İnsanoğlu yaşamının hemen hemen her döneminde rahatsızlanabilir. Böyle durumlarda müracaat edecekleri yer kuşkusuz sağlık kurumları ve o kurumlarda görev yapan doktor, hemşire ve diğer sağlık personelidir.
Bizler onların da birer insan olduğunu zaman zaman unutur ve herhangi bir sağlık kuruluşuna gittiğimizde işimizin çarçabuk görülmesi için acele ederiz. Görülmediğinde onlara gerek sözlü gerekse fiziksel olarak saldırırız.
Bu tür olumsuzluk içinde olanların unuttuğu husus hastalandığımızda yine o saldırdığımız insanların bizleri iyileştirmek için gösterdikleri gayretlerdir.
İki yıldan beri etrafımızda bir Covid 19 salgını dolaşmaktadır. Yakalananlar kurtulmak için, yakalanmayanlarda aman hasta olmayalım diyerek sürekli horlamaya çalıştığımız, saldırdığımız doktorlara ve sağlık personeline koşarlar.
Yine bu salgının başladığı ilk günden itibaren yere göğe sığdıramadığımız doktorlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarımızın yaptıkları fedakarlıkları unutur sadece kendimizi düşünerek onlara saldırırız. Bu tür davranış içinde olanların öncelikli olarak aynaya bakıp “biz insanmıyız” diye kendilerini sorgulamaları gerekir.
Sıkıştığımızda “aman doktorum, canım doktorum, bizi bu dertten kurtar” diyerek yere göğe sığdıramadığımız sağlık çalışanlarımıza yapılmakta olan ve son günlerde de hayli artış gösteren bu tür insanlık dışı saldırıları aklı başında olan herkesin şiddetle ve nefretle kınaması lazım. Ben peşinen nefretle ve şiddetle kınıyorum.
Önceki gün İstanbul’da yaşanan insanlık dışı saldırılar bardağı taşırmıştır. Bir taraftan bu tür saldırılara maruz kalan sağlıkçılarımız, diğer taraftan da kendilerine vaat edilen maaş zammı, ek gösterge ve diğer mali haklarını alamadıkları için tamamen moralsiz durumdalar.
İstanbul’da yapılan basın açıklaması esnasında bir doktorun “böyle giderse hastaları muayene edecek doktor bulamazsınız” açıklamasını dikkate değer buluyorum ve mutlaka yaşamakta oldukları o sorunlar giderilmelidir. Bu görevde kuşkusuz bizleri yönetenlerindir.
Sağlıkçılarımız hem uğradıkları saldırılara, hem de vaat edilenleri alamadıkları için gösterdikleri tepkilerde haklıdırlar. Onları her iki konuda haklarını aramak için çıktıkları yolda yalnız bırakmamakta bizlerin asli görevi olmalıdır.