Aziz Kardeşlerim!
Değerli Müminler!
Dünya hayatını imtihan için yaratan Rabbimiz, gerçekleşmesi kesin olan bu günden bizleri şu şekilde uyarmıştır. “Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına bir baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” Ayeti kerimede Rabbimiz takvanın önemi üzerinde durarak, ‘yarın’ kadar yakın olan kıyamet gelmeden önce amellerimizi, yaşantımızı gözden geçirmeyi ve yapmamız gerekenleri ertelememeyi hatırlatmıştır.
Yine Efendimiz (sav), Allah izin vermedikçe hiç kimsenin şefaatinin ve fidyesinin kabul olunmayacağı gün ile alakalı olarak şöyle buyurmuştur: “Akıllı kimse, nefsini muhasebe eden ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz de, nefsini hevasının peşine takan ve Allah’tan temennide bulunan kimsedir.”
Değerli Müminler!
Hiçbir insan kıyamet günü, şu dört şeyden sorguya çekilmedikçe, Allah’ın huzurundan ayrılmayacaktır: Ömrünü nerede nasıl tükettiğinden, ilmi ile amel edip etmediğinden, malını nasıl kazanıp, nerede harcadığından, gençliğini nerede geçirdiğinden. Öyleyse bu günün hesabını kolaylıkla verebilmek, Allah’ın rahmetine ram olmak; onun cennet ve cemaline kavuşmak için daha çok gayret edelim!
Aziz Kardeşlerim!
Hutbemi Hz. Peygamber’in (sav) sözleriyle bitirmek istiyorum: ‘Yedi (engelleyici) şey (gelme) den önce iyi işler yapmakta acele ediniz. Yoksa gerçekten siz, unutturan fakirlik, azdıran zenginlik, (her şeyi) bozup perişan eden hastalık saçma-sapan konuşturan ihtiyarlık, ansızın geliveren ölüm, gelmesi beklenen şeylerin en şerlisi deccal, belası en müthiş ve acı olan kıyametten başka bir şey mi beklediğinizi sanıyorsunuz?’