Koskocaman bir sezonu geride bıraktık. Sezonun başlangıcında SAKARYASPORUMUZA gönül verenlerin tek hedefi vardı o da yükseliş yılımızda bir üst lige çıkmaktı. Bu hedefe varabilme umuduyla yola çıkan göz bebeğimiz SAKARYASPOR kötü yönetim, transfer edilen oyuncuların bekleneni verememesi, teknik heyetin oynanan maçlarda oyunu okuyamaması ve para krizinin aşılamaması nedeniyle belirlenen şampiyonluk hedefine ulaşamadı.
Her şey para değildir dünkü yazımın başlığıydı. Üzülerek ifade ediyorum ki, takımımızda yer alan oyuncuların büyük bölümü bu başlığı ters yüz eden davranış içindeydiler ve onlar için paradan daha önemli bir şey yoktu. Nitekim bu düşüncelerini icraata dökünce olanlar oldu ve zaten ite kaka giden takımımız bir anda tepetaklak gitti.
Halbuki insanlık aleminde paradan daha önemli hususlarda vardır. Sana güvenenleri mahcup etmemek, onurlu ve gururlu olmak, giyilen formanın hakkını vermek, her maçın başında tribünlere çağıran o cefakar muhteşemlere verilen şampiyonluk sözünü tutmak gibi şimdilik aklıma gelenleri sizlere örnek olarak sunabilirim.
Paramızı alamadık diye tepki gösteren ve bu nedenle çeşitli icraatlar içine giren oyuncuların “Bugün paramızı alamıyoruz ama Sakarya’da Sakaryaspor’da paramız asla kalmaz” hususunu bilmeleri lazımdı. Ama onlar illa da para dediler ve takımın geleceğiyle oynadılar. Bizimde hayallerimizi yok ettiler.
Gözlerini para hırsı bürümüş olan futbolcuların bu yaptıkları örnek olarak verdiğim hususları ortadan kaldırmaz. Bilakis altına girdikleri o ağırlık kendilerini ayağa kalkamaz hale getirir. Ayrıca futbolcuların bu davranışları onları yakından takip eden spor kamuoyunu ve o futbolcuları trans fer etmek isteyen diğer kulüpleri tedirgin etmiştir. Çünkü tüm kulüpler borç batağı içindedir. Onlarda futbolcularına alacaklarını zamanında ödeyememeleri halinde bizim başımıza gelenin kendi başlarına da geleceğini düşünmek zorunda olduklarını bu örnek hatırlatmıştır diye düşünüyorum.
Peki futbolcuların alacakları ödenmelimiydi? Elbette ödenmeliydi. Bunda suç kimin hiç kuşku yok ki, suç tamamen Başkan ve Yönetimindir. Futbolcularda futbolu para için oynuyorlar. Onlarda ailelerini geçindirmek ve sorumluluklarını yerine getirmek zorundalar. Onun için onlara hiç borçlanmamalıydık. Hatta tüm alacakları final maçı öncesi sıfırlanmalıydı. Ama olmadı. Yönetim alacaklarınızı falanca tarihte ödeyeceğiz diye verdiği sözünde parayı bulamadığı için duramadı. Futbolcularda “Madem para yok bizde size şampiyonluk sevinci yaşatmayız” dedi ve final maçında 90 dakikayı tamamlamak için sahada gezinip durdu ve hiç istemediğimiz hatta beklemediğimiz bu sonuç ortaya çıktı.Böylece ayağımıza kadar gelen şampiyonluk şansımızı ellerinin tersiyle itti ve hepimizin umutlarını tüketti ve hepimize hüsran yaşattı. Olan yine bize ve o muhteşemlere oldu.
Şampiyonluğu kaçırmamızla ilgili olarak en dikkat çeken açıklama takıma her zaman sahip çıktığını bildiğim Büyükşehir belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’ndan geldi. Toçoğlu’nun“Bugün kaybeden cefakar taraftarımız ve Sakaryasporumuzdeğlidir. Bugün Sakaryasporun büyüklüğüne aklı yetmeyenler kaybetmiştir” şeklindeki açıklamasında çok büyük anlam vardır. Tabi anlayan için. Sayın Toçoğluasla yılmayacağız, yıkılmayacağız, ayağa kalkacağız, bu acı bir tecrübe olmuştur ve bu son olacaktır diyor. Bu sözün üzerine daha ne denir ki.
Final maçında takımımız ve muhteşem taraftarımız yalnız bırakıldı. Bir sezonun karşılığının alınacağı şampiyonluk maçında tribünlerde Sakarya’dan tek bir bürokrat, tek bir siyasi, tek bir STK başkanı yoktu. Afyon ise bütün katmanlarıyla tribündeki yerini almıştı. Hal böyle olunca yenilgide başarısızlıkta kaçınılmaz oluyor.
Yazımı Sayın Toçoğlu’nun söylediği güzel bir sözü bir kez daha tekrarlayarak tamamlamak istiyorum. Bu acı tecrübe bize yeni şeyler öğretti. Yaşadıklarımızdan hissemize düşeni dersi aldık. Önümüzdeki sezon bu hiçte böyle olmayacak. Çünkü dik durup kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz”
Başsağlığı diliyorum;
Devlet ve Orman eski Bakanı Ersin Taranoğlu ve Cumhurbaşkanlığı görevlilerinden Serkan Taranoğlu’nun muhterem babaları Zühtü Taranoğlu’nun vefatından duyduğum üzüntü büyüktür. Taranoğlu ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum ve Zühtü amcamızın da mekanının cennet olması için yüce mevlama niyazda bulunuyorum.