TARİH :15.08.2014
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah insanı en mükemmel şekilde yaratmış, bütün kâinatı emrine vermiş ve ona bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Kur’anı Kerimde sıklıkla vurgu yapıldığı üzere insan başıboş bırakılmamış, kendisine verilen nimet ve musibetlerle imtihan edileceği bildirilmiştir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyurulmuştur;“Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.”
Şüphesiz dünya hayatında, sevinç ve mutlulukların yanında üzüntü ve kederler de vardır. Hepsi insan içindir. Önemli olan bizlerin bu imtihanlar karşısındaki tutumudur… İmtihanlar hepimiz için farklıdır. Kimimiz evlatlarımızla, kimimiz hastalıklarla, kimimiz fakirlikle kimimiz de anne-babalarımızla imtihan ediliriz. Şüphesiz bu imtihanları başarabilmemiz için en önemli etken sabırdır.
Muhterem Cemaat!
Dünya ahiretin tarlasıdır. Bu dünyada yapıp ettiklerimizle sonsuz olan ahiret yurdunu kazanacağız. Rabbimiz Mülk suresinde şöyle buyurmuştur. “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır”.
Peygamber efendimiz (sav) de: “Sevabın çokluğu, belânın büyüklüğüyle beraberdir. Allah, bir toplumu sevdiği zaman şüphesiz onları (sıkıntı, musibet ve belâlarla) imtihan eder. Artık kim bir (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) rızâ gösterirse, Allah’ın rızâsı (ve sevabı) o kimseyedir. Kim de (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) öfkelenir (ilâhî hükme rızâ göstermez) ise, Allah’ın gazabı o kimseyedir.”
Aziz Müminler!
Şunu bilmeliyiz ki, Rabbimizin kahır gibi görünen tecellilerinde lütuf, şer/kötülük gibi görünen tecellilerinde hayırlar gizli olabilir. Yaşadığımız her olayda, karşılaştığımız her musibette mutlaka bir hikmet vardır. Hiçbir şey rastgele ya da boşuna değildir. Bizi üzen, sıkan, rahatsız eden bir durumla karşılaştığımızda hemen soğukkanlılığımızı yitirip yılgınlık ve telaşa kapılmak yerine, bu olayın hakkımızda bizim bilemediğimiz hayırlar taşıyabileceğini düşünmeli, sabır ve metanetimizi korumalıyız. Başlangıçta isyan ettiğimiz bir hadise, zaman içinde şükredeceğimiz bir sonuca dönüşebilir.
Nitekim ayeti kerimede “Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz”
.Kardeşlerim!
İnsanlığa rehber olan peygamberlerin hayatına baktığımızda, yaşadıkları sürece çok çetin imtihanlardan geçirilmiş olduklarını görürüz. Hz. Eyyûb’un hastalıklarla denenmesi, İbrahim (a.s) ateşlerle sınanması, Yusuf (a.s)’ın kardeşleriyle başlayıp, zindanlarda devam eden zorlu imtihan süreci… Ve nihayet sevgili peygamberimizin, müşriklerden gördüğü muhalefet, şiddet ve eziyetler. Onlar bu imtihanlara sabrederek hem dünyada hem de ahirette kazançlı çıkmışlardır.
Netice olarak, hayat hepimiz için farklı biçimde tezahür eden bir imtihan meydanıdır. İmtihanlarımızı en güzel şekilde vererek dünya ve ahiret saadetini kazanmak en önemli hedefimiz olmalıdır. Yüce Yaratıcı’nın rızasına uygun yaşamaya gayret etmeli, ondan gelen her şeye usulünce rıza göstermeliyiz. Allah hepimizi imtihanında başarılı olanlardan eylesin.