İnsan, Allah-ü Teâlâ’nın en güzel şekilde yaratıp, yeryüzüne halife olarak gönderdiği, mükemmel bir varlıktır. Bu mükemmel varlıktan güzel ahlak, sabır, sevgi, şefkat, merhamet ve adalet gibi güzel hasletler zuhur ettiği gibi, nefsin ve şeytanın etkisiyle zulüm, nefret, kin, kıskançlık ve öfke gibi kötü haller de zuhur etmektedir. Engelleme karşısında ortaya çıkan aşırı, ölçüsüz, gereksiz bir saldırganlık hali olan öfke, insanda doğuştan var olan ve kontrol altına alınabilen bir duygudur. Bundan dolayı dinimiz öfkeyi yok etmeyi değil, kontrol altına almayı öğütlemiştir. Nitekim ‘‘Takva sahipleri bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, öfkelerini tutanlar, insanların kusurlarını bağışlayanlardır’’ âyeti öfkeye hâkim olmayı, müminlerin güzel sıfatlarından biri olarak saymaktadır. Peygamberimiz (s.a.s.) de ‘‘Yiğit güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir’’ buyurmuş ve öfkeye hakim olmanın önemine dikkatimizi çekmiştir.
Değerli Müminler!
Günlük hayatta pek çok cinayet, kavga, ayrılık ve küskünlüklerin kaynağı bir anlık öfkedir. Öfke, ardından büyük pişmanlıklar getiren, kontrol altına alınamayan bir duygu mudur? Elbette hayır. Fıtrat dini olan İslam her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere en güzel ve en doğru yolu göstermiştir.
Ebû Hüreyre’den rivâyet edildiğine göre, bir adam Nebi’ye:
“Bana öğüt ver!” deyince, Peygamber de ona:
“Kızma!” buyurdu.
Adam dileğini bir kaç kez tekrar etti. Peygamber de (her defasında ısrarla):
“Kızma!” buyurdu.
Değerli Müslümanlar!
Peygamberimiz (s.a.s.) Bir hadisinde “Öfke şeytandandır, şeytan ise ateşten yaratılmıştır, ateş su ile söndürülür, o halde biriniz öfkelendiği zaman abdest alsın” buyurarak öfke ile şeytan arasındaki ilişkiyi bize hatırlatır.
Kızdığı zaman insana öfke telkin eden şeytan, onu kötülük yapmaya sevk eder. Ayet-i kerime şeytanın bu konudaki kararlılığını açıkça anlatmaktadır: “İblis (şeytan) dedi ki; Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları sapıtmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.” İşte şeytanın insanları kötü yola düşürebilmesinin bir yolu da onları öfkelerine mağlup ederek kötülüğe teşvik etmektir. Öfkelenip de neticesinde hastaneye veya hapishaneye düşen insanlara neden böyle yaptın diye sorulduğu zaman “Bir anlık öfkenin kurbanı oldum” derler. İşte bu sebepledir ki atalarımız “Öfkeyle kalkan zararla oturur” demişlerdir.
Aziz Müminler!
Öfkelendiğimiz zaman şeytandan Allah’a sığınmalı, Peygamberimizin tavsiyelerine uymalı, susarak Allah’ı hatırlamalı, konumumuzu değiştirmeli, elimizi ve yüzümüzü yıkamalıyız. Böylece öfkenin vereceği zararlardan korunup öfkeyi biraz olsun kontrol altına alabiliriz.