Dün akşam ikamet ettiğim Kuzuluk Mahallesinde güzel bir program izleme şansı buldum. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından projelendirilen ve adına kah-veli saatler denilen bir programdı izlediğim program. İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri projeyi hayata geçirirken güzel de bir slogan bulmuşlar. Adı bir kahvenizi içmeye geldik olan bu sloganı çok tuttuğumu söylemeliyim.
Projeyle ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri her hafta bir kahvehanede tanıtım toplantıları yapıyor. İlk toplantısını Adapazarı İlçesinde, ikinci toplantısını ise Hendek İlçesinde bir kahvehanede yapan İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri üçüncü toplantısını dün akşam Kuzuluk’ta gerçekleştirdi.
İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş beraberinde Müdür yardımcıları ve Rehber Öğretmenleri olduğu halde geldiği Kuzuluk’ta öğrenci velilerine hitaben bir konuşma yaptı. Fazilet hanım konuşmasında çok önemli konulara değindi ve özellikle de geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı iyi yetiştirelim, onları her zaman sahip çıkalım, her zaman takip edelim, kötü arkadaş ve kötü alışkanlık edinmemesi için veli olarak siz, eğitimci olarak bizler çocuklarımızı uyaralım, onlarla iyi iletişim kuralım, onları dinleyelim demek suretiyle çok çok önemli konulara temas etti.
Fazilet hanımla ilk kez karşı karşıya geldim ve tanıştım. İlk görüşmemiz olmasına rağmen Fazilet hanımı işinde ciddi, taviz vermeyen, kararlı, mesleğini ve insanları seven ve de mesai mefhumunu fazla dikkate almayan biri olduğunu düşündüm ve bu düşüncemin ardından da Fazilet hanımın bu isteği, bu hırsı, bu ciddiyeti, meslekteki birikimi ile biz Sakaryalılar çok yararlanacağız şeklinde de bir karara vardım. İnşallah yanılmam.
Toplantı için hazırlanan kahvehaneyi öğrenci velileri tıka basa doldurdu. Yetkililerin anlattıklarını can kulağı ile dinlediler ve öğrenmek istediklerini de soru sorarak öğrendiler. Velilerin düzenlenen toplantıya gösterdikleri ilgi beni son derece memnun etti diyebilirim. Tek üzüntüm toplantıya katılan hanımefendilerin erkeklerden sayısal bakımdan çok çok fazla olduklarını görmemdir. Erkeklerinde hanımefendiler gibi bu tür toplantılara ilgi göstermesi ve katılması temennimdir.
Bir kahvenizi içmeye geldik sloganı ile Kuzuluk’a gelen İl Milli Eğitim Müdürü ve beraberindekiler, gerçekleştirdikleri toplantıda yaptıkları konuşmalarda aile içi iletişim, teknoloji ve madde bağımlılığı, sınav kaygısı, çocukları koruma ve kollamada velilere düşen görevler, çocuklara hayır demenin öğretilmesine kadar birçok konuda geniş bir şekilde bilgiler verdiler.
Konuşmaların tamamlanmasından sonra oynadıkları konuşulanları içeren oyun müthişti. Hele hele evin hanımı olan rehber öğretmenle onun eşini canlandıran ve benim gibi fanatik futbol tutkunu ve tatanga olan rehber öğretmenin sergilediği performansı çok beğendiğimi belirtmeliyim.
Dün geceki toplantıyı bizim Milli Eğitimcilerde izledi. İnşallah ders almışlardır diye düşünmek istiyorum. Başında MİLLİ olan iki Bakanlıktan birinin mensubu olanlar çalışkan olmalı, üretken olmalı, mesai mefhumuna takılmamalı, mensubu oldukları kutsal mesleklerini en iyi şekilde icra etmeli, dürüst olmalı, mesleklerine uygun tavır içinde olmalı, kendilerine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeli, kendilerine emanet edilen çocukları iyi yetiştirmeli, oturdukları koltukların hakkını vermeli ve son olarak da her konuda adil olmalıdırlar.
Bu kriterleri şunun için ortaya koydum. Ben tembel, dürüst olmayan ve yalaka insanlardan hoşlanmam. Üstlendiği görevi kötüye kullananlardan ise hiç mi hiç haz etmem. Milli değerlere saygı göstermeyenler hiç mi hiç sevmem. Ben ister kamu görevi yapsın, ister özel sektörde çalışıyor olsun herkesin yukarıda sıraladığım hususlara uyması gerektiğini düşünüyorum. Hiç kimse görevini kötüye kullanmamalı. Hele hele ayırımcılığı asla yapmamalıdır diye de uyarıda bulunmak ve toplantıda boy gösteren bizim eğitimcilerin dün akşam gördüklerinden, dinlediklerinden ve yapılanlardan feyiz aldıklarına inanmak istiyorum.
Sonuç olarak dün akşam benim için güzel bir akşam oldu. Toplantının yapılacağını bana haber veren ve öğrenci velisi olan değerli ve kadim dostum Osman Aydın hocama, programla ilgili olarak bana resim ve bilgi desteği veren sevgili kardeşim Yalçın Akaltın’a teşekkür ederek yazımı noktalamak istiyorum.