekleyebiliriz.
Dediğim gibi bütün bunları ben şahsen önemsemiyorum. Yazmamın asıl nedeni haberleri yapılmayınca bizi sağa sola şikayet edenlerin aynanın karşısına geçip kendilerine bir bakmaları içindir. Başka bir amacım yoktur. Zaten onlar günümüzü kutlasalar ne olacak, kutlamadılar da ne oldu.
Yazımı teşekkürler noktalamak isterim. Basın bayramı nedeniyle bize akşam yemeği veren Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye, sabah kahvaltısı ile bizi bir araya toplayan Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan’a, sosyal medya üzerinden mesaj yayınlayan AK Parti İlçe Başkanı Mesut Ekrem’e, MHP İlçe Başkanı Ali Dertliye, Millet İttifakı belediye başkan adayı İYİ Partili Adem Güner’e, Belediye eski başkanı Yaşar Yazıcı’ya, Ülkü Ocaklarına, Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yavuz Tepeçınar ile birlikte bizlere sağlık hizmeti veren doktor ve yöneticilere, Kaymakamlık Araştırma görevlisi Cengiz Bilgin’e, yine soS.A.B.A.H. derneği başkanı İlhan Durgut'a, syal medya hesabından yayınladığı mesajlarla günümüzü kutlayan basın dostlarına ve bizlere çiçek göndererek bayramımızı kutlayan tek Oda başkanı olan Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı sevgili kardeşimiz Sezgin Durmuş’a teşekkür ediyorum.