22 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde, Sakarya eğitim ve sağlık alanında çok gerilerde kaldı.
İlimiz, sağlıkta nüfus başına düşen hasta yatak sayısı bakımından Türkiye ortalamasının çok altında.
Eğitimde birkaç sene öncesine kadar, çocuklarımız deprem hasarlı okullarda öğrenim görüyordu.
Sakarya, LGS ve YKS’de hep Türkiye ortalamasının altındaydı.
Bin yataklı şehir hastanesi ve 100 yataklı acil durum hastanesiyle sağlıkta sorunlar çözülecek gibi görünüyor.
Eğitimde de hızla yeni okullar yapılıyor, son Milli Eğitim Müdürü ile bir hayli mesafe kat edildi.
Gelinen nokta yine çok yetersiz olsa da eskiye göre bir başarı yakalanmış görünüyor.
Eğitim süreci sadece devletin kurumları aracılığıyla yürütülmüyor.
Özel okullar, kurslar, dershaneler gibi özel işletmeler de eğitimin bir parçası.
FETÖ ile mücadele sırasında dershanelerle ilgili yeni düzenlemelere gidilirken mevzuat bir türlü oturmadı.
Yasaklamalar sonrası herkes kafasına göre bir formül bulup kurs merkezi veya bir başka adla faaliyetine devam etti.
Güya bir dersle ilgili kurs merkezi gibi açılan eğitim kurumları eski dershaneler gibi hizmet veriyordu.
YKS ve LGS adayları bu kurslara gidip sınavlara hazırlanıyordu.
Zaman zaman yapılan denetimlerle bir düzen oluşturulmaya çalışılsa da tam bir düzen oturmadı.
Milli Eğitim’e kayıtlı bu tür eğitim işletmeleri yanında çok sayıda merdiven altı tabir edilen yapı da çocukları sınavlara hazırlama adına faaliyet gösteriyordu.
Bir süre önce mevzuatta yapılan değişiklikle kurs merkezlerine birden fazla derste eğitim vermeye imkan tanındı.
İşletmeler bu yeni değişikliğe uyum sağlamaya çalışırken daha önce il müfettişlerinin önceki mevzuata göre kestiği cezalar tebliğ edildi kurumlara.
Bunların şokunu atlatamayan kurumlar birkaç gündür de ilimize gelen bakanlık müfettişlerinin yaptırımlarına maruz kalıyor.
Sakarya’ya dağılan müfettişler nedeniyle birçok kurs-dershane tatil edildi.
Gidilen kurumlardaki yaptırımları duyan eğitimciler büyük tedirginlikle başlarına gelebilecekleri öngörmeye çalışıyor.
O kadar çok şey dolaşıyor ki ortalıkta;
Özel okulda kaydı olup da okula gitmeden dershaneye giden öğrenci varsa o kurs mutlaka kapatılacak…
LGS kursları kapatılacak.
Bir kurumda ya sayısal, ya sözel eğitim verilecek.
Dershanenin bulunduğu yapı 2018 deprem yönetmeliğine uygun değilse kapatılacak.
Matematik kursu olup, diğer dersler için başvuru yapmayanlar kapatılacak.
3 gündür, çok sayıda eğitimciyle konuştum.
Bunun gibi duydukları birçok şeyi anlatıyorlar.
Herkes çok tedirgin.
Birçoğu çok eskiden beri tanıdığım, bu işlerden hiç para kazanmayı öğrenemeyen kişiler.
Zaten işini kuralına uygun yaptığında çok da sana bir şey kalmaz.
Milli Eğitim Bakanlığı haklı olarak bu dershane sistemini bir düzene oturtmak istiyor.
Bu nedenle kurumların denetlenmesine söylenecek söz yok.
Ama kaçak eğitim faaliyeti gösterenlere dokunmadan iyi kötü bir kurumsallaşma çabası içinde olanların motivasyonunu bozmak, buralarda çalışan öğretmenlerin ve sınav başarısı için hizmet alan öğrencilerin huzurunu bozmak bence çok doğru değil.
Keşke bu denetimler yaz tatili süresince yapılsaydı ve eğitim dönemi başlamadan sistem bir yola konsaydı.
Ben bu sürecin çocukların huzurunu çok daha fazla bozmadan suhuletle sonlandırılması gerektiğine inanıyorum.
