ÖFKEYE HÂKİM OLABİLMEK

Cuma Hutbeleri

01-04-2016 00:48

TARİH    : 01.04.2016

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlardır, öfkelerine hâkim olanlardır, insanları affedenlerdir.” buyurarak takva ehli müminlerin bir özelliğinin de öfkeyi kontrol edebilmek olduğunu haber vermektedir.

Kardeşlerim!

Peygamberimiz (s.a.s), bir gün ashabıyla sohbet ederken onlara, “Pehlivan kimdir bilir misiniz?” diye sordu. Sahabe, “Pehlivan, güreşte rakibini yenen kişidir.” cevabını verdi. Bunun üzerine Efendimiz, “Asıl pehlivan, güreşte rakibini yenen değil, öfke anında kendisine hâkim olup öfkesini yenebilendir.” buyurdu.

Merhamet Peygamberi, bu sade ama bir o kadar da anlamlı benzetmeyle gönüllere ve zihinlere nakşedilecek bir mesaj veriyordu. Nice pişmanlıklara, gözyaşlarına, âh-vâhlara neden olan öfkeye mağlup olmamamız konusunda bizleri uyarıyordu. Efendimiz, bir taraftan öfke kontrolü konusunda ashabını eğitirken bir taraftan da her birimiz için vazgeçilmez öğütlerde bulunuyordu. Bir defasında kendisine gelip, “Yâ Resûlallah! Bana özlü bir tavsiyede bulun!” diyen birine, Efendimiz; “Öfkene hâkim ol!”  demekle yetiniyordu.

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimiz, öfkeden sakınma konusunda Kerim Kitabımızda peygamberlerin hayatlarından bizlere kesitler sunar. Bu peygamberlerden biri Musa (a.s.)’dır. Onun yokluğunda kardeşi Harun, kavminin hidayetten uzaklaşmasına engel olamamıştı. Bu duruma öfkelenen Hz. Musa, onu yakasından tutup hiddetle silkelemişti. Neticede kardeşinin ikazıyla öfkesine hâkim olmuş ve “Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bize rahmetinle muamele eyle. Sen merhameti engin ve sonsuz olansın.” yakarışıyla Rabbine sığınmıştı.  

Yunus (a.s.), kavmini bir olan Allah’a teslimiyet ve kulluğa davet etmişti. Ancak onlar, bu daveti karşılıksız bırakmışlardı. Bunun üzerine Yunus Peygamber, bir hışımla kavmini terk edip gitmişti. Ama öfkesi onun için bir imtihana dönüşmüştü. Bir balığın karnında karanlıklar içerisinde kalmış, sabrın ve itidalin anlamını bir kez daha kavramıştı. Nedametle Rabbine şöyle iltica etmişti: “Senden başka ilah yoktur. Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Ben gerçekten kendine yazık edenlerden oldum.”

Kıymetli Kardeşlerim!

İnsanlığın yolunu aydınlatan peygamberlere dair bu örneklerle bizi eğitir Âlemlerin Rabbi. Peygamberlerin dahî kimi zaman öfkelendiklerini ancak öfkelerini Allah’a sığınarak yendiklerini öğretir. Peygamberimiz (s.a.s) de, öfke anında kişinin Allah’a sığınmasını, hesabı, sevap ve günahı hatırlamasını tavsiye etmiştir. Öfkelenince dilimizin isyan, küfür, intikam sözcüklerine değil; dua, sükûnet, esenlik ifadelerine tercüman olmasını istemiştir.

Kardeşlerim!

Olgun bir insan ve kâmil bir mümin olmanın tezahürlerinden biri de öfkeye hâkim olabilmektir. Onun bir anda parlayan ateşine odun değil su taşımaktır. Zira öfkesine yenik düştüğünde insanın gözü kör, kulağı sağır olur; insaf ve vicdanı devre dışı kalır. Öfke seline kapılan kişi merhametten, hoşgörüden yoksunlaşır; kırıcı, yıkıcı hale gelir. Hatta ölümle sonuçlanacak kadar aşırı davranışlar sergileyebilir.

Nitekim günümüzde öfkenin sebep olduğu nice olumsuzluklara, ibretlik ve hazin tablolara hemen her gün şahit olmaktayız. Şeytan, öfke silahıyla aramıza kin, nefret, intikam tohumları ekmektedir. Nice akrabalık, dostluk ve kardeşlikler sudan sebeplerle başlayan kavga ve çekişmelerle husumete dönüşebilmektedir. Bir anlık öfke, ailelerde, iş ortamlarında, hâsılı gündelik hayatın farklı alanlarında nice mutlulukları alıp götürmekte, nice hayalleri yok etmektedir. Nice yuvalar, bir anlık öfke ateşiyle yanıp kül olmaktadır. İnsanoğlunun öfkeye yenik düşmesinin bedelini kimi zaman masum eşlerin, çocukların, anne-babaların, komşuların, suçsuz insanların canlarıyla ödemesi, yüreklerimizi parçalamaktadır.

Kardeşlerim!

Bugün, insanlık olarak bir stres çağında yaşıyoruz. Gündelik hayatta zaman zaman bizi çileden çıkaran olaylarla karşılaşıyoruz. Fakat bizler, öfkemizde haklı olsak dahî,  öfkenin bizi nerelere sürükleyebileceğini asla unutmayalım. Hayatın bir imtihan olduğu gerçeğini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Duyduğumuz her sözü, başımıza gelen her bir olayı akl-ı selimin süzgecinden geçirelim. Geliniz, müminler olarak daima şefkat, merhamet, hoşgörü ve sabrı kuşanalım. Öfkenin esaretiyle, kin, nefret, husumet gibi duygularla yüreklerimizi karartmayalım. Mevlanâ’nın “Hilm kılıcı, öfke kılıcından keskindir.” sözünü kendimize şiar edinelim.

Yüce Rabbimiz bizleri öfkesine mağlup olanlardan değil; sabrı kuşanan, öfkesini yenebilen, haklıyken dahî affedebilen müttaki kullarından eylesin!

Kıymetli Kardeşlerim!

Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun ki, bir kez daha rahmet, bereket ve bağışlanma mevsimi olan üç ayların eşiğine ulaştık. Önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece Regâib Kandili’ni idrak edecek ve üç ayların ilki olan Recep ayına gireceğiz. Regâib Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum. Yüce Rabbimiz, üç ayları en güzel şekilde değerlendirebilmeyi, rızasını kazanmış olarak hep birlikte Ramazan bayramına erişebilmeyi nasip eylesin.        

DİĞER YAZILARI KURBAN İBADETİ VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ŞİFA AYI RAMAZAN BAŞLADI 01-01-1970 03:00 MİRAC KANDİLİ 01-01-1970 03:00 İMAN VE İSTİKAMET 01-01-1970 03:00 ZAFERLERİMİZİN ARDINDAKİ RUH VE MANA 01-01-1970 03:00 MİRAS: HER HAK SAHİBİNE HAKKINI VERMEK 01-01-1970 03:00 MİRAC GECESİNDE PEYGAMBERİMİZİN YAŞADIĞI HADİSELER 01-01-1970 03:00 KADİR GECESİ KUR’ÂN İLE ŞEREFLENEN GECE 01-01-1970 03:00 AİLEDE ŞEFKAT VE NEZAKET DİLİ 01-01-1970 03:00 KESİNTİSİZ HAYIR ÇEŞMESİ: VAKIFLAR 01-01-1970 03:00 TEPKİLER ÜZERİNE DİYANETTEN DÜZELTME 01-01-1970 03:00 KURBAN BAYRAMI-- Sakarya Müftülüğü 01-01-1970 03:00 DÎN-İ MÜBÎN-İ İSLAM 01-01-1970 03:00 PEYGAMBERLER ALLAH’IN KUTLU ELÇİLERİDİR 01-01-1970 03:00 HİCRİ YILBAŞI NEDİR 01-01-1970 03:00 RAMAZAN MEKTEBİNİN ÖĞRETTİKLERİ 01-01-1970 03:00 VAKİT İYİLİK VAKTİ: BU RAMAZAN VE HER ZAMAN 01-01-1970 03:00 PAHA BİÇİLMEZ SERMAYE: ÖMÜR 01-01-1970 03:00 DİLİN AFETLERİ 01-01-1970 03:00 ZAMAN BİLİNCİ 01-01-1970 03:00 HZ. İBRAHİM (a.s) VE İKRAM 01-01-1970 03:00 ÖĞRETMENLERİMİZ 01-01-1970 03:00 AHİRETE İMAN 01-01-1970 03:00 AŞÛRA GÜNÜ 01-01-1970 03:00 KURBAN BAYRAMI 01-01-1970 03:00 RABBE YOLCULUK: ÖLÜM 01-01-1970 03:00 HAYAT BİR İMTİHAN YERİDİR 01-01-1970 03:00 KÖTÜ ÖRNEK OLMAMAK 01-01-1970 03:00 ORUCUN HİKMETLERİ 01-01-1970 03:00 MİRAÇ KANDİLİ VE NAMAZ 01-01-1970 03:00 GELECEĞİMİZİN TEMİNATI GENÇLİĞİMİZ 01-01-1970 03:00 ENGELLİLER ve İSLAM 01-01-1970 03:00 SİHİR VE BÜYÜ HARAMDIR 01-01-1970 03:00 ÇEVRE BİLİNCİ 01-01-1970 03:00 KONU : HOŞGÖRÜ 01-01-1970 03:00 KURBAN VE KURBİYYET 01-01-1970 03:00 KONU: CAMİ ADABI VE CAMİLERİMİZİN ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 İBADETİN ÖZÜ İHLAS VE SAMİMİYET 01-01-1970 03:00 DOĞAL AFETLER, TEDBİR VE TEVEKKÜL DENGESİ 01-01-1970 03:00 ZEKAT VE FİTRE 01-01-1970 03:00 KUR’AN’I OKUMAK, ANLAMAK VE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 İSLÂMÎ BİR DEĞERİMİZ: EDEB 01-01-1970 03:00 İSLÂM VE GENÇLİK 01-01-1970 03:00 TURUNCU DEVRİMİ Mİ O DA NE? 01-01-1970 03:00 ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ 01-01-1970 03:00 MÜ’MİNLER ANCAK KARDEŞTİR 01-01-1970 03:00 ÖFKEYİ YENMEK 01-01-1970 03:00 ŞEHİDLİK VE ÇANAKKALE ZAFERİ 01-01-1970 03:00 DUA ve ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ALLAH SEVGİSİ 01-01-1970 03:00 KUTSAL KİTAPLAR VE KUR’AN-I KERİM’E İMAN 01-01-1970 03:00 EŞLER ARASINDAKİ SEVGİ VE SAYGININ ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 İMÂN 01-01-1970 03:00 NAMAZ VE TADİL-İ ERKAN’IN ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ÖLÜM, KIYAMET, AHİRET 01-01-1970 03:00 MEVLİD KANDİLİ 01-01-1970 03:00 MEVLÜT KANDİLİ 01-01-1970 03:00 MEVLİD KANDİLİNİN MÂNÂ VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 ZARARLI ALIŞKANLIKLAR 01-01-1970 03:00 GEÇMİŞİN MUHASEBESİ VE ZAMAN 01-01-1970 03:00 SABRETMEK GÖREBİLMEKTİR 01-01-1970 03:00 MEVLANA VE YEDİ ÖĞÜDÜ 01-01-1970 03:00 İSLÂM’IN SOSYAL İNSAN YAKLAŞIMI 01-01-1970 03:00 İSLÂM’IN SOSYAL İNSAN YAKLAŞIMI 01-01-1970 03:00 HOŞGÖRÜ AHLAKI 01-01-1970 03:00 KÖTÜLÜĞE KİLİT İYİLİĞE ANAHTAR OLMAK 01-01-1970 03:00 KAN VERMEK, ORGAN BAĞIŞLAMAK 01-01-1970 03:00 CUMHURİYET 01-01-1970 03:00 İSRAF VE YOKSULLUK 01-01-1970 03:00 SEVİNCİMİZ SADECE BİR DAKİKA SÜRDÜ 01-01-1970 03:00 AHÎLİK VE TİCARET AHLÂKI 01-01-1970 03:00 CAMİLERİMİZ VE DİN GÖREVLİLERİMİZ 01-01-1970 03:00 ŞEHİTLİK VE GAZİLİK 01-01-1970 03:00 KUR’AN VE İLK EMİR “OKU” 01-01-1970 03:00 HAYATIMIZIN GAYESİ 01-01-1970 03:00 İSLAM, BARIŞLA GELEN ZAFER 01-01-1970 03:00 ZAFER BAYRAMI 01-01-1970 03:00 DEPREM VE AFETLERİN BİZE ÖĞRETTİKLERİ 01-01-1970 03:00 KADİR GECESİNİN ANLAM VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 KULUN MAL İLE İMTİHANI: ZEKÂT 01-01-1970 03:00 TEMEL İBADETLERİMİZDEN ORUÇ 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı ve Önemi 01-01-1970 03:00 ÖKSÜZ VE YETİMİ GÖZETMEK 01-01-1970 03:00 KUR’AN’LA YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 BİR DEĞER OLARAK AİLE 01-01-1970 03:00 SAHÂBE ve SÜNNETE BAĞLILIK 01-01-1970 03:00 KARDEŞLİK ve PAYLAŞMA 01-01-1970 03:00 İSLAM’DA SAĞLIĞA VERİLEN ÖNEM 01-01-1970 03:00 TEVAZU VE KİBİR 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE ZAFERİ 01-01-1970 03:00 EVLAT, EŞ VE ANNE OLARAK KADIN 01-01-1970 03:00 YEŞİLAH HAFTASI VE ZARARLI ALIŞKANLIKLAR 01-01-1970 03:00 KUR’AN-I KERİM’İ OKUMAK, ANLAMAK VE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SABIR 01-01-1970 03:00 EBEDİ MUTLULUK YURDU CENNET 01-01-1970 03:00 EDEP VE HAYÂ 01-01-1970 03:00 EŞLERİN HAK VE SORUMLULUKLARI 01-01-1970 03:00 SAĞLIKLI BİREY, SAĞLIKLI TOPLUM 01-01-1970 03:00 ZEKÂT VE ÖNEMİ 01-01-1970 03:00