Hasan Akcan nüfusu 100 bine yaklaşan ve Sakarya’nın güzide ilçelerin başında gelen Akyazı’nın belediye başkanı. 30 Mart günü yapılan mahalli seçimlerde belediye başkanı seçilen Hasan Akcan aradan geçen 7 aya rağmen henüz başkan olduğunu anlayamamış gibi görünüyor.
Hasan Akcan’ın asıl mesleği öğretmenlik. Yıllarca öğretmenlik ve idarecilik yapmış olan Hasan Hoca’nın hele hele belediye başkanı seçildikten sonra tüm söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor ama gelin görün ki, huy teneşirde çıkar
İlki belediye başkanlığının yanı sıra As Akyazıspor kulüp başkanlığı da yapan Hasan Hoca sezon açılışında kendisi tarafından tertiplenen Akınspor ve Gençlikspor’da yıllarca top koşturmuş, yaşları geçkin ama yürekli genç olanları bir araya getirip onlara bir gösteri maçı yaptırmıştı. O gösteri maçında kendisi de Gençlikspor forması giyip sahada ki yerini almıştı. İşte o maçta Hasan hocanın yaptığı bir hücum sırasında rakip takımın bir savunmacı oyuncusunun sert müdahalesi ile yerde kalmış ve sakatlanarak oyun dışına çıkmıştı.
İşte o sakatlanma anında Hasan Hocanın sarf ettiği sözler bir öğretmene ve de bir belediye başkanına yakışmayacak seviyede sözlerdi. Kendisi araya girenler tarafından hem ikaz edilmiş hem de sakinleştirilmişti. Değerli arkadaşım ve kardeşim Kenan Certel hocamızla onun bu söylemini yayınlayıp yayınlamamakta hayli tereddüt etmiş ve sonunda yayınlamama kararı almıştık.
Hasan Hocanın ikinci olayı tam bir ifadeyle bardağı taşıran damla oldu. Kasım ayına ait meclis toplantısında Hasan Hoca MHP’li Meclis üyesi Murat Öz’ün arazi satışlarında daha şeffaf olmalısınız. Gerek satışlarda gerekse diğer ç alışmalarınız tam bir kapalı kutu. İş başına gelmeden önce verdiğiniz her konuda şeffaf olacağız sözünüzü tutun ve her icraatınız şeffaf olsun dedi.
Şeffaflık Hasan Hocayı hayli sinirlendirmiş olacak ki, hatibin kürsüde daha konuşması tamamlanmadan verdiği cevap gerçekten asıl mesleği öğretmenlik ve şu an da da belediye başkanlığı görevini yürüten bir kişiye yakışmayacak seviyedeydi.
Hasan hoca şeffaflıkla ilgili olarak verdiği cevapta sarf ettiği o sözler gerçekten kendisine yakışmadı. Hele hele bayanların bulunduğu bir ortamda öyle bir sözün sarf edilmesi ne adaba ne de edebe uygun değildi.
Zira oturduğu koltuğun hemen solunda ve yanı başında katip meclis üyesi bayan, karşısında oturan meclis üyelerinin arasında bir bayan meclis üyesi daha ve en az 10’a yakın bayan müdür ve o günkü toplantıyı izlemeye gelen iki de bayan izleyici vardı.
Hasan hoca hiç zaman geçirmeden kendine çeki düzen vermeli. Ağzından çıkacak sözleri çıkarmadan önce en az kırk kere tartmalı, değerlendirmeli ve sorun yoksa ağzından öyle çıkarmalıdır. Zira Hasan Hoca’nın gafları kendini küçük düşürüyor.
Yapılan meclis toplantısını izleyenlerdenim. Hasan Hocanın sarf ettiği o söz gerçekten kendisine yakışmadı. Haberi yazarken sıra o sözün söylendiği yere geldiğinde en az 10 dakika düşündüm. Düşündüğüm şuydu; O sözleri haberin içine koyalım mı? koymayalım mı?
Bir önceki gafta olduğu gibi konuyu yine değerli dostum ve can kardeşim Kenan Certel hocamla tartıştık ve Hasan Hocanın sarf ettiği o çirkin sözü yazmak bizi utandırır ve bize yakışmaz diyerek bir kez daha o sözleri haberin içine almama kararı aldık ve haberi sade bir şekilde hazırlayıp okurlarımızla paylaştık.
Telafisi asla mümkün olmayacak olan o söz bırakın yerel medyayı, ulusal medya kuruluşlarında yer buldu. Çünkü haber değeri taşıyordu ve o sözü söyleyen bir ilçenin belediye başkanıydı. Kimse bir belediye başkanından böyle bir söz beklemiyordu. O nedenle o sözlerin haber değeri vardı.
Benimle görüşen çok sayıda okurumuz o sözlere neden yer vermediğimizi sordu. Bende kendilerine bize yakışmazdı. Utandık o nedenle koymadık dedim. Aldığım yanıt ise dikkat çekiciydi. Yanıt aynen şöyleydi; Söyleyen utanmadı da siz yazarken neden utanıyorsunuz. O görüşlere aynen katılıyorum. Doğru ya da yanlış yine de utandığımız için o sözlere biz yer vermedik demeyi sürdürüyorum.
Dikkat ederseniz Hasan Akcan’a sürekli olarak Hasan Hoca diye hitap ediyorum. Çünkü aradan 7 aydan gazla bir zaman geçti ama o hala belediye başkanı olamamış ve hala bir belediye başkanının bulunduğu ortamlarda nasıl konuşması ve nasıl oturup kalkması gerektiğini bilmiyor. Birilerinin Hasan hocayı frenlemesi gerekiyor. Aksi takdirde kırdığı potlar sayısal olarak hayli kabarık olur.
Hasan hocanın bu tür yakışıksız sözleri kendini küçük düşürdüğü gibi partisini ve mesai arkadaşlarını da zor durumda bırakıyor. Benim kendisine bir büyüğü olarak tavsiyem bundan sonra daha dikkatli olması ve edep ve adaba uygun konuşması ve hareket etmesidir. Aksi halde gaflarına devam ederse toplum içinde saygınlığı kalmaz. Hatırlatmak istedim.