17 Ağustoslar biz Akyazılılar için acıların tazelendiği gündür. 1999 yılı 17 Ağustos’unda yaşadığımız asrın depreminde kaybettiğimiz canlar, çektiğimiz acılar biz Akyazılıların akıllarına gelir. Herkes bilir ki, 17 Ağustos’ta 74 can kaybımız oldu. Çok sayıda da mal kaybı yaşandı. Aradan geçen 18 yıl içerisinde mal kayıpları yerine konuldu ama giden canlar bir daha geri getirilemedi. Hayatlarını kaybeden deprem şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum.
1999 yılında yaşadığımız o inanılmaz ve yıkım gücü hayli yüksek olan depremde İlçemizin Kaymakamı Cemalettin Özdemir’di. Deprem yaşanır yaşanmaz sokağa çıkan Kaymakamımız en az üç ay evine bile gitmedi ve karargah olarak kullandığı Özel İdare binasında kurduğu kriz masasından ayrılmadı.
Zamanın Valisi başta olmak üzere çok sayıda Kamu görevlisi depremden etkilendiği ve psikolojisi bozulduğu için apar topar kendini tayin ettirerek başka İllere ve İlçelere koşar adım giderken Cemalettin Özdemir Akyazı’da kaldı ve yaraların sarılması için gece gündüz demeden çalıştı.
Üst düzey bir yetkilinin Akyazı’yı gezdikten sonra bu İlçe 20 yılda eski haline gelemez, yıkım çok büyük olmuş derken, biz Akyazı’lıların sonradan adının önüne efsane koyduğumuz Cemalettin Özdemir O üst düzey yetkilinin sözlerine aldırış etmeden çalışmasına devam etti ve iki yıl gibi kısa sürede Akyazı’yı ekibiyle birlikte ayağa kaldırdığı gibi aynı süre içinde Akyazı’ya inanılmaz dev eserler kazandırdı.
Kuveyt ve Singapur Evleri, Halk Eğitim Merkezi, Anadolu Lisesi, Paris, Kuzuluk Topçusırtı, Kabakulak, Beldibi, Konuralp, Atatürk, Altındere M.Akif Ersoy, Küçücek Cumhuriyet İlköğretim okul binası, Kayabaşı, Cumhuriyet Ana Okulu, Çıraklık Eğitim Merkezi, Anne Çocuk Eğitimi Merkezi, Meslek Yüksek Okulu ek binası ve kantini, iki adet Sağlık Ocağı, geçici Kaymakamlık hizmet binası, geçici Adliye binası, Emniyet Müdürlüğü binası gibi daha aklıma gelmeyen dev eserler deprem sonrası efsane Kaymakamımız tarafından yaptırılmıştır.
Ben Akyazı’lıyım diyebilen kendini bizden biri olarak görebilen o değerli insan depremin 18. Yıldönümünde Akyazı’da görev yapan gazeteciler Salim Özyılmaz, Kenan Certel, Alaattin Onur, Davut Kaya ve Radyocu kardeşimiz gönül dostu Remzi Armağan’ın özel misafiriydi. Bizler acılı bir günde de olsa Efsane Kaymakamımızı deprem sonrası oluşturduğu ekibinde yer alanlarla acımızı içimize gömerek bir kez daha buluşturmanın mutluluğunu yaşadık.
Semazen Restaurantta verdiğimiz yemeğe katılmak için gelen efsane Kaymakamımıza gösterilen sevgi seli gerçek manada görülmeye değer güzellik ve nitelikteydi. Aylarca birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını bir arada karşısında gören Kaymakamımızın duygulandığını hatta konuşma yaparken göz yaşlarına hakim olamadığını gördüm. O an ağzımdan “İşte Mülki Amir böyle olmalı, adam gibi adam, her tarafından insanlık akıyor” gibi sözler dökülüverdi.
Bu ziyaretinde biz gazeteciler günün anısına bir plaket takdim ettik. Hatırladığımız için memnuniyetini konuşmasında dile getirdi. O da biliyor ki, Akyazı’nın Akyazı’lının efsane ismini verdiği Kaymakamını hiçbir zaman unutmayacağıdır. Konuşması duygu yüklüydü. Elde edilen başarıda kendisinden ziyade kurulan ekipte yer alanların üstün gayretlerinden geldiğini söyleyebilecek kadar alçak gönüllüydü efsanemiz.
Şu anda İstanbul Vali yardımcılığı görevini de başarıyla yürütmekte olan efsanemize davetimize icabet ettiği için şahsım ve yukarıda isimlerini belirttiğim meslektaşlarım adına teşekkür ediyorum. Kendilerine ve hanımefendi eşlerine ve de çocuklarına sağlıklı uzun ömür ve mutluluklar diliyorum. Sayın Valim iyi ki varsınız, iyi ki sizi tanıdık, iyi ki asrın depreminde Akyazı Kaymakamıydınız demeyi de kendime görev sayıyorum.
Geceyle ilgili olarak teşekkür edeceğim isimler daha bitmedi. Yaptığımız davete icabet eden Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Sezai Matur’a, Gazeteciler Birliği Başkanvekilimiz Müjdat Çetin’e, RATED Başkanı sevgili kardeşim Remzi Adıyaman ve Hendekli meslektaşımız Ahmet Çileci başta olmak üzere katılan herkese şahsım ve arkadaşlarım adına sonsuz teşekkür ediyorum. Bir teşekkürüm de işletme sahibi sevgili dostum ve kardeşim Muraz Öz ve o gece bizlere hizmet edenler içindir. Son teşekkürüm ise düzenlediğimiz gecemizde beni yalnız bırakmayan, hatta bana hiç iş düşürmeyen sevgili dostlarım Kenan Certel, Alaattin Onur, Davut Kaya ve gönül dostu Remzi Armağan içindir. Size de iyi ki varsınız diyorum.