TARİH: 29.11.2013
Değerli Müminler!
Yüce Allah’ın biz kullarına bahşettiği en değerli nimetlerden birisi de zamandır. Önemine binaen yüce kitabımız Kuran-ı Kerim, zamana yemin ederek bu kavramın önemine dikkat çeker: “Asra (zamana) yemin olsun ki, insan gerçekten zarardadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.”. İnsanın zararda olduğu hususuna, zamanı değerlendirme açısından bakan Fahreddin Razi; ‘insan kendisini zarardan kurtaramaz, zira zarar sermayenin kaybıdır, insanın sermayesi ise ömrüdür’ der.
Seleften biri de, ‘bu ayetin manasını pazarda buz satan birinden öğrendim’ der. ‘O şahıs sabahleyin pazara çıkar ve söyle seslenirdi: ‘Sermayesi eriyen bu adama acıyın! Sermayesi eriyen bu adama acıyın !’ Onun bu sözünü işitince, işte insanın hüsranda, zarar ve ziyan içerisinde olmasının anlamı budur’ dedim. Çünkü insana verilen ömür de buz gibi her saniye erimektedir.’
Aziz Müminler!
Hz. Peygamber (sav) bir hadisi şeriflerinde, Allahın verdiği nimetlerin kıymetini bilmemiz ile alakalı olarak şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki, insanların birçoğu bunlar hususunda aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” Allah Rasulü aynı hususu başka bir hadislerinde de şöyle vurgulamıştır : “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm gelmeden önce hayatın, hastalık gelmeden önce sağlığın, meşguliyet gelmeden önce boş vaktin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin.” Rasulullahın bu nasihati bizi boş ve faydasız işlerle meşgul olmaktan uzaklaştırmalıdır.
Değerli Müminler!
Her şey telafi edilebilir ama boşa geçirilen zaman ve gayesinin dışında harcanan ömür sermayesi asla geri getirilemez. Bu yüzden olsa gerek, atalarımız ‘vakit nakittir’ demişlerdir. Şehit Hasan el-Benna da ‘vakit hayattır, hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa geçirmeyiniz; çünkü zaman hayatın ta kendisidir’ der.
Şüphesiz maddeten ve manen ilerlemenin, teknik ve medeniyet yarışını kazanabilmenin yolu da zaman sermayesini en verimli bir şekilde değerlendirmekten geçmektedir. Zamanlarını verimli bir şekilde kullanmasını bilmeyenler ya da tamamen israf edenler; teknik güce, medeni üstünlüğe, ekonomik bağımsızlığa sahip olamazlar. Çünkü başarının ve ilerlemenin önündeki en büyük engellerden biri zaman israfıdır. Maalesef günümüzde pek çok kimse vakit yokluğundan, zamanın bereketsizliğinden, işlerini zamanında bitirememekten yakınmaktadır. Hâlbuki insanoğlu, faydasız işlerle meşgul olmayı terk ettiği zaman, vakti bereketlenecektir.
Kardeşlerim!
Ölmeden önce kendimizi hesaba çekelim. Zararda ve ziyanda olmayan kişilerin ancak iman eden, salih amel işleyen ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım. Hakkı hakikati, doğruyu güzeli birbirimize tavsiye edelim. Rabbimizin bize bahşettiği bu ömrü iyi değerlendirelim. Gaflet içerisinde geçen bir ömrün hesabı zor, vebali ağır olacaktır, unutmayalım. Ve unutmayalım ki “ancak zamanı kullanmasını bilenler medeniyetler kurmuşlar ve arkalarında onları unutturmayacak eserler bırakmışlardır.”