TARİH : 17 Şubat 2012
Muhterem Mü’minler!
Sabır; Sözlükte “ dayanma, dayanıklılık” gibi anlamlara gelir. Ahlaki bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak; nefse ağır gelen hoşa gitmeyen şeyler karşısında sükunetle davranmaktır. Rabbimiz bir ayet-i kerime de “Sabredenlere, felaketlere karşı dişlerini sıkıp göğüs gerenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir” buyurmuş. Peygamberimiz (s.a.v.)’de bir kutsi hadis-i şerifte: “ Dünyada sevdiği bir dostunu aldığım zaman, sabredip ecrini Allah’tan bekleyen mü’min kulumun katımdaki karşılığı cennettir.” Buyurarak sabredenleri cennetle müjdelemiştir.
Aziz Müslümanlar!
Dünya hayatı bir imtihan yeridir bu gerçeği Rabbimiz ayet-i kerimede şöyle bildiriyor: “Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz; sabredenleri müjdele.” Biz mü’minlere düşen karşılaştığımız sıkıntı ve musibetler karşısında sabır göstererek imtihanı kazanmaktır. Bu konuda Rabbimiz hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerimde şu şekilde bize yol göstermektedir. “ Ey iman edenler! Başınıza gelecek her şeye sabretmekle ve namaz kılmakla Allah’tan yardım isteyin. Allah sabredenlerle beraberdir.” Peygamberimiz (s.a.v.) ise şöyle buyurmuştur: “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer Çünkü her hali kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’min de vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir bela gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.”
Aziz Kardeşlerim!
Rabbimizin katında kıymetli olan sabır bir musibetle, sıkıntıyla ilk karşılaşıldığında gösterilen sabırdır. Bunu Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle ifade etmiştir: “ Sabır, acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür.”
Muhterem Cemaat!
Sabır üç çeşittir: Birincisi: Günaha girmeme hususunda sabretmek İkincisi: İbadetlerin zahmetine katlanıp ibadetleri terk etmemek Üçüncüsü ise bela ve musibetlere karşı sabretmektir. Sabır bütün faziletlerin başıdır. Bizlere her konuda olduğu gibi sabır konusunda da en güzel örnek Peygamberimiz (s.a.v)’dir. O’nun hayatına baktığımızda baştan sona en güzel sabır örnekleri ile dolu olduğunu görürüz. Bu sebeple kurtuluşun sabırda olduğunu bilmeli Allah’tan sabır dilemeli ve sabırlı olmalıyız.
Muhterem Mü’minler!
Sabretmek, zulme, haksızlığa, insan haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak demek değildir. İnsanın kendi gücü ve iradesiyle üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanması ya da karşılayabileceği ihtiyaçları karşısında gevşemesi sabır değil, acizlik ve tembelliktir. Peygamberimiz (s.a.v): “Yarabbi! Acizlik ve tembellikten sana sığınırım.” Diye dua etmiştir.
Hutbemi Peygamberimiz (s.a.v.)’in bir musibetle karşılaştığımızda yapmamız gereken duayı bizlere tavsiye eden hadis-i şerifi ile bitiriyorum: “Kendisine bir musibet gelen Müslüman: "Biz Allah a aitiz ve ancak O na döneceğiz. Bana bu musibetim için sevap yaz. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver" derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir."