Dünya ve dolayısıyla Türkiye olarak çok zorlu bir dönemeçten geçiyoruz. Sebebi bütün dünyayı saran COVİD 19 salgın hastalığı. Sağlık Bakanımız başta olmak üzere tüm sağlık teşkilatı hastalığın yayılmaması, bu hastalıktan daha fazla insanımızın hayatını kaybetmemesi ve hastalıkla mücadelede konusunda olağanüstü ve de insan üstü bir gayret içinde bugünlere geldik.
Dün gazeteci arkadaşlarım ve dostlarım Kenan Certel ve Alaattin Onur’la birlikte Devlet Hastanemize gittik. Ziyaretimizin iki nedeni vardı. Birincisi Hastanemizde görev yapan v e başarılı çalışmaları ile bizlerin takdirini kazanan Genel Cerrah Burhan Gencer’e annesinin, Ortopedi Uzmanı Fatih Korbay’ın da babaannesinin vefatları nedeniyle kendilerine taziyede bulunmak, ikincisi ise yaklaşık 4 aydır süregelen PANDEMİ nedeniyle hastanemizin şu anda bulunduğu durumla ilgili bilgi sahibi olmak içindi.
İlk nedenin birincisini gerçekleştirdik ve Genel Cerrah Burhan Gencer doktorumuzla yüz yüze görüşüp başsağlığı dileklerimizi ilettik. İkincisinde ise Fatih hocamız ameliyatta olduğu için kendisine direkt olarak taziyelerimizi iletemedik ama hastanemizin değerli Başhekimi Dr. Yavuz Tepeçınar aracılığı ile başsağlığı dileğimizi ilettik. Tekraren her iki merhumeye yüce mevlamdan rahmet, kederli ailelerine de sabır ve baş sağlığı diliyorum.
İkinci hususa gelince; Salgın hastalığın başlangıcından itibaren geçen süre içinde hastanemize gitmedim. Ancak oradaki dostlarımızı ve çalışanlarımızı da asla yalnız bırakmadım ve sürekli olarak telefonla kendilerini arayarak durumları hakkında bilgiler aldım.
Hem sağlık çalışanları hem de vatandaş olarak bizler çok zorlu bir dönemeçten geçip bugünlere ulaştık. Özellikle de sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmaları sayesinde hastalığın yayılması önlendi. Eğer vatandaş olarak bizler açıklanan kurallara tam uymuş olsaydık inanın bugün ne Ülkemizde ne de Akyazı’mızda bu hastalığı konuşmuyor olabilirdik. Buna rağmen yine de hastalık konusunda, hem İlçe hem de İl olarak iyi durumda olduğumuzu açıklıkla söyleyebilirim.
Vatandaş olarak sağlık çalışanlarımıza minnet borcumuz var. O borcu ödemek o kadar kolay değil ama imkansız da değil. Bu borç sağlık çalışanlarımızı sevmek ve onlara saygı duymakla ödenir. Biz Akyazılılar bunu yapmalı ve sağlık çalışanlarımızın tümünü sevmeli ve saygı duymalıyız. Bunu gerçekleştirmek hiç de güç değil.
Dün yaptığımız ziyaretimizde Devlet Hastanemiz Başhekimi Dr. Yavuz Tepeçınar ile hastanemizin en üst kademesinden tutunda en alt kademesine kadar tüm çalışanlarını onca badirelerden sonra bile hala zinde, hala ayakta, sevecen ve görevlerini en üst düzeyde yapma istek ve azminde olduklarını gördüm.
Bu duruma sevindiğimi söylemeliyim. Çünkü geride kalan zaman içerisinde her an virüse yakalanma riski taşımalarına rağmen adeta kelle koltukta görev yapmalarına karşılık bizim vermemiz gereken tek kelimeyle onlara minnet duymak, mesleklerine ve yaptıklarına saygı göstermek olmalıdır. Bunu yapmak aynı zamanda bir insan olarak da asli görevimizdir.
Bir de Devletimizin ve bizleri yönetenlerin yapmaları gereken hususlarda var. Salgın hastalığın ortaya çıkmasının hemen ardından Devlet büyüklerimizin sağlık çalışanlarımızı ekonomik bakımdan rahatlatacak adımlar atma sözlerini tutmalarını bekliyorum. Devlet söz verdi mi? mutlaka yapar diye de umudumu asla kaybetmeden o adımın atılmasını sabırsızlıkla bekliyorum.