Büyüklerimiz hepimiz için baş tacı olmalılar. Bugün ben gencim diyenler günün birinde kendilerinin de yaşlandığını görürler. O bakımdan gençler yaşlanmadan önce büyüklerine saygı duymalılar ki, kendileri de aynı duruma geldiklerinde saygı görsünler.
Böyle bir girişi neden yaptığıma gelince; Ak Parti Gençlik Kolları, Genel Merkezin “ Mahalle bizim, gençlik bizim” projesi kapsamında 9 Eylül günü Hasanbey Mahallesindeydiler.
Akyazı Ak Gençlik tarafından düzenlenen ve Belediye Başkanı Bilal Soykan, İlçe Başkanı Mesut Ekrem ve İl Gençlik kolları başkanı Muhammet Çalışkan ve geç saatlerde de eski Milletvekili Ali İnci’nin de katıldığı “gençlerle bir araya gelme” toplantısında bazı olumsuzluklar yaşanmış.
Yaşanan olumsuzluklar nasıl başlamış anlatayım; CHP İlçe başkanı aynı zamanda da Hasanbey Mahallesi sakini olan Mustafa İyiyazıcı ile bir dönem Ak Partiden Belediye Meclis üyeliği yapan Emir Uzman yapılacak olan toplantıya belediye başkanı ile Ak parti İlçe başkanının da katıldıklarını görünce oturdukları yerden kalkıp onların yanlarına giderek hoş beş edip oturmuşlar.
Bunun üzerine toplantıyı düzenleyen Ak gençlerin yöneticileri bu ikilinin toplantılarına katılmalarını istemedikleri için olsa gerek “toplantının gençlerle yapıldığını” belirterek kalkmalarını istemişler. Bu kalkın, toplantıdan ayrılın söylemi her iki deneyimli siyasetçiyi hem üzmüş ve hem de sinirlendirmiş. O üzgünlük ve sinirle toplantıyı terk etmek üzere ayağa kalktıklarında devreye Belediye Başkanı Bilal Soykan girmiş ve her iki siyasetçiye “buyurun benim yanıma gelip oturun” yaklaşımına Mustafa İyiyazıcı “hayır” diyerek toplantıdan ayrılmış, Emin Uzman ise Başkanın çağrısına uyarak yanına gidip oturmuş o da bir müddet sonra kalkıp gitmiş.
Gençlerin bu davranışı büyüklerin zoruna gitmiş. Büyükler “ne günlere kaldık misafirler ev sahiplerine burayı terk edin” diyebiliyor. O anda orada konuşması ve gençlere müdahale etmesi gereken kişi İlçe Başkanı Mesut Ekrem olmalıydı. Sessiz kalınca olay büyüdü ve bizi üzdüler diyerek tepkilerini gösterdiler.
Ak gençlerin yaptığı bu toplantıda baypass yapılan da vardı. O da Muhtar Nuri Öztürk’tü. Ak gençlik yöneticileri toplantı yapacaklarına dair muhtara bilgi vermemişlerdi. Muhtar Öztürk, toplantı ile ilgili bilgilendirmeyi sadece Ak Partinin mahalle temsilcisi yaptı. Bende gençler bir araya geleceklerse tamam dedim ve üzerinde durmadım. Ama baktım ki, o toplantıya belediye başkanı, ilçe başkanı sonra da eski milletvekili Ali İnci’de katılmış. Durum bu noktaya gelince anladım ki, ben paypass edilmişim. Bu yapılanları mahalle muhtarı olarak yanlış bulduğumu söylemek istiyorum diyor ve bize bilgi vermeyenler, büyükleri toplantılarında istemeyenler neden belediye ve ilçe başkanı ile eski milletvekili Ali İnci’yi toplantıya davet ediyorlar ve Ali İnci’yi neden konuşturuyorlar. İşte bu da benim kafamda soru işareti bırakan hususlar diyor Muhtar Öztürk.
Yaşanan bu olumsuzluk ta birde Ömer Dere’nin karşılaştığı durum var. Bilindiği gibi Ömer Dere Akyazı Havadis İnternet sitesinin sahibi, aynı zamanda Hasanbey Mahallesi sakinidir ve de gazetecidir.
Sen bu toplantıya davetli değilsin resim çekemez ve ses kaydı alamazsın diyenlerin gazetecinin böyle aleni yapılan bir toplantıyı gördüğünde “burada ne oluyor” içgüdüsü ile gidebileceği, resim de çekebileceği ve ses kaydı da alabileceği bilinmelidir. Buna kimse engel olamaz. Kaldı ki, o tepkiyiverenler misafir, Ömer Dere ise ev sahibidir. Ayrıca belediye basın şakır şakır resim çekerken Ömer Dere’nin resim çekmesine karşı çıkışa bir anlam veremedim.
Ak gençlik o geceki davranışları ile büyüklerinin kalplerini kırmış, tamir etmek te başkan Soykan’a kalmıştır. Ama tamir işi tamamen kalp kıranların asli görevleri olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır.
Hasanbey benim en çok sevdiğim mahallelerden biridir ve ilk sıralardadır. Çünkü Hasanbey rahmetli annemin köyüdür. Çocukluğum bu mahallede geçmiştir. Bende kendimi yarı Hasanbeyli görüyorum. O nedenle bu olumsuzluğun üzerine gidiyorum. Bilinmesini istiyorum.
Son sözüm mahallenin gençlerine olacak. Sevdiğinize inandığım büyüklerinize saygıda kusur yapmayın. Siz siz olun siyaset için siyasiler için veya tuttuğunuz parti uğruna kalp kırmayın. Onlar gelip geçici sizler ise kalıcısınız.