23 Haziran 2017 günü İlçemizin Kuzuluk Mahallesinde faaliyetini sürdürmekte olan agua parkta feci bir kaza oldu ve o kazada elektrik akımına kapılan yarınlara umutla bakan pırıl pırıl üç genç kardeşimiz ile kurtaralım diye havuza atlayan işletmeci ve oğlu hayatlarını kaybetmişlerdi.
Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın
Hayatlarını kaybedenler arasında henüz 14 yaşında olan Gökay Yıldırımgeç’de vardı. Onun da hayata bir bakış açısı ve yarınlar için umutları vardı. Ama o kardeşimizin yarınlara olan umutları bir anda sönüverdi. Çünkü hatalarla dolu o inanılmaz kazada hayatını kaybedenler arasında o da vardı. Diğerleri gibi onun da evine ateş düşmüştü.
İşte düşen o ateş, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin asla sönmez. Sönmediğini en iyi bilenlerden biriyim. Bende 17 yaşında bir erkek kardeşimi hastalık nedeniyle kaybettim. Üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen unutamadım. O nedenledir ki, her gün mezarlığa gider duamı yapar mezarlıkta yatmakta olan kardeşim, babam ve annemle zaman zaman konuşur ve dertleşirim. Mezarlıkta bulunduğum süre içinde huzur bulduğuma inanmanızı isterim.
Ben ağabey olarak kardeşimi hala unutamadıysam evladını kaybeden annem babam nasıl unutsunlar. Onlarda yaşamları boyunca ölen kardeşimi unutamadılar ve onlarda benim yaptığım gibi kardeşimin ölümünden sonra yaşamları boyunca her gün mezarlığa gidip çocuklarının kabri başında ağladılar ve dualarını okudular.
Yazıya neden böyle başladığımı mutlaka merak etmişinizdir. Sebebi şu; O havuz faciasında hayatını kaybeden dünyalar güzeli yavrumuz Gökay’ın annesi, babası, abisi, halaları ve tüm yakınları da aile olarak bizim yaptığımız gibi istisnasız her gün öğleden evvel ve öğleden sonra olmak üzere iki kez mezarlığa gelip dualarını yapıyorlar. (Bu söylediklerim diğerleri içinde geçerlidir. Sadece Gökay’ı yazıyor olmam benim komşum olması ve yapılanları görüyor olmamdandır)
Gökay’ın mezarı adeta çiçeklerle bezenmiş cennetten bir bahçe olmuş. Tüm aile bireyleri mezarın temiz ve güzel olması için adeta seferberlik ilan etmişler ve bu konuda titiz davranıyorlar. Gökay’ın o kadar ziyaretçisi var ki, saymaya kalksanız sayamazsınız. Çoğunluğu da kendi emsalleri olan arkadaşları. Bu da gösteriyor ki, Gökay’ın seveni çokmuş. Ziyaret edenler arasında ben de varım. Bende her gün kendi mezarlığımıza gittiğimde Gökay yeğenimi de ziyaret ediyorum. Dualarımı okuyorum. Kendisiyle sohbet ediyorum.
Mezarların başına gittiğimde orada yatanlarla konuşuyorum sohbet ediyorum diye yazıyorum ya, benim bu yaptığımı birileri belki de mantık dışı buluyor olabilirler. İşin aslı öyle değil. Öyle düşünenler varsa onlara önerim şudur; Mezarlıkta sizinde yakınınız yatıyorsa gidin dualarınızı yapın zaman zamanda konuşan dertleşin. Göreceksiniz ki, rahatlamış bir şekilde evinize geri dönmüşsünüz. Bunu çok net göreceksiniz.
Yasal süreç devam ediyor
Olayla ilgili yasal süreç devam ediyor. Bilirkişi raporları Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan dosyaya girdi. Başsavcılık şimdi Adli Tıp Kurumundan gelecek olan kesin raporu bekliyor. O raporunda gelmesi ve dosyaya girmesiyle birlikte mahkeme safhasıyla ilgili süreç başlayacak. Bilmenizi isterim ki, mahkeme safhasını bende yakından takip edeceğim ve sizleri bilgilendireceğim.
Yazımı Allah kimseyi böyle bir acıyla sınamasın ve yaşatmasın. Allah hepsine sabır versin. Allah hayatlarını kaybeden tüm Müslümanların günahlarını afetsin ve cennetiyle onları mükafatlandırsın diyerek noktalamak istiyorum.