Güne yine bir OSB haberi ile uyandık.
Medyabar’dan Ekrem Ürdüç, Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan’la görüşmüş.
Soykan da müjdeyi(!) patlatmış.
250 hektarlık(2 bin 500 dönüm-350 futbol sahası) bir alanda OSB kurmak için başvurmuşlar.
Bakanlık 70 hektar için izin vermiş. İlk etapta 70 hektarla başlayıp 250 hektara çıkacaklarmış.
İlçelerini kasaba zihniyetiyle yöneten belediye başkanları, fabrika kurarak gelişeceklerini sanıyorlar.
Görüyoruz ki, Akyazı Belediye Başkanı da Sakarya’nın en yeşil ilçesini sanayiye boğmak istiyor.
Tarımsal kalkınma yerine sanayiyle kalkınmayı(!) tercih ediyor.
Sakarya’da sanayileşme hamlesine(!) katkı sunarak görevini yaptığını sanıyor.
Sakarya, Dilovası olsun diye O da üzerine düşeni yapıyor.
Hep diyorum.
Sakarya artık sanayiye doydu.
Şu an bile hava ve çevre kirliliği çok tehlikeli boyutlarda.
Akyazı’dan geçen ve bundan 15-20 yıl önce içilebilir nitelikteki Mudurnu Nehri’ne bir bakın.
Ezine gibi artık siyah akıyor.
Sakarya Nehri, en tehlikeli sınırı aştı.
Vali Rahmi Doğan ilk göreve geldiği günlerde yazmıştım.
Bir kez daha belirtmek istiyorum:
“Sayın Valim Toprak Kurulu’ndan bir karar geçirirken, önünüze konan raporlara bakmakla yetinmeyin. Lütfen, söz konusu arazileri bir gezin. O yeşilliği gördükten sonra vicdanınız el veriyorsa, o zaman izin kararlarını imzalayın.”
Biz artık belli bir yaşa geldik.
Bunda sonra ne kadar daha bu kirli havayı teneffüs edeceğiz?
Ama bizim çocuklarımız bu şehirde yaşayacak.
Onlara temiz bir miras bırakmak zorundayız.
Bu şehri depreme hazırlamak nasıl hepimizin sorumluluğuysa, bu şehrin toprağını, yeşilini, doğasını korumak da hepimizin görevi.
Şunu hiç kimse unutmasın.
Bu şehirde her yer OSB olursa, bu şehir yaşanmaz olur.