Emre, Eyüp ve Tamer bu saydığım kategori içinde yer alan üç futbolcu. Pazar günü bu üç futbolcu diğer arkadaşlarına oranla biraz daha sivrilen ve göze batan futbolları ile beğeni kazandılar ve alkış aldılar.
Bunlar arasında olan Tamer Pazar günü sahada adeta harikalar yarattı. Maçı izleyen taraflı tarafsız herkesin büyük beğenisini kazanan Tamer rakiplerinin de anasını ağlatan ve yıkan oyuncu oldu.
Attığı çalımlar, verdiği paslar mükemmeldi. Yanında oynayan oyuncular ve özellikle de Yusuf biraz günüde olsaydı fark daha da artabilirdi. Ne var ki, Yusuf Pazar gününde değildi ve Tamer’in getirip de alda at dediği topların yarısını rakip ağlara bırakabilseydi sonuç bizim için daha mükemmel rakip için ise daha büyük hezimet olurdu.
Kütahya’da izlediğim Sera Şeker ile Pazar günü Akyazı Atatürk stadında izlediği takım arasında hayli fark vardı. Ara transferden yararlanarak takımlarına kazandırdıkları oyuncular hayli fazlaydı ve yeni olmalarına rağmen onlarda giydikleri formanın hakkını verebilmek için ter döktüler.
İlk yarıda bizim takım, ikinci yarının uzatma dakikaları dışında kalan bölümlerinde ise misafir takım daha etkili futbol oynadı. Tamer’in mükemmel pasını çok iyi değerlendiren v e ceza alanı dışında şahane bir vuruşla topu ağlara gönderen Sinan bana göre en son değiştirilmesi gereken isimdi. Çünkü ilk yarıda çıkana kadar başarılı bir oyun ortaya koydu ve rakibi her topu alışında dağıttı.
İkinci yarıdaki misafir takım baskısı gol getirmedi. Bunda en büyük neden kalecimizin müthiş kurtarışlarıydı. İkinci yarıda rakip takımın yakaladığı tüm pozisyonlarda kalesini başarıyla koruda ve kalesinde adeta devleşti. İşte benim istediğim Semih böyle olmalı.
Özgür, Emre, Ahmet ve Muhammet Çetin’den kurulu geri dörtlümüz rakibin baskılı oyunu karşısında kalelerini aslanlar gibi savaşarak korudu ve hiçbir topu sektirmedi. Eyüp ilk yarıda mükemmel bir oyun sergiledi ama ikinci yarıda biraz durgundu. Buna rağmen takımının aldığı başarıda onun da payı hayli fazlaydı.
Orta alanda görev alan diğer oyuncularımızda görevlerini yapmanın gayreti içindeydiler. Sercan’ın attığı gol muhteşemdi.
Tamer’i tek geçtiğimi yazımın başında ifade etmiştim. Yusuf ve Aykut durgun günlerindeydiler. Onlarda Tamer’e biraz ayak uydurabilmiş olsaydılar söylediğim gibi maçın skoru daha farklı olurdu.
Sonuç olarak Pazar günü mükemmele yakın bir maç izledik. Atılan gollerin hepsi birbirinden güzeldi. Muhammet Çetin’in penaltı golü bu güzellerden sadece biriydi.