İster minder olsun ister yağlı olsun güreş sporuna önem veren, seven ve yapılan tüm yarışmaları izleyen insanlarla doludur Akyazı. Akyazı diğer spor dallarında olduğu gibi güreş sporunda da önemli bir yere sahiptir. Mevcut kulüpler aracılığıyla Türk Güreş sporuna sayısız güreşçi hediye etmektedir. Kısaca Akyazı futbolda olduğu gibi güreşte de adeta verimi hayli yüksek bir tarladır.
Gerek ulusal, gerek uluslararası ve gerekse İl düzeyinde yapılan turnuvalarda Akyazı’nın adını her zaman üst sıralarda görürsünüz. Kulüplerimizin odaları alınan kupalar ve güreşçilerimizin de boyunları aldıkları madalyalarla dolup taşmaktadır. Akyazı Belediyesi ve HEM takımı daha birkaç gün önce Yalova da düzenlenen uluslararası bir turnuvada 5 birincilik ve üç de ikincilik alıp takım halinde turnuvanın ikinciliği gibi önemli bir dereceyle Akyazı’ya dönme başarısı göstermişlerdir.
Güreşçilerimizin başında faal sporculuk hayatında elde ettiği ulusal ve uluslararası başarıları ile dopdolu olan Kamil Özdağ gibi dev bir isim vardır. Kamil Özdağ’ın Akyazılı olması bizler için büyük bir şanstır. Bu şansı bugüne kadar çok iyi kullandığımız söylenemez. Bunun da altını çizmeliyim. Allahtan Kamil Özdağ her zaman isteyen, istediğini alamadığında darılan kırılan biri değil. O tam bir ifadeyle hem gönül hem de spor adamıdır. İşte bizim en büyük şansımızda budur.
Bunları neden yazdım. Sizlere anlaktayım da sizde düşünün ve bir karara varın. Olay şu; Güreş İl temsilciliği Akyazı’daki tüm yetkililerle görüştükten sonra çok önemli bir güreş turnuvasına Akyazı’ya verir. Turnuvanın adı 15 Temmuz şehitlerini anma adına yapılacak olan bir güreş organizasyonudur.
Tarih olarak 29 Temmuz belirlenir. Gün gelir çatar ve katılacak olan takımlar Akyazı’nın yolunu tutar. Spor salonuna gelirler ve güreşlerin başlamasını beklerler. Öncelikli olarak düzenlenen bu turnuvaya sebebi nedir bilmiyorum ama İl’imizde 10’a yakın güreş kulübü olmasına rağmen bu turnuvaya sadece 3 kulüp toplam 50 güreşçi ile katılmış. Yani turnuvaya katılan güreşçi sayısı 50.
Bu olumsuzluk yetmiyormuş gibi bu şehrin Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Spordan sorumlu kurumların yöneticileri ve yetkilileri de salonda yoklar. Turnuva Güreş İl Temsilcisi Secati Eker ile medar-ı iftiharımız Kamil Özdağ’ın kucağında kalmış.O yetkililer nerede diye araştırma yaptığımda ise kimisinin Hanya’da kimisinin Konya’da ve kimisinin de Yaylada olduklarını öğreniyorum. Hatta bu turnuvaya 15 Temmuz Derneği yöneticilerinin bile katılmadığını görüyorum. (Tabi bilgi verilmişse. Verilmemişse elbette günahları yok)
Salonu baktığımda Karasu’da olmasına rağmen güreş il temsilcisine söz verdiği için SASKF Başkanı Yaşar Zımba, haftalık tatilini geçirmek için Akyazı’ya gelen hemşehrimiz Prof. Dr. Ayhan Özdemir ve Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Osman Özdağ ile onun birkaç arkadaşı ve üç hanımefendi olmak üzere 10 civarında da güreşen çocukların anne ve babalarını görüyorum.
Futboldan sonra en fazla sevilen ve seyirciyi toplayan spor dalları arasında yerini alan güreş bu defa tabiri caizse yerlerde sürünmüş ve ağlanacak hale gelmiş. Böyle bir durumda insan üzülmez de ne yapar diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Bu turnuvanın yapılacağı ile ilgili olarak güreş yetkilileri yukarıda isimlerini belirttiğim isimlere bilgi aktarımı yapmamışlarsa suç tamamen İl temsilcisinindir. Yapmışsa suç turnuvaya katılmayanlarındır diyorum. Turnuvaya ilgisizlik o kadar had safhadaydaki ben bile iki kez madalya verdim. Madalyaların çoğunu da güreşleri yöneten hakemler, salona gelen güreşçilerin velileri vermek zorunda kaldılar.
Sonuç olarak şunu söylemek isterim. Çok önemli bir isimle düzenlenen turnuvaya biz Akyazılılar gerekli ilgiyi göstermiyorsak benim söyleyecek tek lafım bu ilgisizlik neye alamettir diye sorar ve bu ayıp herkese yeter de artar şeklinde olur.