TARİH : 12.10.2012
Ahi kelimesi Arapça “kardeşim” demektir; bu yüzden ahilik, kardeşlik teşkilâtı anlamına gelir. Ahilik teşkilatının Anadolu’da kurucusu Ahî Evran’dır. Ahilikten önce Anadolu’da fütüvvet adlı örgütlenmiş zanaatçılar ve esnaf birlikleri vardı. Bu birliklerin de Ahilik teşkilatının kurulmasında önemli payı olmuştur.
Ahilik teşkilatı kurulduğu dönemde mesleklere ait problemleri çözmekte, mal ve kalite kontrolü yapmakta, fiyat tespitinde bulunmaktaydı. Bu teşkilatın bütün prensipleri İslâm’a uygundu ve teşkilât mensuplarında doğruluk, cömertlik, tevazu, kardeşi doğru yola sevketme ve affedici olma gibi vasıflar aranmaktaydı.
Aziz Kardeşlerim!
Fütüvvetle başlayıp ahilikle devam eden bu dini-sosyal teşekkülün görevlerini günümüzde Esnaf Odaları, Ticaret ve Sanayii Odaları, Türk Standartları Enstitüsü gibi kurumlar yapmaktadır. Ancak bu kurumların çabalarına rağmen ürünlerimizde hedeflenen kalitenin ve kalitede sürekliliğin sağlanamadığı görülmekte, bu sebeple dünya ticaretinde söz sahibi olamamaktayız. Ülke olarak, uluslararası standartlarda kaliteli ürün sayımızın azlığında ahilik disiplininden uzaklaşmanın payı olsa gerektir.
Ahilik anlayışında hem ahlâken dini ilkelere bağlılık ve dürüst çalışmak, hem de yapılan işi iyi yapma çabası vardır. İyi bir mesleki eğitim, ahlâki dürüstlükle birleşirse ancak o zaman kaliteli ürünler ortaya çıkabilmektedir.
Muhterem Mü’minler!
Bir müslüman için, yaptığı işi iyi yapmak hayat düsturu olmalıdır. Rabbimiz Yüce Kitabımızda “…Yaptığınız işi güzel yapın; Allah işini güzel yapanları sever” buyurmaktadır. Peygamberimiz (s.a.s) bu minvalde “Cenab-ı Allah her işi güzel yapmayı (müslümanlara) farz kıldı” buyurmuştur. Bu hadisten anlaşılan o ki, her müslüman yaptığı işi iyi yapma gayretinde olmalıdır. İşi iyi yapmak demek, o işi geliştirme adına yapılan altyapı çalışmaları ve ar-ge çalışmalarını da kapsar. O halde herkes yaptığı işi geliştirme, daha kaliteli yapma adına çalışmalarını sürdürmelidir.
Kuran-ı Kerim’de; “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlara yazıklar olsun!” ayetinde, ticarette dürüst davranmayanlara ciddi bir uyarı vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), çarşıda pazarda dolaşırken, hileli mal satanları uyarmış, “Bizi aldatan bizden değildir, hile yapan ve aldatan kimse cehennemdedir” buyurmuştur.
Dinimizin emri olan ticarette dürüstlükle birlikte kaliteli iş yapma anlayışını benimseyen Ahilik disiplininin tüm ticaret erbabına düstur olmasını dilerim.